Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1030 E. 2021/500 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1030 Esas
KARAR NO:2021/500

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/11/2017
KARAR TARİHİ:22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkili şirketle 13-16 Mart 2013 tarihleri arasında düzenlenen …, Üretim – İşleme Teknolojileri ve Makineleri, Tamamlayıcı Ürün ve Kimyasalları na katılım sözleşmesi akdettiğini, ne var ki, sözleşmeyle ödemeyi taahhüt ettiği katılım bedelini bugüne kadar ödemediğini, müvekkilinin alacağı için yapılan icra takibi de davalının itirazı üzerine durduğunu, taraflar arasında hür iradeleriyle akdedilen sözleşme ve sözleşme serbestisi göz önüne alındığında, sözleşme bedelinin açık olduğunu ve davalının bu miktardan ve işlemiş olan faizden sorumlu olduğunun açık olduğunu, davalının itirazı haksız olup, alacağın tahsilini sürüncemede bırakma amacı taşımakta olduğunu, bu nedenle müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere öncelikle davalının itirazının iptaline, haksız itiraz nedeniyle müvekkilim lehine %20’dan aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 12/11/2019 tarihli celse dört nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişiler olarak konusunda uzman SMMM … ile Finans Uzmanı … seçilmiş, adı geçen bilirkişi heyetince sunulan 16/10/2020 tarihli rapor ile 27/04/2021 tarihli ek raporun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyet raporu ve ek raporunun tetkikinde, davacı yanın sunduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222′ ye göre delil niteliğinde olduğu, davacı yanın ticari defterlerinde davalı yandan 31/12/2013 tarihi itibariyle kaydi olarak 10.512,48 TL alacaklı göründüğü, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca anılan alacağın davacıya ödenmesinin gerektiği, davalı yanın ticari defterlerini sunmadığını, davacı yanın davalı yanı takiple temerrüde düşürdüğü, bu nedenle faiz yönünden hesaplamanın infaz anında icra müdürlüğü tarafından yapılacağı, davacı açısından icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu kanaatiyle raporlar düzenlendiği görülmüştür.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 20.12.2013 tarihinde “08.03.2018 tarihli sözleşmeye göre ödenmesi gereken fuar katılım ücretidir” açıklaması ile 10.512,48 TL asıl alacak ve 982,92 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.495,40 TL alacak için ilamsız icra takibine girişildiği ödeme emrinin 28.11.2016 tarihinde davalı borçlu yana tebliğ edildiği borçlu tarafından sunulan 01.12.2016 tarihinde yasal itiraz süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, borçlu itirazının davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 16.11.2017 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda taraflar arasında 08.03.2013 tarihli fuar katılım sözleşmesi imzalandığı, sözleşme bedeli olarak 10.512,48 TL’nin kararlaştırıldığı, davacı tarafından bu bedel için davalı yana 16.03.2013 tarih ve … numaralı faturanın kesildiği, dosya içerisinde faturanın davalı yana tebliğ edildiğine dair belge bulunmadığı anlaşılmıştır.
Çözülmesi gereken uyuşmazlık davalı yanın dava konusu bedeli davacı yana ödemekle yükümlü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu durumda davacı davalı yana fatura konusu hizmeti verdiğini ispatla yükümlüdür.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafından incelemeye sunulan defterlerinde dava konusu fatura nedeni ile 10.512,48 TL alacaklı olduğu, davalının defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 13/06/2017 Tarih ve 2016/… Esas- 2017/… Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere “….Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır…”
Yukarı açıklamalar somut olay bakımından değerlendirildiğinde, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi, davacı defter kayıtlarının doğru olduğunun ve davacı yanın davalıdan takip talebinde belirtilen asıl alacak kadar alacaklı olduğu kabul edilmiş, davacı tarafından davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne dair dosyaya delil sunulmadığından, davacı tarafından takipten önceki dönem için faiz talep edilemeyeceği anlaşılmış, davalı tarafından asıl alacağa yapılan itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur(Y..HD’nin 09/10/2019tarih 2019/…E-2019/…K sayılı ilamı) . Davacının talebinin faturaya dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, alacağın likit olduğu , davalı yanın takibe itiraz da haksız olduğu anlaşıldığından, icra inkar tazminatı talebinin itirazın iptaline karar verilen miktar yönünden kabulüne karar verilmiş uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 10.512,48 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, TAKİBİN BU MİKTAR ÜZERİNDEN DEVAMINA, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE
2-)İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.102,49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
3-)Alınması gereken 718,10 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ödenen 138,92 TL harçtan mahsubu ile bakiye 579,18 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin ödenen 138,92 TL harcın davalıdan alınarak davacı yan ödenmesine
4-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 31,40 TL başvuru harcı ile 1.798,00 TL posta tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.829,4 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.672,48 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
5-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
6-)Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır