Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1016 E. 2021/1072 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1016 Esas
KARAR NO :2021/1072

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/11/2017
KARAR TARİHİ:29/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin İstanbul’da reklam ve tanıtım üzerine faaliyet gösteren bir firma olduğunu, aynı şehirde faaliyet gösteren … San. ve Tic. A.Ş. (kısaca … … A.Ş.) ile … ve …markalarına ait mağazaların görsel tasarı ve reklam malzemelerinin yapım işinde yer alan ürün stantları, vitrin malzemeleri üretimleri ve montajlarını, fuar stant üretimlerini, market ya da mağaza içi gereken raf sistemleri, manken podyumlarını, dijital baskı, ahşap (mobilya) işçiliği, metal işçiliği, alüminyum ve pleksi işçiliği üretim, destek hizmetleri vb. işlerin tedarikçi sıfatıyla gerçekleştirilmesi amacıyla 28/03/2017 ve 12/06/2017 tarihli sözleşmelerin imzalandığını, 12/06/2017 tarihli sözleşme ile 27/09/2017 tarihinde teslim edilecek işlerin bedelinin taraflarca 85.000,00-TL. olarak belirlendiğini, bu bedelin 75.000,00-TL.’si için çek verilmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalanması anında 28/08/2017 tarihinde 1 adet çek keşide edilerek sözleşmede belirtilen işlerin yapımına karşılık davalılardan … … A.Ş. firmasına teslim edildiğini, … 34. Noterliği’nin 03/11/2017 tarihli – … yevmiye nolu ihtarnamesinden de anlaşılacağı üzere sözleşme davalılardan … … A.Ş. tarafından konusu işe başlanmadığını, davalı şirketin sözleşme hükümlerine uymadığını, karşı edimini yerine getirmediğini ve elinde hak ettiğinden fazla çek bulunduğunu, müvekkili şirketin sözleşme konusu iş için davalıya ayrıca 10.000,00-TL. nakit ödeme yaptığını, davalı … … A.Ş. firmasının elindeki 75.000,00-TL.’lik çeki de 12/06/2017 tarihli sözleşmenin 10.4 maddesine aykırı olarak kasten ve kötü niyetli olarak diğer davalı … … Şubesi’ne devrettiğini ve halen 15/11/2017 tarihli 75.000,00-TL.’lik 1 adet çekin uhdelerinde bulunduğunu, davalılardan … firması hakkında yaptıkları araştırmaya göre bu davalının edimlerini yerine getiremez ve borçlarını ödeyemez hale geldiğinin anlaşıldığını, sözleşmeye konu işin yapılması imkanının da artık kalmadığını, diğer davalı ve başka bankalarca da bu durumun bilindiğini, bahsi geçen çekin halen davalı … A.Ş.’nin … Şubesi’nde bulunduğunu ve vadesinde tahsil edileceğini, davalı şirketin kötü niyetli olarak hareket ettiğini, sözleşme hükümlerinden 10.4 maddesine aykırı olarak müvekkili şirketin yazılı onayını almadan haklarını … … Şubesi’ne devrederek müvekkili şirketi zarara uğrattığını, davalı bankanın 75.000,00-TL.’lik çeki danışıklı ve kötü niyetli olarak davalı … firmasına kredi vermek suretiyle kullandığını belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; öncelikle halen ödenmemiş olan 15/11/2017 keşide tarihli, 8014420 seri numaralı, 75.000,00-TL. bedelli …’ne ait çekin bankaya ibrazı halinde karşılıksız işlemi yapılmasının önlenmesi için her iki davalıyı da kapsayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulmasına ve muhtemel icra takiplerinin önlenmesine, davalarının kabulü ile müvekkili şirketin 12/06/2017 tarihli sözleşme uyarınca yapılacak işler için davalılara toplamda 85.000,00-TL. tutarında borcu bulunmadığının tespitine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi’nin pasif husumet ehliyetinin olmadığını, huzurdaki davada şubenin davalı olarak gösterilmesinin hukuka aykırı olduğunu, özel hukuk tüzel kişilerinin şubelerinin tüzel kişiliğinin bulunmadığını, bu nedenle şubenin taraf ve dava ehliyeti olmadığını, davaya davalı olarak … A.Ş. tarafından devam edilmesi gerektiğini, davanın … … Şubesi yönünden esasa dahi girilmeden pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, delillerin taraflarına tebliğ edilmesi halinde beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, dava konusu çekle ilgili olarak taraflar arasındaki def’i ve itirazların iyiniyetli müvekkili bankaya karşı ileri sürülemeyeceğini, mezkur çekin keşide edilmesine sebep olan sözleşmeden veya hukuki ilişkiden doğan sebeplerin sadece keşideci ile lehdar arasında ileri sürülebileceğini, müvekkili bankanın sözleşmede taraf olmadığını, davacının diğer davalı ile aralarında akdedilmiş olan sözleşmenin müvekkili banka yönünden herhangi bir bağlayıcılığının bulunmadığını, davacının talepleri arasında bulunan ve nakit olarak ödenen 10.000,00-TL. için de davanın reddi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın öncelikle müvekkili banka yönünden husumet nedeniyle reddine, mahkemece husumet itirazlarının kabul görmemesi halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Sanayi ee Ticaret Anonim Şirketi’ne dava dilekçesi ve ekleri ile tensip zaptı usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, bu davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 2004 sayılı İİK.’nun 72. maddesine göre açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; 28/03/2017 ve 12/06/2017 tarihli sözleşmeler, … firmaları ile müvekkili arasında yapılan 15/08/2014 ve 29/11/2016 tarihli sözleşmeler, 03/11/2017 tarihli ihtarname, 10/11/2017 tarihli ihtarname, faturalar, cari hareket raporu, bilirkişi raporu, davacı taraf ticari defter ve kayıtları, davalılar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri ile ekleri, davalılardan … … A.Ş.’ye ait 2017 kurumlar vergisi beyannamesi ve detay mizan kayıtları, davalı şirketin ekonomik sosyal durum araştırması, …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası, …. İcra Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, davalı tarafa ait faturalar, cari hareket raporu, keşif, tanık beyanı, Yargıtay içtihatları ile diğer yasal delillere dayanmıştır.
Davalılardan … A.Ş. delil olarak; müvekkili banka ile diğer davalı şirket arasında akdedilmiş Genel Kredi Sözleşmesi, müvekkili bankaya ait tüm defter ve kayıtlar, davalı şirkete ait müvekkili banka bünyesinde mevcut tüm kayıt, bilgi ve belgeler, bilirkişi incelemesi, Yargıtay kararları ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Davalılardan … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
Mahkememizce deliller toplandıktan sonra 14/03/2019 tarihli duruşmada verilen ara kararla; iddia, savunmalar, tarafların ilişki dönemine ait ticari defter, kayıtlar ve tüm dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosya inceleme gün ve saatinde bilirkişiye tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 04/07/2019 tarihli raporda özetle; davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalılardan … … A.Ş. tarafından davacı şirkete toplam 160.175,84-TL.’lik fatura kesildiği ve bu fatura karşılığında davacı tarafından davalılardan … … A.Ş.’ye davaya konu olan 75.000,00-TL.’lik çekin verildiği ve 10.000,00-TL. tutarında EFT yapıldığı, böylelikle davacı tarafından davalılardan … … A.Ş.’ye toplamda 165.000,00-TL. ödeme yapıldığı, çekin kural olarak bir ödeme vasıtası olduğu ve satış işleminin peşin yapıldığı konusunda kanuni bir karinenin varlığının kabul edildiği, çek tutarı kadar mal hizmetin teslim edildiğini ispat yükümlülüğünün kural olarak davalıya ait olduğu, ancak davacı şirket tarafından davalılardan … … A.Ş.’nin adına kestiği faturaları kendi ticari defterlerine işlendiği, bu kapsamda davacı şirketin artık davalılardan … …A.Ş.’nin kestiği faturaları alıp ticari defterlerine işlemesi ve bu faturaları iade etmemesi sebebiyle davalı tarafından sunulan hizmeti kabul etmiş ya da emtiayı almış sayılmakta olduğu, artık malları almadığını ispat külfetinin davacı üzerine geçtiği, çünkü davalı tarafından kesilen faturaların davacı defterlerinde yer almasının davacı aleyhine bir delil niteliğinde olduğu, davacı tarafın ancak davaya konu olan 75.000,00-TL.’lik çeki fiilen ödenmesi halinde cari hesabından 4.824,16-TL. alacaklı hale geleceği, dolayısıyla 1 numaralı davalı … … A.Ş. yönünden davacının borçlu olmadığı miktarın 4.824,16-TL. olduğu, TTK.’nun 687. maddesine göre bedelsizlik def’inin kişisel bir def’i olduğu, ancak hamilin kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olması halinde hamile karşı ileri sürülebilir olduğu, somut davada diğer davalı … A.Ş.’nin iyiniyetli 3. kişi konumunda bulunduğu, kıymetli evrakın dayanağı olan hukuki ilişkiyi araştırma yükümlülüğünün bulunmadığı, ayrıca davalı bankanın çeki teminat olarak almasının çekin bedelsiz kaldığını bildiği anlamına gelmediği ve davacı tarafın zararına hareket ettiğini göstermediği, davalı bankanın burada bir kusurunun olmadığı, davacı tarafın davalı taraf ile arasındaki def’ileri davalı bankaya karşı ileri süremeyeceği, davalı banka aleyhine açılan davanın reddinin gerektiği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
SMMM bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılarca rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır. Davacı şirket vekili tarafından ise bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunulmuştur.
Mahkememizce 11/12/2019 tarihli duruşmada … … Şubesi’ne müzekkere yazılarak davacı vekilinin 28/03/2019 tarihli delil dilekçesinin 5, 6 ve 7 nolu maddelerinde bildirilen hususlarla ilgili olarak cevap verilmesinin ve istenen belgelerin gönderilmesi istenmiştir. Ayrıca aynı duruşmada davalılardan … A.Ş.’nin bağlı bulunduğu … Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak 01/01/2016 ile 31/12/2017 tarihleri arası döneme ilişkin BA ve BS kayıtlarının ve ayrıca bu davalıya ait 2017 kurumlar vergisi beyannamesi ile detay mizan kayıtlarının gönderilmesi istenmiştir. Sonrasında davacı tarafın itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor düzenlenmek üzere dosya kök raporu tanzim eden bilirkişiye tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 08/08/2021 tarihli ek raporda ise özetle; dava konusu 75.000,00-TL.’lik çekin davalılardan … … A.Ş.’nin hesabına ters kayıt yapılarak davalı şirketin borçlandırıldığı, 2018 yılı itibariyle davacı şirketin davalılardan … … A.Ş.’den ödenmeyen çek ile birlikte toplamda 79.824,16-TL. alacağının olduğu kanaatine varıldığı, dava konusu çek ile ilgili olarak davalılardan … … A.Ş.’nin herhangi bir cevabı yazısının dosya kapsamında bulunmadığı, söz konusu işlerin yapılıp yapılmadığını veya teslim edilip edilmediğini ispat yükünün davalı … şirketine ait olduğu, bu husustaki değerlendirmelerin davacı tarafın sunduğu ve mahkeme tarafından talep edilen deliller kapsamında hazırlanmış olduğu, 2018 yılı itibariyle davacı tarafın davalı şirketten ödenmeyen çek ile birlikte toplam 79.824,16-TL. alacaklı olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 16/09/2021 tarihli dilekçe ile ek rapora itiraz edilerek her iki davalı yönünden de davalarının kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Eldeki dava; davacı ile davalılardan … … A.Ş. arasındaki reklam malzemelerinin yapım işinde yer alan ürün standları, vitrin malzemeleri üretim ve montajlarının fuar stand üretimlerinin vs. temini amacıyla akdedilen sözleşme gereği, davacı şirketçe bu davalıya (… … A.Ş.’ye) verilen 75.000,00-TL. meblağlı çekin davalılardan … … A.Ş.’nin sözleşmeye uymadığı iddiası ile bedelsiz kalması nedeniyle, bedelsiz kalan çekle ilgili olarak davalılara borçlu bulunulmadığının tespitine yönelik olarak ve dava konusu çek ile ilgili “bedelsizlik iddiasına” dayalı olarak açılmış menfi tespit davasıdır.
Bedelsizliğe dayalı olarak açılmış menfi tespit davasının yasal dayanağı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı TBK’nun 77 vd. maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmedir. Zira, kambiyo senetlerinde geçerli olan mücerretlik (soyutluk) ilkesi gereğince temel alacağın mevcut olmaması veya geçersiz olması durumu, kambiyo senedinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmamakta, buna karşılık temel ilişkideki sakatlık, kambiyo borçlusuna, borçlu olmadığının tespitiyle birlikte, alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşme def’ini dermeyan etme hakkını vermektedir. Sonuç olarak huzurdaki davada ispat yükü davacı borçlu şirkettedir.
