Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/914 E. 2018/795 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/914 Esas
KARAR NO : 2018/795
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 06/09/2016
KARAR TARİHİ : 12/07/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirketin pay sahibi olduğunu, davalı şirket merkezinde 08/06/2016 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında sermaye arttırımına ilişkin 3. gündem maddesi ile sermaye arttırımı kararının uygulanması ve rüçhan haklarının kullanımı için yönetim kuruluna yetki verilmesine ilişkin 4. gündem maddelerinde alınan kararların; şirketin sermaye arttırımına ihtiyacının bulunmaması, iç kaynaklardan sermaye artışının sağlanması olanaklı iken nakti sermaye artışı yapılması suretiyle pay sahiplerinin paylarının azaltılmasının amaçlanması, sermaye arttırımı konusunda pay sahiplerinin aydınlatılmaması nedenleriyle yasaya ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle iptallerine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; müvekkili şirketin sigorta şirketi olması nedeniyle sigortacılık mevzuatı gereğince 2015 yılı sonu itibariyle yaptırılan sermaye yeterlilik hesabına göre şirket öz sermayesinin düşük çıktığını, bu nedenle sermaye arttırımının gerektiğini, sermaye arttırımının hangi kaynaktan ve ne şekilde karşılanacağı konusunda ilgililerin ve davacının bilgilendirildiğini, usulüne uygun olarak yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında da ihtiyaç duyulan sermaye arttırım kararının alındığını, davacı tarafça ileri sürülen nedenlerin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava, davalı anonim şirketin sermaye arttırımına ilişkin alınan genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.
Dosyada bulunan sicil kayıtlarına göre; davalı şirketin merkez adresinin… olduğu, bu nedenle TTK’nın 445. Maddesi gereğince davaya bakmaya mahkememizin yetkili olduğu; davacının şirket paydaşı olması nedeniyle TTK’nın 446. Maddesi gereğince davacılık sıfatının bulunduğu ve yasada ön görülen 3 aylık hak düşürücü sürede yukarıda özetlenen dava dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden 08/06/2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3 ve 4 nolu kararların iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SPK Uzmanı…, SMM Prof. Dr. … ve Yrd. Doç. Dr….’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 31/01/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan 31/01/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; yapılan hesaplamalara göre davalı … şirketinin 2015 yılı itibariyle sermaye yeterlilik oranının %58 olduğu, Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Sermaye Yeterliliklerinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 9.maddesi uyarınca bu Sermaye Yeterlilik Oranına göre acil önlemler alınmasının zorunlu olduğu, bunun için öz sermayesinin artırılmasının gerektiği, yedeklerde bulunan tutarın zaten mevcut öz sermaye içinde bulunması nedeniyle, sermaye arttırımının ödenmiş sermayeye aktarılmasını öz sermaye artırımına herhangi bir katkısının olmayacağı ve sadece alt toplamlarda bulunan rakamların yerini değiştireceği; dolayısıyla öz sermaye arttırımına ilişkin alınan 3. ve 4. gündem maddelerinde alınan genel kurul kararlarının iptal koşullarının gerçekleşmediği gerekçeleri ile ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, getirtilen şirket kayıtları, alınan 31/01/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; sigorta şirketi olan davalı şirketin, faaliyet gösterdiği sektör itibariyle T.C. Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nün denetim ve gözetiminde olduğu, üstlendiği yükümlülükler itibariyle yeterli ve güçlü bir sermayeye sahip olmasının gerektiği, sermaye yeterlilik hesabının 5684 sayılı sigortacılık yasası ile Sigorta ve Reasürans ile Emeklilik Şirketlerinin Sermaye Yeterliliklerinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik hükümlerine göre yapılmasının gerekli olduğu, davalı şirketin sermaye yeterliliğine ilişkin ilgili mevzuat çerçevesinde yaptırılan 2015 yılı bağımsız denetim raporuna göre sermaye yeterlilik oranının, %58 olarak hesaplanıp belirlendiği dolayısıyla, ilgili yönetmeliğin 9.maddesi gereğince acil tedbir alınmasının gerekli ve sermaye yeterliliğinin 3 ay içerisinde en az %100’e çıkartılmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda gerek sigortacılık mevzuatı gerekse davalı şirketin üstlendiği sigortacılık faaliyetleri gereği, finansal açıdan güçlü olmak ve zor dönemlerde (doğal felaket, ekonomik kriz vb. gibi…) faaliyetlerini sürdürebilmek için “öz sermaye” arttırımını gerçekleştirmesi zorunludur. Bunun iç kaynaklardan sağlanmasının, bilirkişi raporunda da vurgulandığı üzere amaçlanan “öz sermaye” arttırımını sağlamayacağı, dolayısıyla sermaye arttırımının nakti yapılmasının gerekliliği açıktır.
Açıklanan nedenle davalı … şirketince öz sermayenin nakti olarak arttırılmasına ve uygulanmasına ilişkin dava konusu yapılan 08/06/2016 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan 3 ve 4 nolu gündem maddelerindeki kararların yasaya, ana sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olmadıkları ve bu nedenle TTK’nın 445.maddesindeki iptal koşullarının gerçekleşmediği kanaatine varıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 29,20 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.