Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/972 E. 2019/641 K. 23.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/972 Esas
KARAR NO: 2019/641

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 28/09/2016
KARAR TARİHİ: 23/09/2019

Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; icra dosyasına yaptıkları itirazın haklı olduğunu, müekkilinin piyasanın içinde bulunduğu zor şartalr altında bir takım sıkıntılar yaşadığını ve davacıya olan bir kısım borcu çektiği maddi sıkıntılar nedeniyle ödeyemediğini, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, müvekkilinin yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle ödemelerini zamanında yapamamış olduğunu, ayrıcaa taraflar arasındaki gerçek borç ilişkisinin icra takibinde yer alan rakam olmadığını, bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, ayrıca icra takibinde işletin faiz bu miktarnı da hukuka aygun olmayıp kabul etmediklerini, haksız açılan davanın reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, tarafların ticari defterleri, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, tarafların ait ticari defter ve belgeler, bilirkişi incelemesi vs. Her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, varsa takip tarihi itibariyle miktarı, faiz ve alacağın likit olup olmadığı, davacının kötü niyetli olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Takibin başlatıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu aleyhine 6.657,26 TL üzerinden icra takibine girişildiği, davalı borçlu ilgili icra dairesine sunmuş olduğu 14/12/2015 tarihli itiraz dilekçesi ile asıl alacağa, faizine ve ferilerine itiraz etmiş ve takibin durdurulmuş olduğu ve davanın süresinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya SMMM bilirkişisi …’a tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda;
Davacı tarafın 2014 ve 2015 yılları içerisinde davalı taraf adına toplam 28.522,92 TL.’lik fatura düzenlemiş ve her iki tarafın da faturaları ticari defterlerine işlemiş olduğunu, davacı tarafın ticari defterlerine göre davalı taraftan 2013 yılından gelen 4.226,21.TL alacağı olduğu, davacı tarafın 2013 yılından gelen alacağını 01.01.2014 tarih ve 1 numaralı yevmiye maddesi ve açılış fişi açıklaması ile ticari defterlerine işlediğini, davacı tarafın kendi kayıtlarına göre, 2013 yılından gelen alacak kaydı ile 2014 ve 2015 yılı satışlarından kaynaklanan alacakları toplamının 32.749,13.-TL olduğunu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına 2014 ve 2015 yıllarında davalı taraftan 26.148,83.-TL tahsilat kaydı girildiğini, davacı tarafın kendi ticari defter kayıtlarına göre davalı taraftan takip tarihi itibarı ile 6.600,30.-TL alacaklı göründüğünü, davalı tarafın ticari defterleri HMK 222.nci, maddesine uygun olmasa dahi kayıtlar üzerinde inceleme yapılmış ve davacı taraf ticari defterlerinde, davalı tarafa 40.648,83 TL. ödeme kaydı işlenmiş olduğunun görüldüğünü, davalı tarafın ticari defterlerinde yer alan davalı tarafa ödeme kayıtlarının dayanağı belgeler incelendiğinde 40.648,83.-TL ödeme kaydının 32.648,83 TL.’lik kısmın belgelendirildiğini,
Davacı ticari defterlerinde 26.148,83 TL.’lik tahsilat işlenmiş, davacı taraf defter kayıtları ile davalı tarafın belgesini ibraz etmiş olduğu ödemeler karşılaştırıldığında; davalı tarafın belgesini ibraz etmiş olduğu 20.10.2014 tarihli 2.500.-TL bedelli ödeme , 03.06.2015 tarihli 4.000.-TL bedelli ödeme olmak üzere, davalı tarafından yapılan toplam 6.500,-TL’lik ödemenin, davacı defterlerine işlenmemiş olduğunun görüldüğünü, davacı tarafın ticari defterlerine işlemiş olduğu 26.148,83.-TL tahsilata, 6.500.-TL’ik defterlerine işlememiş olduğu tahsilatı ilave edersek davacı tarafın toplam tahsilatının 32.648,83.-TL olduğu ve davalı tarafın belgelendirmiş olduğu ödeme ile uyumlu olduğunu, davacı tarafın 03.12.2015 icra takibi tarihi itibarı ile ticari defterlerine davalı taraftan işlemiş olduğu alacak kaydı 32.749,13.-TL olup, tahsilatı ise 32.648,83,-TL’dir.
Davacı tarafın 03.12.2015 takip tarihi itibarı ile alacağı, 32.749,13.-TL – 32.648,83.-TL = 100,30.-TL’dir.
Davacı tarafın 31.12.2016 tarihinde davalı taraftan “… Virman” açıklaması ile 6.600,30.TL tahsilat kaydı girmiş ve ticari defter kayıtlarına göre 31.12.2016 tarihi itibarı ile davalı taraftan hiçbir alacağı kalmamış olduğunu belirtmiştir.
Davacı tarafın 03.12.2015 takip tarihi itibarı ile kendi ticari defter kayıtlarında davalı taraftan 6.600,30.-TL alacaklı göründüğünü, davalı tarafın belgeye dayandırdığı ödemeler dikkate alındığında, davacı tarafın tahsilat kaydının 6.500.-TL eksik olduğunu, davacı tarafın eksik tahsilat kaydı da dikkate alındığında, davacı tarafın 03.12.2015 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 100,30.TL alacaklı olduğunu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına takipten sonra, 31.12.2016 tarihli, davalı taraftan 6.600,30.-TL tahsilât kaydı girmiş olduğu ve bu kayıtla davacı tarafın davalı taraftan alacağının kalmamış olduğunun görüldüğüne dair rapor sunmuştur.
26/04/2018 tarihli celsede alınan ara karar uyarınca ek rapor almak üzere dosyanın bilirkişiye tedine karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda;
Davacı tarafın 03.12.2015 takip tarihi itibarı ile ticari defter kayıtlarında davalı taraftan 6.600,30.-TL asıl alacak ve 59.96.TL işlemiş faiz (hesaplanan 266,33.TL) clmak üzere toplam 6.866,63 TL. alacaklı göründüğünü, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına takipten sonra, 30.12.2016 tarihli, davalı taraftan 6.600,30.-TL tahsilât kaydı girmiş olduğu, bu tahsilatın hesaplamada icra müdürlüğünce dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafın 31.12.2016 tarihli 6.600,30.TL tahsilat kaydının muhasebe hatası olduğu yönündeki savunmasının mahkemeye ait olduğuna dair ek rapor sunmuştur.
Dava; İtirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce dosyadaki tüm deliller, belgeler ve hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporlarına göre; bilirkişi kök raporunda, davacı tarafın 2014 ve 2015 yılları içerisinde davalı taraf adına toplam 28.522,92 TL. Tik fatura düzenlediği ve her iki tarafta faturaları ticari defterlerine işlediği, davacı tarafm ticari defterlerine göre davalı taraftan 2013 yılından gelen 4.226,21 TL alacağı olduğunu, davacı taraf kayıtlarına göre, 2013 yılından gelen alacak kaydı ile 2014 ve 2015 yılı satışlarından kaynaklanan alacak kaydı toplamının 32.749,13 TL olduğunu, davacı taraf ticari defter kayıtlarına 2014 ve 2015 yıllarında davalı taraftan 26.148,83 TL tahsilat kaydı girdiğini, davacı taraf defter kayıtları ile davalı tarafın belgesini ibraz etmiş olduğu ödemeler karşılaştırıldığında; davalı tarafın belgesini ibraz etmiş olduğu 20.10.2014 tarihli 2.500 TL bedelli ödeme, 03.06.2015 tarihli 4.000 TL bedelli ödeme olmak üzere, davalı tarafından yapılan toplam 6.500 TL Tik ödemenin, davacı defterlerine işlenmemiş olduğunu, davacı tarafm 03.12.2015 takip tarihi itibarı ile 32.749,13 TL fatura alacağı -32.648,83 TL tahsilat – 100,30 TL alacaklı olduğu görülmüş olduğu bilirkişi raporu bildirilmiştir.
Davacı tarafa ait …Bankası A.Ş hesaplarına ilişkin bilgi yazısında; Dava dosyası içerisinde bulunan Sayın Mahkemenin 01.03.2018 tarihli yazısında,…Bankası A.Ş Genel Müdürlüğümden, 4.000 TL. bedelli 03.06.2015 tarihli ve 20.10.2014 tarihli 2.500 TL. dekontların davacı …Ltd. Şti/nin hesaplarına geçip geçmediğinin, davalı … Şti.’ye iade edilip edilmediğinin araştırılarak gönderilmesi istenmiş ve…Bankası A.Ş Genel Müdürlüğü tarafından 20.03.2018 tarihli cevap yazısında, ilgili yazı gereğince kayıtlarında yapılan araştırmada …Ltd. Şti.’nin … şubesindeki … nolu hesabına yapılmış 20.10.2014 tarihinde 2.500,00 TL 03.06.2015 tarihinde 4.000 TL. tutarlı EFT işlemine rastlanmadığı bildirilmiş olduğunu, davalı tarafa ait … Bankası A.Ş hesaplarına ilişkin bilgi yazısında; dava dosyası içerisinde bulunan Sayın Mahkemenin 10.05.2018 tarihli yazısında,…Bankası A.Ş Genel Müdürlüğümden, 4.000 TL. bedelli 03.06.2015 tarihli ve 20.10.2014 tarihli 2.500 TL. dekontların davacı …Ltd. Şti/nîn hesaplarına geçip geçmediğinin, davalı … Şti.’ye iade edilip edilmediğinin araştırılarak gönderilmesi istenmiştir. … Bankası A.Ş Genel Müdürlüğü tarafından 06.06.2018 tarihli cevap yazısında, hakkında araştırma istenilen … Vergi Kimlik Numaralı … Şti. adına bankada kayıtlı TR… Iban numaralı hesabın ilgi yazısında belirtilen tarihli hesap hareketlerinin yazı ekinde sunulduğunu, ilgi yazısında belirtilen tarih ve tutarlı EFT işlemlerinin hesaptan çıkmış ancak hatalı ıban nedeni ile aynı gün hesaba tutarların iade olunduğu bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan Banka yazılarından anlaşılacağı üzere, davacı tarafın davalı taraftan 4.000 TL. bedelli 03.06.2015 tarihli ve 20.10.2014 tarihli 2.500 TL. olmak üzere toplam 6.500 TL. tahsilat yapılmadığı anlaşılmış olduğunu, bu durumda davacı taraf kayıtlarına göre, 2013 yılından gelen alacak kaydı ile 2014 ve 2015 yılı satışlarından kaynaklanan fatura alacağı toplamının 32.749,13 TL olduğu, davacının 2014 ve 2015 yıllarında davalı taraftan 26.148,83.-TL tahsilât yaptığını, davacı tarafın davalı taraftan 03.12,2015 takip tarihi itibarı ile 32.749,13 TL fatura alacağı – 26.148,83 TL. tahsilat = 6.600,30 TL alacaklı olduğu görülmüş olduğunu, davacı taraf itirazında, 30.12.2016 tarihinde “virman” açıklaması ile hesabın sıfırlandığı belirtilmiş ise de; söz konusu hususun muhasebe hatası olduğunun ortada olduğunu, bilirkişinin hem “virman” hem de “tahsilat” tan bahsetmek suretiyle çelişkiye düştüğünü, takip açıldıktan sonraki tarihlerde hiçbir Ödeme yapılmadığının açık olmakla davalının bu. yönde de her hangi bir ödeme beyanı da bulunmadığı belirtmiş olup, ticari defterlerde alıcılar hesabı, alacak senetleri hesabı, şüpheli alacaklar hesabı gibi farklı hesap türleri vardır. Bir alıcının bu hesapların tamamında işlem görmesi mümkündür. Örneğin bir şirket mal aldığında, satıcı alacağını alıcılar hesabında izlemeye başlar bı. alacak için çek veya bono aldığında alacağını alacak senetleri hesabında takip etmeye başlayabilir, çek veya bono ödenmez de icra takibi ya da alacak davası açılırsa aynı alacak bu defa şüpheli alacaklar hesabında izlenmeye başlar. Bu hesaplar arası geçiş virmanlanma olarak isimlendirilir. Alacaklı tarafın alacağı başka bir hesapta takip ediyor ise o hesaba ilişkin kayıtlarını gösterip alacağın devam ettiğini ortaya koyması gerekmekte olduğu, uygulamada farklı yöntemlerle tahsilat yapıldığında da tahsilat virman kaydı olarak girilmektedir. Örneğin borçlu şirket ortağına veya ortağın şahsi hesabına Ödeme yapmış ise virman yapılarak veya borçlu, alacaklının başka bir şahsa olan borcunu ödemiş ise yine virman yapılarak tahsilat kaydı işlenmektedir. Yani hem virman ve hem de tahsilattan bahsetmek mümkündür çelişki olmadığını, davacı taraf ticari defterlerinde, 30.12.2016 tarihli numarası okunmayan yevmiye maddesi ile davalı taraftan olan 6.600,30 TL. alacağını Banka Kredileri Hesabı, Borç Senetleri Hesabı veya Satıcılar Hesabına karşılık olan borcundan düşmüştür. Hesaplar detaylı olarak işlenmediği için davacının davalıdan olan alacağını hangi borca karşılık ödeme kaydı işlediği anlaşılamamış olduğunu, davacı taraf 30.12.2016 tarihli tahsilata ilişkin olarak alacağı başka bir hesaptan takip ettiğini ve alacağın devam ettiğini gösterir ticari defter kaydı göstermemiştir. Davacı tarafın ticari defterlerine göre 30.12.2016 tarihi itibarı ile davacı taraf 6.600,30.TL tahsilat yapmış görünmekte olduğunu, davalı taraf ticari defterlerinde 31.12.2016 tarihi itibarı ile davalı taraf borçlu görünmemektedir. Ayrıca 6.600,30.TL. ödeme de görünmediği bildirilmiştir.
Davacı tarafın İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile 6.600,30 TL. asıl alacak ve 56,96 TL. faiz olmak üzere toplam 6.657,26 TL. talep etmiş olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin, ödeme tarihinden önceki borçlanmalara ilişkin olduğu kabul edilerek, son faturadan geriye doğru alacağı tamamlayacak biçimde faiz hesabı yapılması gerekmiş, taraflar arasında faiz konusunda başka bir anlaşma bulunmadığı takdirde, TTK 1530. maddesi uyarınca faturanın borçlu tarafa tebliğ edildikten 30 gün sonrasından itibaren faiz işletilmeye taşlanması gerekmekte olduğu, davacı tarafın 03.12.2015 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 266,33 TL. işlemiş faiz (talep 56.96 TL.) alacağının olduğu bildirilmiş, davacı tarafın 30.12.2016 tarihinde davalı taraftan “…” açıklaması ile 6.600,30.TL tahsilat kaydı girmiş olduğu, davacı tarafın 03.12.2015 takip tarihi itibarı ile ticari defter kayıtlarında davalı taraftan 6.600,30.-TL asıl alacak ve 59.96.TL işlemiş faiz (hesaplanan 266,33.TL) clmak üzere toplam 6.866,63 TL. alacaklı göründüğü, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına takipten sonra, 30.12.2016 tarihli, davalı taraftan 6.600,30.-TL tahsilât kaydı girmiş olduğu, bu tahsilatın hesaplamada icra müdürlüğünce dikkate alınması gerektiği, davacı tarafın 31.12.2016 tarihli 6.600,30.TL tahsilat kaydının muhasebe hatası olduğu yönündeki savunmasının mahkemeye ait olduğu belirtilmekle, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu, itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davanın kabulüne, İstanbul … İcra Dairesinin… esas sayılı icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 6.600,30 TL üzerinden talepnamedeki koşullarla devamına, takip ve dava tarihi itibari ile davacının davasında haklı olduğu ve davalı tarafından dava sırasında yapılmış bir ödeme var ise bunun infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, alacağın likit, itirazın ise haksız oluşu karşısında icra inkar tazminatı tayinini de kapsar şekilde davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne,
İstanbul… İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 6.600,30 TL üzerinden talepnamedeki koşullarla devamına, ( davalı tarafça dava tarihinden sonra yapılmış bir ödeme var ise icra dairesince infaz aşamasında değerlendirilmesine, )
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden ( 6.600,30 TL ) hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 450,87 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 79,43 TL harcın mahsubu ile 371,44 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 79,43 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu ve 777,00 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 896,73 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yarıtılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.