Diğer yandan; TTK’nın 687. maddesinin birinci fıkrası, “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun…” düzenlemesini içermektedir. Bu hükme göre şahsî def’îlerin kural olarak hamile karşı ileri sürülmesi söz konusu değildir. Ancak hamil poliçeyi devralırken bile bile borçlunun zararına hareket ederse, bu durumda şahsî def’îler hamile karşı da ileri sürülebilecektir.
Her ne kadar davacı taraf davalı bankanın iyiniyetli 3. kişi konumunda olmadığını, zira davalı bankanın diğer davalı şirketin borca batık olmasına rağmen gerekli araştırmaları yapmadan, müvekkili şirketin çekine istinaden bu şirkete kredi kullandırdığını, davalı bankaya dava konusu çekin ödendiğini, dolayısıyla müvekkil şirketin zararının doğduğunu, bu nedenle davalı bankanın da sorumluluğu bulunduğunu iddia etmiş ise de bu iddiasının ispat edememiştir. Sonuç olarak; davacı tarafın şahsi def’i olan bedelsizlik iddiasını, dava konusu çeki davalı … … A.Ş.’ye kullandırdığı kredi kapsamında ondan ciro yolu ile teslim alan davalı bankaya karşı ileri süremeyeceği kanaatine varılmıştır.
Dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporları mahkememizce incelenip denetlenmiş, özellikle ek bilirkişi raporun toplanan ve celbedilen delillere, davacı şirketin TTK. ve VUK hükümlerine uygun olarak tutulmuş ve lehine delil teşkil eden ticari defterlerine, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgelere uygun olduğu görülmüş ve benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen ek bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; davacı şirket ile davalılardan … … A.Ş. arasında sözleşme kapsamında davaya konu 75.000,00-TL. meblağlı çekin keşide edilerek davalılardan … … A.Ş.’ye teslim edildiği, davacı şirketçe anılan sözleşme kapsamında davalı şirkete EFT yoluyla ayrıca 10.000,00-TL. ödeme yapıldığı, benimsenen bilirkişi raporunda açıklandığı üzere; davalılardan … … A.Ş.’nin akdettiği sözleşme hükümlerine uymadığı ve taahhüt ettiği işleri yapmadığı, dolayısıyla dava konusu çekin bedelsiz kaldığı, bedelsiz kalan çekle ilgili olarak davacı şirketin davalılardan … … A.Ş.’ye borçlu olmadığı, öte yandan davacı tarafın şahsi nitelikte bir def’i türü olan bedelsizlik iddiasını dava konusu çeki davalılardan … … A.Ş.’ye kullandırdığı kredi kapsamında ondan ciro yolu ile teslim alan diğer davalı bankaya karşı ileri süremeyeceği, bu nedenle davalı banka aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalılardan … … A.Ş. yönünden ise hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere 2018 yılı itibariyle davacı tarafın davalılardan … … A.Ş.’den dava konusu çek ile birlikte toplamda 79.824,16-TL. alacağı bulunduğundan … Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı şirketin davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile akdedilen 12/06/2017 tarihli sözleşme nedeniyle bu davalıya 79.824,16-TL. borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalılardan … A.Ş. … Şubesi’ne açılan davanın reddine,
2-Davalılardan … Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı şirketin davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile akdedilen 12/06/2017 tarihli sözleşme nedeniyle bu davalıya 79.824,16-TL. borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddine,
3-Alınması gerekli 5.806,35-TL karar ve ilam harcından 1.451,59-TL. peşin harcın mahsubu ile 4.354,76-TL harcın davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’den alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yatırılan 1.451,59-TL peşin harcın davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’den alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.076,20-TL (31,40-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 750,00-TL bilirkişi ücreti, 290,20-TL tebligat, posta ücreti) yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.010,67-TL’sinin davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’den alınıp davacıya verilmesine, geriye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … … A.Ş. tarafından yapılan 13,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalı … … A.Ş.’ye verilmesine,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 11.177,14-TL vekalet ücretinin davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’den alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı … … San. Tic. A.Ş. vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
9-Davalı … A.Ş. Vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 11.850,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.