Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/874 E. 2020/858 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/874 Esas
KARAR NO:2020/858

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:19/08/2016
KARAR TARİHİ:08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklanan 12.514,37 TL alacağının bulunduğunu, alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafın süresinde takibe itiraz ederek takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla borçlunun ödeme emrine itirazın iptaline ve takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin iddia ve taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacı ile müvekkili şirket arasında cari hesabın kapatıldığını, üzerinde mutabakata varılan bir borç/alacak bakiyesinin belirlenmediğini, ödemeler taraflar arasındaki ticari ilişki devam etmekte iken, davacı yanın bir takım faturalar iddia ederek doğrudan icra takibi başlatmasının haksız, ticari teamüllere ve usule aykırı olduğunu, müvekkilinin davacı şirketten alacağının bulunmakta olup bu husus doğrultusunda takas mahsup taleplerinin bulunduğunu, davacı taraf temliki ve müvekkili şirkete borçlu olduğunu bildiği halde dava konusu icra takibini ve huzurdaki davayı ikame ettiğini, açıklanan nedenlerle her türlü karşı dava, talep tazminat, cezai şart, alacak, faiz, şikayet ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, iş bu haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, …. Noterliğinden celp edilen kayıtlar, …. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan müzekkere cevabı ve ekleri celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 27/09/2017 tarihli celse üç nolu ara kararı gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman YMMM … seçilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından sunulan 30/10/2017 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davacının 2015, 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerinin HMK. 222 Maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davalı şirketin 2015 yılı ticari defterlerinin HMK. 222 Maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre; davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 12.514,37 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin incelenen ticari defterlerine göre ise; davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete borcu ya da alacağı bulunmadığı, taraflar arasındaki 12.514,37 TL’lik farkın, her iki tarafında ticari defterlerinde kayıtlı bulunan “Temlik Kaydı” nın, davacı şirket tarafından 01.11.2015 tarihindeki “Düzeltme” kaydı ile hesabın borcuna kaydedilmesinden kaynaklandığı, davacının önce kayıtlarına işlemiş olduğu, sonra düzeltme kaydı ile kayıtlarından iptal etmiş olduğu “Temlik Kaydı” nın davacı lehine kabul edilmesi diğer bir ifadeyle temlik işleminin kabul edilmemesi durumunda, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 12.514,37 TL talep edebileceği, Temlik işleminin kabul edilmesi ile davacı şirketin bakiye alacağından mahsup edilmesinin uygun bulunması durumunda ise, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten bakiye alacağının bulunmayacağı, davacı şirketin alacaklı olduğunun kabul edilmesi durumunda, taleple bağlılık ilkesi gereğince, davacının ancak takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2 maddesi uyarınca avans faiz oranı üzerinden faiz talep edilebileceği kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası ile davalı aleyhine 02.06.2016 tarihinde 12.514,37 TL alacak içim ” 02.06.2016 faiz başlangıç tarihli 42.207,45 TL tutarında fatura” açıklaması ile ilamsız icra takibine girişildiği, örnek 7 ödeme emrinin 06.06.2016 tarihinde davalı yana tebliğ edildiği 08.06.2016 tarihinde yasal sürede takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu19.08.2016 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.10.2017 tarih … K sayılı ilamı ile iflas erteleme talebinin reddi ile şirketin iflasına karar verildiği, kararın 25.01.2018 tarihinde kesinleştiği, iflas işlemlerinin …. İflas Dairesi’nin … iflas sayılı dosyası ile basit usulde iflas dairesi tarafından yürütüldüğü anlaşılmıştır.
Taraf defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan 12.514,37 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerine göre davalı yanın davacı yana borcunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki hesap farklılığının nedenini davalı yanın davacının 3. Kişiye olan borcunu temlik alması nedeni ile oluştuğu, davacı yanın temliği defterlerine kaydedip daha sonra düzeltme yaptığı, davalı … dava dışı şirket arasında …. Noterliği’nin 28.07.2015 tarih ve … yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesinin davacı şirkete 04.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dışı şirkete borcu olmadığını beyan etmiş ancak tarafına tebliğ edilen devir sözleşmesine itiraz ettiğine dair bir belge sunmamış, defterine kaydedip daha sonra düzeltme yapmıştır. Davacının kendi defterinde yer alan alacak kayıtlarına göre davalıdan alacaklı olduğunun kabulü mümkün değildir. Tüm dosya kapsamı yapılan açıklamalar dikkate alınarak ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE
2-)Alınması gereken 54.40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen 151,15 TL harçtan mahsubu ile bakiye 96,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran davacıya iadesine
3-)Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına
4-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihine yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı yana ödenmesine
5-)Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde iadesine
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır