Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/995 E. 2018/733 K. 02.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/995 Esas
KARAR NO : 2018/733
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/10/2016
KARAR TARİHİ : 02/07/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacılar vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; davalının, davacı …Şti deki hisselerini davacı …’e 23/06/2015 tarihinde tescilli devir sözleşmesi ile devrettiniği, ve devir alan … ile devir eden … arasında imzalanan 12/04/2016 tarihli sözleşmeye göre, keşidecisi davacı…Şti olan …Bankası … Şubesine ait … numaralı 150.000,00 ve … numaralı 150.000,00 TL bedelli iki adet çekin teminat çeki olarak hissesi devredilen …Şti nin kamu borçlarının olmadığı ve kamu borçlarının ödenmemesi halinde kullanmak üzere teminat olarak davalı tarafa verildiğinin, davacı … kamu borcu olmamasına rağmen hisselerin devrinden sonra çeklerin davacı …’e iade edilmediği, teminat çeki olmalarına rağmen ödeme amacıyla bankaya ibraz edildiği ve çeklerin yazıldığından bahisle çeklerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı taraf sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; Dava dilekçesinin müphem olduğu, zira 3 davacının bulunduğu, davalıdan alacaklarının bulunduğunu, zira pay bedelinin bir kısmının ödendiğini, yine …Şti nin kamu borçlarına karşılık verilen çek olmadığını, yine kamu borçlarının olup olmadığına dair belge sunulmadığını, dayanılan sözleşmenin dosyaya sunulması gerekirken, kamu borçları için çeklerin verildiği kabul edilse bile borçların ödenmediğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; Sicil kayıtları, hisse devir sözleşmeleri, dava konusu çekler, tarafların ticari defter ve ekleri, bilirkişi incelemesi, tanık ve yemin deliline dayanmıştır. Davalı taraf delil olarak; İcra dosyası, vergi kayıtları, dava konusu çekler, sicil kayıtları, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık, yemin ve devir sözleşmelerine dayanmıştır.
Davalı tarafça, sözleşme aslı sunulmadan, sözleşmedeki imza inkarında bulunulmuş ise de bilahare 23/10/2017 tarihli duruşma tutanağında davalı vekilinin beyanı ile sabit olduğu üzere sözleşme altındaki imzanın kabul edilmiş olması üzerine, imza incelemesine gerek olmadığı anlaşılmış ve bu nedenle imza incelemesine gidilmemiştir.
Davacı tarafın beyan ve davalı tarafın savunmaları uyarınca, hisseleri devir olunan…Şti ye ilişkin kamu borçlarına ilişkin ilgili yerlere müzekkere yazılmış ve dosyaya celp olunmuştur.
Dava dosyasının teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya, vergi uzmanı …, YMM … ve bankacı bilirkişi …’e tevdi edilmiş ve sunulan raporda; … Noterliğinin 12/04/2016 tarihli … yevmiye nolu sözleşmesi ile davacı …Şti’ deki hisselerini davacı …’e devrettiği, sözleşmede kararlaştırılan 2 adet çekin teminat amaçlı olarak …Şti nin vergi usul kanunu 10 ve 6183 sayılı AATUHK 35 maddesine göre devir öncesi doğmuş kamu borçlarından müteselsil sorumluluğu için ve SGK borçlarından doğacak sorumluluğu için teminat amaçlı olarak verildiği, bildirilen vergi dairesi ve SGK yazılarına göre, 7020 sayılı kanuna göre, pirim borcunu 20.839,35 TL olduğu, borcun 18 ay vade ile taksitlendirlidiği, ilk taksidin 5/9/2017 olduğu, ancak vadesi gelen hiç bir taksidin ödenmediği, 7020 sayılı kanuna göre işsizlik pirim borcu olarak 2.532,75 TL borcu olduğu, 18 ay vadelendirildiği, ilk taksidin 5/9/2017 tarihi olduğu ve vadesi gelmiş hiç bir taksidin ödenmediği, 7020 sayılı kanuna göre damga vergisi borcu olarak 255,96 TL borcu olduğu, 18 ay vadelendirildiği, ilk taksidin 5/9/2017 tarihi olduğu ve vadesi gelmiş hiç bir taksidin ödenmediği, 6736 sayılı kanuna göre SGK pirim aslı ve taksit farkı olmak üzere toplam 168.637,51 borcu olduğu, 18 ay vadelendirildiği, ilk taksidin 31/05/2017 ve 30/06/2017 taksitlerini ödemiş olduğu ancak vadesi gelen diğer taksitlerin hiç birisinin ödenmemiş olduğu, 6736 sayılı kanuna göre SGK işsizlik pirim aslı ve taksit farkı olmak üzere toplam 8.759,01 TL borcu olduğu, 18 ay vadelendirildiği, ilk taksidin 31/05/2017 ve 30/06/2017 taksitlerini ödenmiş olduğu ancak vadesi gelen diğer taksitlerin hiç birisinin ödenmemiş olduğu, 6736 sayılı kanuna göre SGK damga vergisi aslı ve taksit farkı olmak üzere toplam 1.187,52 TL borcu olduğu, 18 ay vadelendirildiği, ilk taksidin 31/05/2017 ve 30/06/2017 taksitlerini ödemiş olduğu ancak vadesi gelen diğer taksitlerin hiç birisinin ödenmemiş olduğu, buna göre davacı … Şti nin ödeme planına bağlanan gecikme zammı hariç toplam borcunun 182.238,78 TL , SGK nın 4/05/2017 tarih 891 sayılı yazısına göre de davalı …’un hissesini devrettiği, 14/06/2016 tarihine kadar olan dönemler için toplam borcunun 187.509,19 TL pirim borcu olduğu bildirilmiş ve buna göre de eski şirket ortağı olan davalının yasal sorumluluklarının devam ettiği, davalının teminat amaçlı çekleri nezdinde tutma hakkının bulunduğu, kamu borcu ödeninceye kadar takibin askıya alınması gerektiğini belirtmişler, zira …Şti nin vergi borçlarının bulunduğu, yapılandırma olmadığı, SGK borçları yönünden ise yapılandırma yapıldığı bildirilmiştir.
Davacılar vekilince sunulan rapora itiraz dilekçesinde, 13/11/2017 tarihli cevaba göre vergi borcunun ödendiği, borcun kalmadığı, bilirkişiler tarafından tespit edilen SGK borcunun ise davalının hissedar olduğu 2015 Mayıs/2016 Haziran dönemine ilişkin SGK borcunun 33.00,00 TL olduğu bu hususun ayrıştırılmadığı, teminat olarak verilen çeklerin icrasını gerektirecek bir husususun bulunmadığını belirtmiştir.
Dava: takip öncesi açılan, teminat amaçlı verildiği bildirilen çeklere ilişkin menfi tespit davasıdır.
Alınan bilirkişi raporunda, hissesi devrolunan davacı …Şti nin vergi borçları bulunmamasına rağmen, SGK borçlarının bulunduğu, bunun için yapılandırılmaya gidildiği, ancak yapılandırılmaya uyulmadığı, taksitlerin davacı …Şti tarafından yapılandırılmaya uygun olarak ödenmediği, her ne kadar davalı tarafça davacının sorumlu olduğu dönem için 33.000,00 TL sorumluluk bulunduğu, bilirkişi raporuna göre ise daha fazla miktardan 6183 sayılı AATUHK 35 maddesi uyarınca davalının müteselsil sorumluluğu bulunduğu, ana paranın ve faizi ile gecikme zamlarının ödeme tarihine göre netleşeceği, ne zaman ödeneceğinin belli olmadığı, buna göre de davalı tarafın sözleşme kabulü dikkate alındığında, teminat amaçlı olarak verilen çeklere ilişkin çekin verilme amacındaki davacı … Ştinin dava tarihi itibariyle kamu borçlarının bulunduğu bu nedenle bunların ne zaman ve ne kadar ödeneceğinin belli olmaması nedeniyle de çeklerin davacı yeddinde bulunmasının doğru olduğu, davacı tarafın çeklerden borçlu olmamaya ilişkin taleplerinin yerinde olamayacağı sabit hale gelmiştir. Ancak, çeklerin teminat amaçlı verildiği sabit olmasına rağmen bundan kimlerin sorumlu olup olmadığının da irdelenmesi gerekmiştir.
Çek keşidecisinin dosyamız davalısı …Şti olduğu ve açılan davanın da bu çeklere karşı menfi tespit davası olduğu, davacı Royal dışındaki diğer davacıların çekte aval veren veya ciranta olarak imzalarının bulunmadığı, bu nedenle davacı … ve davac….Şti yönünden açılan davada aktif husumetlerinin olamayacağına kanaat getirilmiştir. Bu nedenle de bu davacılar yönünden aktif husumet yokluğundan davalarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosyamız diğer davacısı …Şti yönünden ise, doğrudan doğruya çeklerin teminat olarak verildiğini gösterir protokolde yer almamasına rağmen, sunulan protokoldeki imzanın inkar edilmemiş olması nedeniyle, davalı tarafça da çeklerin teminat olarak verildiğinin kabul edilmiş sayılacağı ve buna göre de davacı …Şti’ nin davalının 6183 sayılı AATUHK 35 maddesinden kaynaklanan müteselsil sorumluluk dönemini kapsar dönemini içerir tarihler yönünden bir kamu borcu bulunmaması veya varsa ödenmiş olması halinde bu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep edebileceği, ancak bunun için davalının sorumlu olduğu dönemlere ait açıkça vergi dairesinden ve SGK dan alınacak borcu yoktur yazısı üzerine davacının bu davayı açması gerekmesine rağmen bu yönde bir yazı almadan aksine, davacılar vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarını içerir 22/06/2018 tarihli dilekçesinin 2. Sayfasının 1. Paragrafında açıkça ikrar edildiği gibi 33.000,00 TL lik davalının sorumluluk dönemini kapsar 6183 sayalı AATÜHK 35 maddesi uyarınca müteselsil sorumluluğun bulunduğu SGK borcunun olduğu sabit olup, bu borç miktarının bilirkişi tarafından yapılan tespitte ise belirtilen rakamdan daha yüksek bir borç olduğu ve bunun ferileri ile birlikte ödenip davalının sorumluluğunun bulunduğu döneme ilişkin borcun kalmadığına dair bir yazı, belge alınmadan açılan davada , dava tarihi itibariyle davalının kamu borçlarından sorumluluğu nedeniyle elinde teminat çeklerini bulundurmasının doğru olduğu, ödeme tarihinin belirsiz ve ödenmesi halinde dahi ana para, işlemiş faiz ve gecikme zamlarının ne kadara baliğ olacağının bilinememesi nedeniyle, bu davacı tarafından açılan davanın da zamansız açılmış olduğu ve takibin davadan sonraya ait olduğu, bu nedenle bu davacı yönünden de davasının zamansız açılmış olması nedeniyle reddi gerekmiştir.
Davalı tarafça, her ne kadar açılan davadan sonra çeklerin ibraz müddeti içinde bankaya ibrazının gerekmesi ve başka daha ileri tarihli çekler ile değiştirilmemiş olması nedeniyle, bankaya ibrazında karşılığı yoktur şerhi üzerine dava açılması ve davadan sonra icra takibine konu edilmesi yönünden yapılan incelemede; takip öncesi yapılan menfi tespit davası yönünden inceleme yapılmasına gerek olmadığı, toplam yapılan borç miktarı, bunun ne zaman ödeneceği ve ferilerdi ile birlikte, ulaşacağı meblağın bilinmemesi nedeniyle, davalının , davadan sonra yapmış olduğu takip için ise hem davalı yönünden çekteki zaman aşımı sürelerine ilişkin korunma gayesi ile yapılan takip nedeniyle bir değerlendirme yapılmasına gerek duyulmamış ve davacı tarafın borcu yoktur belgesi olmadan açmış olduğu davada, bilirkişilerce yapılan tespitte, davalının kamu borcu müteselsil sorumluluğun bulunduğu ve bunun ödeme tarihleri bilinmediğinden, ferileri ile birlikte miktarının da bilinemeyecek olması nedeniyle, açılan davanın erken açılmış olduğu, başkaca araştırma yapılmasına gerek bulunmadığı ciheti ile bu yöndeki itirazları da dikkate alınmamış ve zamansız açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar … ve …ŞTİ.’ nin davalarının aktif husumet yokluğundan reddine,
2-Diğer davacı …Şti’ nin davasının zamansız açılmış olması nedeniyle reddine,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 5.123,25 TL harcın mahsusu ile bakiye 5.087,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
4-Davalı tarafça yapılan 6,80 TL vekalet pulu, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 11,10 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 23.950,00 TL vekalet ücretinin davacı …Şti ‘den alınarak davalıya verilmesine,
6-Davaları aktif husumet yokluğundan reddedilen davacılar … ve …ŞTİ.’ nin reddedilen davaları nedeniyle 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin bu davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın ve teminatın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacılar vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.