Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/902 E. 2018/679 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/902 Esas
KARAR NO : 2018/679
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki neticesinde fatura ve cari hesap alacağının davalı tarafça ödenmemesi üzerine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Takibin başlatıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak fatura ve cari hesap bedellerinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, fatura ve cari hesaba dayalı alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf takibe dayanak faturalar konusu malı teslim ettiğini iddia ettiğine göre, davacı bu iddiasını (malın teslimini) kanıtlamak zorundadır. Salt fatura düzenlenmesi malın teslim edildiği anlamına gelmez. Ancak, takibe konu edilen faturalar davalı defterine kaydedilmiş veya vergi dairesi müdürlüğüne BA Formları ile davalı tarafından faturalar bildirilmiş ise faturalar kapsamındaki malların teslim alınmış olduğunun kabulü gerekir. Bu kapsamda yer almayan faturalar için ise kanıt yükü (yani mal teslimini kanıt yükü) yine takip alacaklısı davacıdadır.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, faturaların ve BA-BS formlarının dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 08/09/2017 havale tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporunda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının incelemeye ticari defterlerini ibraz etmediği, incelenen davacı ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 19.259,80 TL alacaklı olduğu, davalı şirket tarafından 16/07/2014 tarihli 8.610 TL bedelli (kdv hariç) faturanın vergi dairesine beyan edildiği ancak, davaya konu 19/02/2014 tarihli 9.100,01 TL (kdv dahil) faturanın BA formunda beyan edilmediği, davacı tarafça da 19/02/2014 tarihli 9.100,01 TL bedelli faturaya konu hizmetin davalıya teslim edildiğinin mevcut belgeler ışığında ispatının yeterli olmadığı, bu sebeple davacının davalıdan 10.159,80 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafın iddiası, incelenen takip dosyası, taraf ticari defter ve kayıtları, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 19.259,80 TL alacaklı olduğu görülmekte ise de; davalı şirket tarafından vergi dairesine beyan edilmeyen 19/02/2017 tarihli 9.100,01 TL bedelli faturaya konu malın veya hizmetin davalıya verildiğinin davacı tarafça kesin kanıtlarla kanıtlanamadığı; ancak, yukarıda açıklandığı gibi benimsenen bilirkişi raporu ile tespit edilen 10.159,80 TL alacak miktarına yönelik davalının vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; belirlenen-tespit edilen alacak miktarını aşan davacı isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen 10.159,80 TL üzerinden davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 10.159,80 TL’ye yönelik itirazının iptaline, takibin talepnamedeki koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen 10.159,80 TL üzerinden %20 oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 694,02-TL karar ve ilam harcından 328,91-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 365,11-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç ve icraya yatan harç toplamı 328,91 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 500 TL bilirkişi ücreti ve 127 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 660,50 TL’nin kabul ve red oranına göre 348,42 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.