Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/84 E. 2018/60 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2016/84 Esas
KARAR NO : 2018/60
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2016
KARAR TARİHİ : 07/02/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Müvekkillerinden …’un, …’ı temsilen davalıdan süt soğutma tankı alımı hususunda davalı ile anlaştıklarını, buna göre davalının müvekkiline süt soğutma tankını teslim edeceğini, bunun karşılığında müvekkili …’un davalıya 19.000,95-TL ödeyeceğini, müvekkilinin sözleşme gereği davalıya maksimum kredi kartı ile 15/08/2014 tarihinde 6 ay taksitle ödemede bulunduğunu, davalının ürün satışı için 19/08/2014 tarihli faturayı müvekkili …’a gönderdiğini ancak müvekkili peşin ödeme yapmasına rağmen davalının müvekkiline ürünü hazırlayıp teslim etmediği gibi, müvekkili tarafından ödenen bedelin de iade edilmediğini, müvekkili …’ın Tekirdağ ilinde hayvan çiftliği bulunduğunu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Kırsal Kalkınma Yatırımları’nın Desteklenmesi Programı çerçevesinde Makine ve Ekipman Alımları’nın Desteklenmesi Programı kapsamında davacıdan almak istediği makine bedelinin % 50 oranında teşvik almayı hedeflediğini, ancak davalının ürünü teslim etmediği için müvekkilinin dava konusu teşvikten alacağı hibeyi alamadığını ve 2 sene boyunca söz konusu hibelerden yasaklı hale geldiğini, davalının ürünü teslim etmemesi nedeniyle hibe programı çerçevesinde yasaklı hale gelen müvekkili …’ın 200.000,00-TL’ye yakın maddi zararı olduğunu beyanla davalının haksız olarak sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle davalıya ödenen 11.500,00-TL’nin ticari faizi ile müvekkillerine iadesi ile müvekkilinin davalının kusuru nedeniyle uğradığı maddi zararın fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili …’a verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacılardan …’un, dava dilekçesinde diğer davacı …’ı temsilen işlemleri yaptığının iddia edildiğinden davada taraf sıfatının bulunmadığını, davalılardan …’un müvekkili şirkete gelerek süt soğutma tankı almak istediğini belirterek ürünlere baktığını ve müvekkili tarafından faturaya konu edilen ürünü diğer davacı … adına satın almaya karar verdiğini, taraflar ürünün 19.000,95-TL üzerinden peşin satılması hususunda anlaştıklarını, söz konusu ürün peşin satıldığı için müvekkilinin davacıya indirim yaptığını, davacılardan …’un kredi kartı ile müvekkiline 11.500,00-TL ödeme yaparak ürünü ayırtarak ürünü bir kaç gün içinde arabası ile gelip teslim alacağını, kalan bakiyeyi de ürün teslim alındığında ödeyeceğini söylediğini, buna rağmen davacının ürünü almak için gelmediğini, müvekkili tarafından bakiye kısmın ödenerek ürünü gelip almasının davacıdan müvekkilinin talep etmiş ise de davacının bu talepleri geri çevirerek üzerine edimlerini yerine getirmediğini, daha sonra davacı …’un müvekkilini arayarak fatura içeriği ürünü almaktan vazgeçtiğini, ödediği paranın iadesini istediğini, müvekkilinin söz konusu tutarın iade edilebilmesi için muhasebe tekniği açısından ürünün taraflarına yapılan satış nedeniyle stoktan çıkarıldığını, adına fatura düzenlenen diğer davacı … tarafından iade faturası düzenlenip müvekkiline teslim edilmesi ve iade edilecek hesap numarasının bildirilmesi halinde iade yapılabileceğinin davacıya bildirildiğini, davacının bu talepleri de yerine getirmediğini, TBK’nun ifa yerinin belirlenmesinin kural olarak taraflara bırakmış olmakla, parça borçlarında ifa yerinin, borcun konusu malın sözleşme yapıldığı sırada bulunduğu yerde teslimi gerektiğini, gerek taraflar arasında mutabak gerekse yasal mevzuat gereğince sözleşme konusunun müvekkili şirket adresinde ifasının esas olduğunun, bu nedenle ürünü teslim almaya gelmeyen davacının kendisine teslim edilmediği iddiasının hukuken yerinde olmadığı gibi, somut gerçekle de örtüşmediğini, müvekkili ile dava konusu olay haricinde başkaca herhangi bir bağı veya bağlantısı bulunmayan davacının teşvikten yararlanmayı amaçladığının, müvekkili tarafından bilinebilecek / bilinmesi gereken bir durum olmadığını, müvekkilinin davacılara herhangi bir taahhüdü ve sorumluluğunun bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davranan davacılar olduğu için meydana gelmiş bir zarar varsa buna kendi kusurları ile sebebiyet verdiklerini, bu bağlamda müvekkiline atfedilecek kusur bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılarak rapor tanzimi açısından dosya uzman bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bu yönden sunulan 19/04/2017 tarihli bilirkişi raporu incelenip denetlenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporu kapsamı mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacılardan …’un diğer davacı …’ı temsilen davalıdan davaya konu süt soğutma tankının 19.000,95-TL bedel karşılığında alımı hususunda davalı ile anlaşmaya varıldığı ve bu anlaşmaya istinaden davacılardan …’un kredi kartı ile davalıya 11.500,00-TL ödeme yaptığı, davacı tarafça malın naklinin davalının üstlendiğine ilişkin sipariş alan … imzalı 15/08/2014 tarihli belgenin dosyaya sunulduğu, davalının bu belgeye rağmen ürünü, davacı adresine nakletmediği, ancak davacı tarafın da kalan bakiye bedel olan 7.500,00-TL’yi davalı tarafa halen ödemediği, davacı tarafça dava dilekçesinde davalıya ödenen bedelin iadesinin istenildiği, davacı tarafın davalıya ödediği 11.500,00-TL bedelin davacıya iade edilmesi gerektiği, davalının süt tankını teslim etmemesi nedeniyle davacının mahrum kaldığı devlet hibe teşvikinden kaynaklı maddi zararı ile davalı eylemi arasında doğrudan illiyet bağı kurulamadığı, zira taraflar arasındaki sözleşmenin sadece ürün teslimini içerdiği, sözleşmede de teşvik ile satılması kararlaştırılan ürün arasında bağ kurulmadığı, davacı …’ın davalıdan maddi zarar talebinin yerinde olmadığı saptanmış olmakla, davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 11.500-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 785,57-TL karar ve ilam harcından 213,47-TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile geriye kalan 572,10-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 33,50-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 805,00-TL olmak üzere toplam 838,50-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 771,42-TL yargılama gideri ile, peşin yatan harç gideri 213,47-TL ki toplam 984,89-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, geriye kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 12,00-TL nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalıya verilmesine, geri kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalıya verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır