Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/856 E. 2020/309 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/856
KARAR NO: 2020/309

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/08/2016
KARAR TARİHİ:08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müekkili şirket tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 20/05/2015 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın 29/05/2015 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borcun tamamına, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, davaya ve takibe konu alacağın faturaya dayalı olduğunu, fatura alacaklarının da niteliği itibariyle para borcu olduğunu, TBK’nun 89/1 maddesine göre tarafların aksine bir anlaşması yoksa para borçlarının götürülecek borçlardan olup, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğini, müvekkili şirketin adresinin ise … olduğundan, işbu davaya konu icra takibi için yetkili icra müdürlüğünün de … İcra Müdürlükleri olduğunu, bu nedenle davalı borçlunun yetki itirazının reddi gerektiğini, davalı tarafın borca ve fer’ilerine yaptığı itirazlarının de haksız ve kötü niyetli olduğunu, tarafların kayıtları incelendiğinde davalının itirazının haksız olduğunun ortaya çıkacağını, davalının itiraz dilekçesinde herhangi bir neden belirtmediğini, davalının yaptığı itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, delil listesi ve tensip zaptı davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı taraf davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; fatura ve cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın, İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır. İİK’nun 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında çözümlenmesi gereken ihtilafın; davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, alacaklı ise miktarı ve alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmektedir.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası, … İcra Müdürlüğü’nün … Muhabere sayılı evrakı, UYAP ekranı, müvekkili şirkete ve davalı şirkete ait tüm defter ve belgeler ile her türlü kayıt, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık beyanı ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil bildirmemiştir.
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyası, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabı, …’nden talep edilen davalı tarafın 2015 yılı 02-03-04 dönemlerine ait BA/BS formları celbedilerek incelenmiştir. …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 20/05/2015 tarihinde fatura ve cari hesaba dayalı olarak 15.495,98-TL. asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin davalı şirkete 25/05/2015 tarihinde tebliği üzerine davalı borçlu şirket vekili Av. … tarafından yetkile, borca, faize ve tüm ve fer’ilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davacı şirket tarafından 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Davalı borçlu şirket tarafından 29/05/2015 tarihli borca itiraz dilekçesinde aynı zamanda yetkiye de itiraz edilmiş; şirketin yasal tebligat adresinin …’de olduğu, dolayısıyla … İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu iddia edilmiştir. HMK.’nun 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme ve icra dairesi davalı borçlunun yerleşim yeri mahkemesi ve icra dairesidir. Sözleşmeden kaynaklanan davalarda ise HMK’unun 10. maddesi gereğince borcun ifa yeri mahkemesi de yetkilidir. 6098 sayılı TBK.’unun 89/1 maddesi uyarınca aksine bir anlaşma yoksa para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre faturaya dayalı takipler de para borcuna dayandığından TBK.’nun 89. maddesi gereğince alacaklının ikametgahı mahkemesi de yetkilidir. Buna göre davacı alacaklının yerleşim yeri olan … icra daireleri veya borçlunun yerleşim yeri olan … icra dairelerinde takip yapılabilecektir. Dava açarken ve icra takibi başlatılırken seçimlik yetki kapsamında birden fazla mahkeme ve icra dairesinin yetkili olması halinde seçim hakkı davacı alacaklıda olup, davacı alacaklı seçim hakkını yetkili … İcra Daireleri yönünde kullanmış olduğundan, mahkememizce yapılan değerlendirmede dava konusu ilamsız icra takibinin cari hesaba ve faturaya dayanması ve TBK gereğince fatura alacaklarının götürülecek borçlardan olduğundan ve buna ilişkin yapılan takiplerde alacaklının ikametgahı icra daireleri de yetkili olması, takibin yapıldığı …. İcra Müdürlüğü’nün de yetkili olması karşısında mahkememizin de yetkili olduğu kabul edilerek davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK.) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Mahkememizce ilk olarak 27/09/2017 tarihli duruşmada verilen 4 nolu ara karar gereğince davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi bakınımdan … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiştir. Bu karar gereğince mahkememizce 13/02/2018 tarihinde … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi … Talimat sayılı dosyasında mahkememize verdiği talimat cevabında özetle davalı şirkete tebligat yapılmasına rağmen belirlenen inceleme gün ve saatinde davalı tarafın ticari defter ve belgelerini sunulmadığı, bu nedenle talimat gereği bilirkişi incelemesinin yaptırılamadığı belirtilmiş, dolayısıyla talimatın bila ikmal iade edildiği anlaşılmıştır.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda taraflarca bildirilen deliller toplanmış, takibe ve davaya dayanak faturalar ve cari hesap ekstresinin dosya arasında olduğu görülmüş, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkememizce 11/09/2018 tarihli duruşmada davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya kapsamına göre bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, 05/10/2018 tarihi inceleme günü olarak belirlenmiş, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dosyaya getirtilen ve sunulan belgeler üzeriden inceleme yapılmak üzere dosya konusunda uzman SMMM bilirkişisi …’e tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişisi … tarafından düzenlenen 15/10/2018 tarihli raporda özetle; davacı tarafın inceleme konusu yapılan 2015-2016 mali dönemlerine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, davacı tarafın ticari defter kayıtlarında davalı şirketin … nolu Alıcılar Hesabı altında takip etmiş oldukları, davacı taraf ticari defter kayıtlarında, icra takip tarihi itibari ile davalı taraftan 15.495,98-TL. alacaklı olduğu, ticari defter kayıtlarındaki alacak miktarının icra takibine konu miktar ile uyumlu olduğu, davalı taraf …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin talimat dosyasında ticari defter ve kayıtlarını sunmadığından ilgili mahkemece bilirkişi incelemesinin yapılamadığının anlaşıldığı, takdiri mahkememize ait olmak üzere, … Müdürlüğü’nden … vergi kimlik numaralı davalı mükellefin 2015 yılı 02-03-04 dönemlerine ait BA/BS kayıtlarının istenmesi ile davalı taraf vergi dairesi kayıtlarında dava konusu faturaların beyan edilip edilmediği hususunda tespitin yapılabileceği belirtilerek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına karşın taraflarca rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır. Ancak bilirkişi raporundaki değerlendirmeler ve talep üzerine mahkememizce, 07/05/2019 tarihli duruşmada …’ne müzekkere yazılarak davalı şirketin 2015 yılı 02-03-04 dönemlerine ait BA-BS kayıtlarının çıkarılarak gönderilmesi istenmiştir. İlgili Vergi Dairesi tarafından davalı şirketin 2015 yılı 02-03-04 dönemlerine ait BA/BS formları gönderildikten sonra hakim değişikliği nedeniyle dosya ele alınmış ve mahkememizce 09/10/2019 tarihli duruşmada dosyaya gelen davalı şirkete ait BA ve BS kayıtları da dikkate alınarak 07/05/2019 tarihli duruşmada verilen 2 nolu ara karardan rücu edilerek dosyanın ek rapor düzenlenmek üzere kök raporu tanzim eden bilirkişi …’e tevdii edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
SMMM bilirkişisi … tarafından düzenlenen 15/12/2019 tarihli ek raporda ise özetle; … tarafından dosyaya gönderilen davalı tarafa ait BA beyannamelerinin incelenmesinde; davalı şirketin 2015 yılı Şubat ayı beyannamesinde davacı şirketten 1 adet KDV hariç 24.633,00-TL., 2015 yılı Nisan ayı beyannamesinde ise 1 adet KDV hariç 10.169,00-TL. olmak üzere 2 adet faturayı beyan etmiş olduklarının görüldüğü, raporda tablo halinde gösterildiği üzere; 2015/Şubat ve Nisan ayı faturalarına ait 2 adet fatura karşılığında KDV hariç toplam 34.802,00-TL.’nin davalı tarafından beyan edilmiş olduğu, 2005/Mart ayına ait 2 adet fatura karşılığı KDV hariç 2.962,00-TL.’nin ise beyan edilmesi gereken haddin (5.000,00-TL.’nin) altında kaldığı için beyan edilmediği, sonuç olarak takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacı tarafından takibe konu cari hesaplarda yer alan faturaların davalı kayıtlarında yer aldığı belirtilmek suretiyle görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere; BA ve BS formları, ticarî defter kavramı içerisine girmektedir. Mahkememizce … Müdürlüğü’nden celbedilen davalı şirkete ait BA-BS formları incelenmiş, bilirkişi raporunda da bu husus tespit edilmiş, buna göre davalı şirketin dava konusu faturaları kayıtlı olduğu vergi dairesine beyan ettiği, davacı tarafın ticari defterleri ile dayanağı yardımcı defterlerin birbirini teyit ettiği görülmüş; sonuç olarak mahkememizce davalı şirketin dava konusu faturalara konu malları davacıdan aldığı kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi ek raporu davalı şirkete 15/01/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına karşın davalı tarafça ek rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Davacı şirket vekilince mahkememize sunulan 04/03/2020 tarihli dilekçede; davacı şirketin ticari unvanının …. A.Ş. olarak değiştirildiği bildirilmiş, dilekçe ekine buna ilişkin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden temin edilmiş belgeler ile Ticaret Sicil Gazetesi’nin ilgili sayfa nüshaları eklenmiştir. Bu şekilde davacı vekili düzeltme talebinde bulunmuş ve mahkememizce dosyanın UYAP’taki kaydına unvanı değişen davacı şirketin yeni unvanı işlenmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporları mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporun toplanan delillere dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgelere uygun olduğu görülmüş; raporun gerekçeli, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanarak benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının, davacı tarafından davalı adına kesilen faturaların ve cari hesap ekstresinin, dosyaya gelen BA-BS kayıtlarının, dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafın inceleme konusu yapılan 2015-2016 mali dönemlerine ait ticari defterlerinin ait olduğu yılda yürürlükte olan TTK. ve VUK. hükümlerine uygun olarak tutuldukları, açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapılmış oldukları, davacı şirketin sattığı mallara karşılık faturalar düzenlediği, düzenlenen bu faturaların davacının resmi ve mevzuata uygun ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın bilirkişi incelemesi için defter, kayıt ve belgelerini ibraz ettiği, ancak davalı tarafın talimat mahkemesine ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, bu nedenle ispat yükü kendisinde olan davacı tarafın ticari defterlerinin lehine delil olduğu, …’nce mahkememize gönderilen davalı tarafa ait BA beyannamelerinin incelenmesinde beyanname haddi üzerinde kalan iki adet fatura karşılığı olan toplam 34.802,00-TL.’nin davalı şirket tarafından beyan edilmiş olduğu, dosyadaki delil ve belgelere göre düzenlenen bilirkişi kök ve ek raporlarının usulüne uygun ve denetime elverişli olduğu, davacı tarafça sunulan ticari defter, kayıt ve belgelere göre düzenlenerek hükme esas alınmasında sakınca görülmeyen ve mahkememizce de benimsenen kök ve ek bilirkişi raporlarında tespit edilen miktara göre taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle 15.495,98-TL. alacaklı olduğu ve bu miktara yönelik olarak davalının borca yaptığı itirazın haklı ve yerinde olmadığı, taraflar tacir olduklarından asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerektiği anlaşılmakla; davanın kabulü ile İİK.’nun 67. maddesi gereğince davalının itirazının iptalinin gerektiği, ayrıca İİK.’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemek olduğundan ve takip konusu alacak likit ve itiraz da haksız olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı şirketin 15.495,98-TL. asıl alacağa ilişkin itirazının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin talepnamedeki diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.099,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.058,53-TL karar ve ilam harcından 264,64-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 793,89-TL eksik harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 298,14-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.469,30-TL olmak üzere toplam 1.767,44 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK.’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak 2 (iki) hafta içinde HMK.’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK.’nun 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile yine HMK.’nun 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır