Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/984 E. 2018/549 K. 28.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/984 Esas
KARAR NO : 2018/549
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/09/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; taraflar arasında 01.07.2012-30.06.20l3 dönemini kapsayacak şekilde elektrik enerjisi tedarik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme feshedilmediğinden 7.1. Maddesine göre kendiliğinden 1’er yıllık süreler halinde 30.05.2016 tarihine kadar yenilendiğini, bu tarihten sonra davalı sözleşmeyi erken feshederek başka bir tedarik şirketinden elektrik almaya başladığını, sözleşmenin 7.1 .Maddesindeki; “Sözleşme tarihinden Önce sözleşmenin abone tarafından fesih edilmesi halinde abone son iki ayın fatura toplamı kadar ceza-i şart ödemeyi kabul eder. Her hangi bir taraf sözleşme süresinin dolmasından en az 2 ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini diğer tarafa yazılı olarak bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarla 1 yıl daha yenilenmiş olur” hükme göre davalıya son iki fatura tutarında 7.394,31 TL ceza tahakkuk ettirildiğini, cezanın 1.014,52 TL’sinin otomatik ödemeden tahsil edildiğini, bakiye 6.379,79 TL ödenmediğini, İstanbul … İcra Müdürlüğünde … E dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini bu nedenle itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; davacının talep ettiği ceza-i şartın hukuka aykırı ve yersiz olduğunu, davacıya sözleşmenin sonlandınlacağı usulüne uygun olarak bildirildiği, sözleşmeye son verilmesine rağmen otomatik ödeme talimat vasıtasıyla bankadan iradesi dışında 1.014,52 TL çekildiğini, bakiye 6,379,79 TL ceza-i şart bedeli ve 239,24 TL işlemiş faizi talebinin sözleşmeye aykırı olduğunu, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası, elektrik tedarik sözleşmesi, fatura, tanık, yemin, bilirkişi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf delil olarak; Sözleşme, bildirimler ve yazışmalar, icra dosyası, ödemelerle ilgili kayıtlar ve (gerektiğinde) tanık, bilirkişi incelemesi ve sair yasal delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya elektrik mühendisi bilirkişisi Adnan Urgancı’ya tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davacı ile davalı arasında 01.07.2012-30.06.2013 dönemini kapsayacak şekilde elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşme, 7.1. Maddesine göre kendiliğinden birer yıllık süreler halinde yenilenerek, 30.05.2016 tarihine kadar uzamıştır. Davalı, sözleşme bitim tarihi olan 30.05.2016 tarihinden sorıra elektrik eneıjisini başka bir tedarikçi firmadan satın almaya başlamıştır. Davalının, sözleşme bitim tarihinde sözleşmeyi yenilemeyip başka bir tedarikçiden elektrik enerjisi satın alması sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 7.1 Maddesinde ; “İşbu sözleşme Ek’teki protokolde belirtilen sözleşme bitiş tarihinde sona erer, İşbu sözleşme süresi içinde fesh edilemez ” hükmü vardır. Davalı ,sözleşmeyi, sözleşme süresi içerisinde değil bitiş tarihinde sona erdirmiştir. Ayrıca, davalı 22.01.2016 tarihli yazısı ile “Şirketimizle olan indirimli satış sözleşmesinin 30.05 2016 bitiş tarihinden itibaren bilgim ve onayım olmadan yenilenmemesini” bildirmiş olduğunu, davacı, sözleşmenin 7.1. Maddesindeki ; “Sözleşme bitiş tarihinden önce sözleşmenin abone tarafından fesih edilmesi halinde abone son iki ayın fatura toplamı kadar ceza-i şartı tedarikçiye ödemeyi kabul eder” hükmünü gerekçe göstererek davalıya son iki fatura tutarında 7.394,31 TL ceza-İ şart (sözleşme cezası) tahakkuk ettirmiştir. Davalı, sözleşmeyi bitiş tarihinden önce değil, bitiş tarihinde sona erdirdiğinden tahakkuk ettirilen ceza-i şart (sözleşme cezası) sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu, diğer taraftan, sözleşmenin 7.1. Maddesindeki ; “Herhangi bir taraf işbu sözleşme süresinin dolmasından en az iki ay önceden sözleşmenin yenilenmeyeceğini diğer tarafa yazılı olarak bildirmediği takdirde, sözleşme aynı şartlarla 1 yıl daha yenilenmiş sayılır” hükmünü tahakkuk ettirdiği sözleşme cezasına gerekçe göstermiştir. Şöyleki, sözleşmenin yenilenmeyeceğini iki ay önce bildirmediğini bundan dolayı da sözleşmenin 30.05.2016 tarihinden sonra sözleşmenin kendiliğinden yenilendiğini ileri sürmektedir. Ancak, davalı 22.01.2016 tarihli yazısıyla sözleşmeyi yenilemeyeceğini davacıya bildirmiş olduğunu, davacının tahakkuk ettirdiği ceza-i şart (sözleşme cezası), taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerine aykırı olduğundan davalı 6.379,79 TL+239,24 TL (faiz)=6.619,03 TL’den davacıya karşı borçlu olmadığını, davalı, sözleşmeyi, sözleşme süresi içerisinde değil bitim tarihinde sona erdirdiğinden sözleşmeyi yenilemeyeceğini en az 4 ay önce 22.01.2016 tarihli yazısı ile davacıya bildirdiğinden, davacının davalıya tahakkuk ettirdiği ceza-i şart (sözleşme cezası) sözleşme hükümlerine aykırı olduğunu bu nedenle, davacının tahakkuk ettirdiği ceza-i şart (sözleşme cezası) olan 6.379,79 TL+239,24 TL (faiz)= 6.619,03 TL’den davalı davacıya karşı borçlu olmadığına dair rapor sunmuştur.
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı ile davalı arasındaki sözleşmeye istinaden davacının icra takibine konu ettiği alacağa ilişkin cezai şarta dair şartların oluşup oluşmadığı, davacının sözleşmeye uygun süresinde bildirim yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, varsa davacının takip tarihi itibariyle alacak miktarı ve ferileri noktalarında toplandığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasında yapılan 1 yıllık sözleşme sona erdirilmediğinden otomatik olarak yenilenmiş ve davalı tarafça sözleşme 7.1 maddesi hükmüne uygun olarak 22/01/2016 tarihinde davacıya gönderdiği sözleşmenin 30/05/2016 tarihli bitiş tarihinden itibaren bilgi ve onayı olmadan yenilenmemesinin davacıya usulüne uygun bildirmiş ve bununla sözleşmenin yenilenmesini kendi onayına bağlı kılmış olmasına rağmen, davacı tarafça bu iradeye aykırı olarak otomatikman sözleşmeyi yenilenmiş gibi davalı aleyhine otomatik olarak hesaptan bir kısım kesinti yapmış ve bakiye kısmından icra yoluyla tahsilini talep etmiş ise de talebi yerinde görülmemiştir. Bu nedenle de, davacı tarafça sözleşmenin bitim tarihinden iki ay değil 4 ay önce sözleşme 7.1 maddesine uygun olarak davacıya bildirim yapmış olmasına rağmen, davacı tarafça kendisinden olay alınmadan yenileme yapılması ile davalının sözleşmeyi yenilemiş olduğu ve süre dolmadan yeni bir tedarikçi ile sözleşme yaptığından da bahsedilemeyeceği, bu nedenle de davacının davasında haksız olduğuna ve davasının reddine karar vermek gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Davacı tarafça, davalı taraftan gönderilen yazıya rağmen, kendisinden onay almadan sözleşme yenilenmiş gibi hesabından kısmi tahsilat yapmış olduktan sonra, bakiye kısım içinde icra takibi ile tahsilat talebinde bulunmuş olmasında, bile bile davalı aleyhine kötü niyetli hareket etmiş olduğuna, bu nedenle reddedilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında davalı lehine inkar tazminatı hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Reddedilen dava üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 1.323,80 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 79,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,04 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafça yapılan 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu olmak üzere toplam 11,10 TL giderin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.