Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/838 E. 2019/1076 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/838 Esas
KARAR NO : 2019/1076

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2016
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin borçlu şirketin… adresinde bulunan şirket merkezinin de içinde bulunduğu binada gece saatlerinde hırsızlık olayının yaşandığını, dava ve takip konusu edilen …bank … Şubesinin… numaralı, 2.480 TL bedelli, 30.03.2016 tarihli çekin de aralarında bulunduğu 67 çekin çalındığını, yaşanan hırsızlık olayı neticesinde suç duyurusunda bulunduklarını, soruşturmanın devam ettiğini belirterek, dilekçede açıklanan sebeplerle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğramaması için huzurda görülmekte olan dava sonuçlanıncaya veya talepleri doğrultusunda karar verilinceye kadar teminat karşılığında takibin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, bu talebi uygun görülmediği takdirde icra dosyasına giren bedelin yargılama sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde uygun görülecek teminat karşılığında teminatlı veya teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ciro silsilesinde müvekkili şirketten önce bulunan …, …’ ye , … ‘ ye, Dokumacı … ‘ ye ve …A.Ş ‘ ye ihbar edilmesini, müvekkili şirket kasasında çalının ve sahte ciro ile üçüncü kişilere cirolanan dava konusu çek nedeni ile davalılara borçlu olmadıklarının tespiti ile meşru hamili olan müvekkiline çekin istirdatına karar verilmesini ve yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … Şti. vekili cevap dilekçesinde; çek üzerindeki cirolar incelendiğinde TTK,Çek Kanununa ve ilgili mevzuata göre ciro silsilesinde bir kopukluk veya bozukluk mevcut olmadığını, bu nedenle davacının dayanak yaptığı bu yöndeki iddiası gerçekle bağdaşmadığını, davacı üçüncü ciro durumunda olan müvekkilinin dava konusu çeki iktisap ederken kötü niyetli ve ağır kusurlu olarak iktisap ettiğini iddia ve ispat etmesinin gerektiğini, iyiniyetli hamil olan müvekkilinin dava konusu çeki tahsil etmesinin anlamını gelen takibin dturdurulması talebinin kabulü halinde müvekkilinin mağdur olacağını, bu nedenle davacının bu yöndeki talebinin reddi gerektiğini, öncelikle davacının takibin durdurulması veya icra dosyasına yatan bedelin ödenmemesi yönündeki tedbir talebinin reddini, iş bu dava nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacının davasının ve davadaki tüm taleplerinin reddine, takip mikatrının %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan …Şti. Ve Dokumacı … vekilinin cevap dilekçesinde; çeklerin çalınması ve devam eden süreçte ciro silsilesi bozulmuş olup yasal yetkili hamillik bulunmadığını, bu durumda da alacağın cirantalardan tahsiline yönelik karar hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ihbar olunan müvekkillerinin iş bu davaya konu çek nedeniyle mağdur olduklarını ve haklarında icrai işlem başlatılması nedeniyle ticari olarak zarar gördüğünü, mahkemece hakkaniyete ve hukuka aykırı bir durum yaratmamak adına davacının talebi doğrultusunda karar verilmesini talep etmişlerdir.
Diğer davalılar ve ihbar olunanlar, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; Menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Çekin davacı rızası hilafına elinden çıkıp çıkmadığı, çekten ötürü davacının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
TTK m. 792’ye göre; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür”, istirdat davası açılabilmesi için çekin rıza dışı elinden çıkmış olması, çeki ele geçiren kişinin bilinmesi ve çeki ele geçiren kimsenin kötü niyetti veya ağır kusurlu olması gerekmektedir. İstirdat davasında davalı taraf, çeki kötü niyetli olarak veya ağır kusurlu olarak iktisap eden kimsedir. Davacı ise çeki rızası dışında elinden çıkmış hamildir. Bu davada, davacının, senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötü niyetti veya iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacı taraf ispaf yükü altındadır. Buna göre davacı, çekin rızası dışında elinden çıktığını, meşru hamilin kendisi olduğunu, çeki eline geçiren kimsenin kötü niyetli veya iktisapta ağır kusuriu olduğunu iddia ve ispat yükü altındadır.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda taraflarca bildirilen deliller toplanmış, takibe ve davaya dayanak faturalar ve cari hesap ekstresinin dosya arasında olduğu görülmüş, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkememizce 06/06/2018 tarihli duruşmada davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya kapsamına göre rapor alınmasına karar verilerek 05/09/2018 tarihi inceleme günü olarak belirlenmiş, inceleme gün ve saati, duruşmada hazır bulunmayan davalı şirketlere ihtaratlı olarak usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı tarafın ve … Şti. ticari defter ve kayıtları ile dosyaya getirtilen ve sunulan belgeler üzeriden inceleme yapılmak üzere dosya konusunda uzman SMMM bilirkişisi …’ya tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 08/01/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; davacı İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına konu …bank …Şubesi’nin … numaralı 2.480,00-TL Tutarlı 30.03.2016 tarihli çekin istirdatma karar verilmesi talebi ile huzurdaki davayı açtığı, davacı ile davalı şirket arasında ticari bir ilişkinin ortaya konulamadığı, davacının çeki dava dışı firma olan … A.Ş’den mal ve hizmet karşılığı alındığı ve herhangi bir firmaya verilmediği, çeki en son elinde bulunduran davalı … Şti. ile davalı …arasında bir ticari ilişki olduğu davalı … Şti’nin davalı …Şti’ adına fatura tanzim ettiği karşılığında dava konusu çek ile beraber dava dışı çok sayıda çek aldığı, davalı …Şti ve davalı … dava konusu ilgili ticari defter ve belgelerini ibraz etmedikleri, davacı tarafından, çekin çalıntı olduğunun ve bu hususun da davalılar tarafından bilindiğinin, buna rağmen bile bile çekin devir alınarak tahsil için bankaya ibraz edildiğinin, dolayısıyla da bir kötü niyetin bulunduğunun ispat edilmesi gerektiği, davacının ispat yükümlüğü geçerli delillerle yerine getirmediği kanaatiyle görüş bildirilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası kapsamı, bilirkişi raporunun kapsamı tümüyle birlikte değerlendirilmiş, alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden,mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
YARGITAY II. HD, T. 23.12.2014 ve E. 2014/10768 K. 2014/20288 sayılı kararında “…Dava, 6102 sayılı yasanın 792. maddesine dayalı istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Çek üzerindeki ciro silsilesi tam olup, davalının yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Anılan yasa maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde belirtilmektedir. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Mahkemece davacının çekin yetkili hamili olduğu belirlenememiş, davalının dava konusu çeki hırsızlık eyleminden sonra iktisap etmiş olması ve defter kaydının bulunmaması davalının cirantası ile ticari ilişkisi bulunmadığını ve davalının çeki iktisapta ağır kusurlu olduğunu göstermemekte olduğu, davalının çeki edinme nedenini ispat yükümlülüğünde olmadığını, davalının çekin rıza dışı elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerektiğini, bu dava bakımından ispat yükünün çekin yetkili hamil olduğunu ve çekin rızası dışında elinde çıktığını ileri süren davacıya ait olduğunu ve davacının bu hususları kesin ve inandırıcı delillerle ortaya koyması gerektiğini, davalının çeki rıza dışı elden çıktıktan sonra iktisap etmesinin ve defter kaydının bulunmamasının davalının cirantası ile ticari ilişkide bulunmadığını ve davalının çeki iktisapta ağır kusurlu ortaya koymadığını ifade etmektedir.
Tüm dosya kapsamının ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinde; dava konusu çeke ilişkin davalının, şekil anlamda meşru ciro silsilesine dayanarak çeki iktisap ettiğinden bu durum davalı şirketlerin iyi niyetli hamil olduğunu ispatlar niteliktedir. Davacı tarafın, işbu çeki iktisap ederken davalıların kötü niyetli hareket edildiğini ve ağır kusurlu olduğunu ispatlayamamaktadır. Bu durumda, davacı ispat yükünü yerine getiremediği gibi ileri sürdüğü delillerle de bu hususun kanıtlanması olanaklı olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının, peşin olarak alınan 42,36 TL’den mahsubu ile eksik kalan 2,04 TL’nin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı … Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinde karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap olunan 2.480,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı … Şti. tarafından yapılan 24,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır