Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/9 E. 2020/395 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/9 Esas
KARAR NO:2020/395

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:06/01/2016
KARAR TARİHİ:14/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı firmadan 2011 yılı 7. ayından geçerli olmak üzere kampanyalı abonelik sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme ile toplam 8 adet numara ile hizmet almaya başladığını, sözleşme gereği aylık sabit ücreti olan 25,00.TL nin … tarafından tahsil edilecek olup kullanım ücretlerinin davalılara ödeneceğini, bu sözleşme gereği … nezdindeki iş ve işlemlerin takibi davalılar tarafından gerçekleştirildiğini, davalı firmalar tarafından sözleşme gerekleri yerine getirilmediğini, davalı firmalar tarafından aynı anda hem … firması, hemde davalılar tarafından faturalandırma yapılarak çift tahsilat gerçekleştirildiğini, davalılara ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye cevap verilmediğini, bunun üzerine ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile takibe geçildiğini, davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, borçlular aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil … A.Ş.’ye husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, … A.Ş. ile … A.Ş, … A.Ş’nin 30.10.2012 tarihli Olağanüstü genel kurul kararı ile birleşmiş olduğunu, birleşmeden sonraki unvanı … A.Ş olduğunu, müvekkili … A.Ş ile davacı arasında Abonelik Sözleşmeleri imzalanmış olup anılan sözleşme uyarınca davacıya kullanımına ilişkin faturalar tahakkuk ettirilmiş olduğunu, icra takibine dayanak yapılan alacak likit (muayyen, belirli) olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın takibinde haksız ve kötü niyetli olduğundan kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın usuli nedenlerle ve haksız, her türlü maddi ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddine, davacı taraf takibinde haksız ve kötü niyetli olduğundan, itiraz edilen miktar üzerinden %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Davacı; davalı şirket ile yaptığı abonelik sözleşmeleri uyarınca, sadece davalıya ödemeye yapması gerekirken dava dışı … A.Ş’nin de faturalandırma yaptığını beyanla, bu bedellerin davalıdan tahsili gerektiğini iddia etmiş, davalıda davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında abonelik ilişkisi bulunduğu hususu çekişmesizdir. Teknik bilgi gerektiren konu olması nedeniyle mahkememizce bilirkişi raporu alınmış, sözleşmelerin içeriği ve niteliği gereği davacının çift fatura ödemesi gerektiğini bilecek durumda olduğu anlaşılmakla, tacir olması sebebiyle faaliyetlerinde basiretli davranma yükümlülüğü bulunan davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı 15/11/2019 tarihli dilekçesi ile yemin deliline başvurmak istemiş ise de, 24/12/2018 ve 24/06/2019 tarihli oturumlarda sözlü yargılama günü verildiği ve bu günlerin davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekilince tahkikat aşamasında yemin deliline başvurmanın talep edilmediği, kaldı ki ticari hayatın gereği düşünüldüğünde davalı şirket yetkilisinin abonelik sözleşmesinin düzenleyen tarafı olmaması sebebiyle kendisinden yemin etmesinin beklenemeyeceği, tacir olan davacının yeminin kim tarafından yapılması gerektiği hususunda yeterli bildirimde de bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Son olarak mahkememizin 17/11/2016 tarihli oturumunda … A.Ş yönünden tefrik kararı verilmiş ise de mahkememizce sehven bu davalı hakkındaki hüküm ( mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı kararı) yinelenmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın … AŞ yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davanın … AŞ ( … AŞ’nin de bu şirkete katıldığı gözetilerek ) yönünden REDDİNE,
3-Davacının takibi kötüniyetli olarak başlattığı ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 439,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye 385,54 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
5-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı vekili ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı