Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/887 E. 2020/970 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/887 Esas
KARAR NO:2020/970

DAVA:Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/08/2016
KARAR TARİHİ:25/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılardan… A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi (GKS) imzalandığını, diğer davalıların ise sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, davalı kefillerin sözleşmeye göre… A.Ş. ile birlikte borcun tamamından sorumlu olduklarını, müvekkili banka tarafından sözleşme kapsamında davalı şirkete teminat mektubu kredisi kullandırıldığını, müvekkili banka tarafından muhatap …’ne hitaben düzenlenmiş olan 05/11/2013 tarihli, … refarans numaralı 220.000,00-TL. meblağlı 1 (bir) adet kesin teminat mektubunu davalı şirkete verdiğini, davalıların GKS koşullarına uymadıklarını ve kredi ödemelerini yerine getirmediklerini, bu nedenle kredi hesaplarının müvekkili banka tarafından kat edildiğini, akabinde dava konusu teminat mektubunun iadesi hususunda …. Noterliği’nden 16/02/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, taraflar arasındaki GKS’nin 4.2.10. maddesine göre müvekkili bankanın dava konusu teminat mektubunun iadesini veya bedelinin bankaya depo edilmesini isteme hakkı bulunduğunu, hal böyle olunca davalılar aleyhine huzurdaki davanın açılması gereğinin hasıl olduğunu belirterek, …’ne hitaben verilmiş bulunan 05/11/2013 tarihli, … refarans numaralı 220.000,00-TL. meblağlı teminat mektubundan kaynaklanan 220.000,00-TL. borcun müvekkili bankanın … Şubesi’nde faiz getirmeyen bir hesabına depo edilmesi için davalılardan tahsiline, dava esnasında mer-i teminat mektubunun tazmin olması halinde ise ödenen bedelin tazmin tarihinden itibaren temerrüt faizi, BSMV, fon komisyon ve gelir vergisi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, tensip zaptı ve ekleri tüm davalılara tebliğ edilmesine rağmen davalılarca davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca verilen … seri numaralı, 05/11/2013 tarihli, … refarans numaralı ve 220.000,00-TL. meblağlı teminat mektubu bedelinin davacı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesi, dava devam ederken tazmin edilmesi halinde ise ödenen bedelin tazmin tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi, BSMV, fon komisyonu ve gelir vergisi ile birlikte davalılardan tahsili istemlerine ilişkindir.
Davacı banka tarafından davalı kredi lehtarı şirkete nakit kredi, çek kredisi ve teminat mektubu kredisi adı altında çeşitli krediler kullandırıldığı, diğer davalıların da anılan kredilerin müşterek borçlusu ve müteselsil kefilleri oldukları, davaya konu gayri nakdi kredi niteliğindeki teminat mektubunun davalılardan… A.Ş. lehine düzenlendiği, dava açıldıktan sonra davaya konu teminat mektubunun verildiği idarece davacı bankadan talep edilmesi üzerine tazmin edildiği hususları uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, davacı bankanın dava açıldıktan sonra tazmin edilen teminat mektubu bedelinin davalılardan istenip istenemeyeceği, müteselsil kefil davalıların bundan sorumlu olup olmadığı ile borcun ve fer’ilerinin miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Davacı taraf delil olarak; Genel Kredi Sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, teminat mektubu sureti, banka defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin, isticvap, ikrar ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalılar ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Dava açıldıktan sonra … A.Ş. …. Bölge Müdürlüğü (…), İdari ve Mali İşler Müdürlüğü tarafından davacı bankaya (…A.Ş. … Şubesi’ne) 31/07/2017 tarihinde yazı yazılarak; davaya konu 220.000,00-TL. bedelli teminat mektubunun nakden tazmin edilmesi ve Bölge Müdürlüğü’nün yazıda belirtilen banka hesabına yatırılması talep edilmiştir. Bunun üzerine davacı banka tarafından 01/08/2017 tarihli ve 103 sayılı cevabı yazı ile; dava konusu 220.000,00-TL. bedelli teminat mektubunun tazminine yönelik talebin gerçekleştirildiği e idarece bildirilen banka hesabına gönderildiği belirtilmiştir.
Mahkememizce deliller toplandıktan sonra 01/03/2018 tarihli duruşmada verilen 1 nolu ara karar gereğince; dosyanın konusunda uzman re’sen seçilecek bir bankacı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiş, dosya 26/06/2018 tarihinde rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bankacılık ve finans konularında uzman bilirkişi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 14/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı banka ile davalı kredi lehtarı… A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, diğer davalıların ise bahse konu işbu sözleşmeyi 2.500.000,00-TL.’lik kefalet limiti dahilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, davalı kredi lehtarı… A.Ş.’ne nakit kredi, çek kredisi ve teminat mektubu kredisi kullandırıldığı, dava konusu teminat mektubu bedelinin öngörülen süre içerisinde depo edilmemesi üzerine taraflar arasında ihtilaf doğduğu, davacı banka tarafından sözleşmenin 4. maddesi hükmü uyarınca …. Noterliği’nden keşide edilen 16/02/2016 tarihli ve 03934 yevmiye numaralı ihtarname ile 120.766,678-TL. nakdi kredinin ödenmesi, 6 (altı) adet teminat mektubu bedeli olan 1.150.000,00-TL. ile 3 (üç) adet çek bedeli olan 3.870,00-TL.’nin 1 (bir) gün içinde depo edilmesi hususlarının davalılara ihtar edilerek kredi hesaplarının kat edildiği, dava konusu 220.000,00-TL.’lik teminat mektubunun dava süreci içinde 31/07/2017 tarihinde nakde tazmin edildiği, dava konusu teminat mektubunun dava süreci içinde nakde tazmin edilmiş olduğu nazara alındığında bu kanaldan oluşan nakdi kredinin geri ödenmemiş olması nedeniyle davacı bankanın davalılardan olan alacağını dava yoluyla talep etme hakkının doğmuş bulunduğu, kefillerin sözleşmede belirlenen kefalet limitinin 2.500.000,00-TL. olduğu, davaya konu asıl borç miktarı olan teminat mektubu tazmin bedelinin (220.000,00-TL.’nin) kefalet limitinden daha düşük miktarda olması nedeniyle davalı kefillerin borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebileceği, teminat mektubu tazmin bedeli (asıl alacak) tutarı olan 220.000,00-TL.’nin tazmin yani ödeme tarihi olan 31/07/2017 tarihinden itibaren %65,55 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte davalılardan istenilebileceği, dava konusu teminat mektubunun tamamının dava açıldıktan sonra tazmin edilmiş olduğu dikkate alındığında, davacı bankanın artık depo talebinde hukuki bir yararının bulunmadığı belirtilerek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi raporu incelenip denetlenmiş, raporun bankacılık uygulamalarına, ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak tanzim edildiği, toplanan delillere, dosya kapsamına ve taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’ne uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Yargılama sırasında …A.Ş. tarafından dosyaya sunulan “Devir ve Temlik Olunan Tahsili Gecikmiş Alacak İçin Temlik Beyanı” ile ekindeki listeye göre davaya konu alacakların davacı …tarafından …A.Ş.’ye temlik edildiği anlaşılmıştır.
Resmi kurum ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişilere hitaben belirli bir işin veya hizmetin saptanan şartlar uyarınca ve belirli süreler içinde yerine getirileceği, aksi halde işi yüklenen tarafından tazminat olarak ödemesi gereken belirli bir tutarın mektubu veren banka tarafından kayıtsız şartsız ödeneceğinin garanti edilmesine ilişkin verilen mektuplara teminat mektubu denir. Bu tanıma göre teminat mektubu; borçlunun muhataba karşı yüklendiği bir edimin yerine getirilmesini garanti etmek üzere banka tarafından lehtara verilen mektuptur. Teminat mektubu, mevcut kredi ilişkisi nedeniyle muhataba hitaben düzenlenir.
Teminat mektubu türlerinden biri olan kesin teminat mektubunda ise; lehtar yani borçlu teminat mektubunda belirtilen yükümlülüğü eksiksiz olarak yerine getirmez ise garantör olan bankanın mektupta belirtilen miktarı muhataba ödeyeceği garanti edilir. Lehtarın, yükümlülüğünü kısmen ya da tamamen yerine getirmemesi halinde bankanın tazmin borcu doğar. Teminat mektubunun tazmin talebi muhataba aittir. Teminat mektuplarında bankaların ödeme yükümlülüğü “yazılı tazmin talebine” bağlı tutulmaktadır. Kesin teminat mektuplarında muhatabın tazmin talebinde bulunması halinde banka ödeme yapmak durumundadır. Teminat mektubunda muhatabın ilk yazılı talebi üzerine derhal ödeme yapılacağı taahhüt edildiğinden, banka garanti edilen rizikonun gerçekleşip gerçekleşmediğini incelemeksizin, muhatabın riskin gerçekleştiği yönündeki yazılı beyanını yeterli görerek ödemede bulunur. Başlangıçta gayrinakdi bir kredi türü olması nedeniyle bankalar için risksiz gibi görünen teminat mektupları, taahhüt edilen işin yapılmaması durumunda nakdi bir riske dönüşmektedir. Teminat mektubuna konu olan riskin gerçekleşmesi halinde muhataba ödemede bulunan banka, yaptığı ödemeyi lehdara rücu edebilme imkânına sahiptir. Buna göre banka, muhataba ödediği tutarı lehdarın geri ödeyeceği güne kadar işleyecek olan faizi ile birlikte lehtara rücu edebilir.
Somut olayda; dava açıldıktan sonra davaya konu teminat mektubunun verildiği idare (… A.Ş. …. Bölge Müdürlüğü (…), İdari ve Mali İşler Müdürlüğü) yazılı olarak davacı bankaya başvurmuş ve teminat mektup bedeli 31/07/2017 tarihinde tazmin edilmiştir.
Kefalet sözleşmesi; kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir. Kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefalet Sözleşmesi asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir. Bir kefaletin geçerli olabilmesi için; 1-yazılı şekilde yapılması, 2-kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi, 3-kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması ve 4-kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması gerekir. Kefalet sözleşmesi, kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Kefalet sözleşmesiyle kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir. Kefil, asıl borçlunun borcunu ödememesi durumda, söz konusu borçtan şahsen sorumlu olacağını taahhüt etmektedir. (Fahrettin ARAL – Borçlar Hukuku – Özel Borç İlişkileri – Ankara 2007, s. 437). Daha yalın bir anlatımla bu sözleşme ile kefil, borçlunun asıl borcu ifa edememesi riskini üzerine alır. (Özen, B.: Kefalet Sözleşmesi, İstanbul 2008, s. 6.)
Tüm dosya kapsamı, dosyada toplanan deliller ve mahkememizce benimsenerek hükme esas alınan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinde; dava konusu teminat mektubunun dava açıldıktan sonra tazmin edildiği, taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi (GKS) hükümlerine göre davalı şirket dışındaki davalıların sözleşmede müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, davalı kefillerin sözleşmede belirlenen kefalet limitinin 2.500.000,00-TL. olduğu, bu nedenle davacı banka tarafından bedeli ödenerek tazmin edilen ve böylece nakdi krediye dönüştüğü anlaşılan teminat mektubu bedelinden davalı kefillerin kredi lehtarı davalı şirket ile birlikte kefalet limiti dahilinde müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, dava konusu teminat mektubunun dava süreci içinde nakde tazmin edilmiş olduğu nazara alındığında bu kanaldan oluşan nakdi kredinin geri ödenmemiş olması nedeniyle davacı bankanın davalılardan olan alacağını dava yoluyla talep etme hakkının doğduğu, böylece davacı bankanın dava konusu teminat mektubu bedelini tüm davalılardan talep etmekte haklı olduğu, mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı bankanın davalılardan talep edebileceği alacak miktarının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve bankacılık uygulamalarına uygun olarak tespitinin yapıldığı, dava dışı idare tarafından nakde çevrilen teminat mektubu bedeli yönünden dava dışı bankanın zararının oluştuğu ve davaya konu asıl borç miktarı olan teminat mektubu tazmin bedelinin (220.000,00-TL.’nin) kefalet limitinden daha düşük miktarda olması nedeniyle davalı kefillerin borcun tamamından kredi lehtarı davalı şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşılmakla; tazmin edilen teminat mektubu tazmin bedeline tazmin/ödeme tarihi olan 31/07/2017 tarihinden itibaren %65,55 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) de yürütülmek suretiyle aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 220.000,00-TL teminat mektubu tazmin bedelinin tazmin/ödeme tarihi olan 31/07/2017 tarihinden itibaren %65,55 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 15.028,20-TL. karar ve ilam harcından, dava açılırken yatırılan 3.757,05-TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 11.271,15-TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 5.085,55-TL. yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 23.850,00-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafına iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

TASHİH ŞERHİ
Her ne kadar mahkememizce 25/12/2020 tarihli duruşmada verilen kısa kararla “…221.000,00-TL. teminat mektubu tazmin bedelinin…” denilmiş ise de; davaya konu teminat mektubu bedelinin 220.000,00-TL. olduğu ve kısa karara sehven 220.000,00-TL. yerine sehven 221.000,00-TL. yazıldığı görülmekle, gerekçeli kararın yazılması aşamasında fark edilen bu açık maddi hatanın HMK’nun 304/1 maddesi kapsamında re’sen düzeltilmesine karar verilerek işbu tashih şerhi düzenlenip imza altına alınmıştır.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır