Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/831 E. 2021/686 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/831 Esas
KARAR NO:2021/686

DAVA:Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ:05/08/2016
KARAR TARİHİ:27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş.ile 05.01.2016 tarihli yazılı çözüm sözleşmesi tanımlanan yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiklerini fakat davalının ilgili sözleşmenin 9. ” ödeme vadesi 30 gündür ve ödeme evraklarının firmaya ulaşmasının akabinde ürünler sevk edilir” Maddesinin ihlal edildiğini, müvekkili şirketin ilgili sözleşme hükümlerine göre … Bankası … … şubesine ait 71.120,00 TL bedelli 05.04.2016 tarihli çeki teslim edildiği tüm ödemeleri zamanında yapmasına rağmen, ürünlerin tam ve süresinde teslim edilmediğini, davalı tarafın mal teslim etmemesine rağmen …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibi ile haciz haciz işlemlerini başlattığını, davalını itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … … Dış Tic.A.Ş ile aralarında müvekkilinin üretim programlarına göre talep edilen, … tabanlı takip sistemleri ve bu ürünlere entegre yazılımların üretim ve tedarikini gerçekleştirmek üzere 05.01.2016 tarihinde Çözüm Ortaklığı Sözleşmesi imzalandığı iş bu sözleşmenin 4. Maddesine göre tarafların hak ve sorumluluklarını yerine getirdiğini, sözleşme konusu ürünlerin davacıya peyder pey şeklinde teslim yapıldığı, davacı tarafça ödemenin nakit usulde yapıldıktan sonra kdv’li fatura düzenlenmesinde mutabık kalındığını; sözleşme konusu ürünlerin davacı şirkete teslimi ile ilgili belgelerin mahkemeye sunulduğunu, davacı şirketin müvekkili şirkete faiz ve ferileri hariç 172,430,00 TL borcu bulunduğunu, davacı şirketin vermiş olduğu ilk çekleri dahi ödeme güçlüğü çekerek sözleşmeyi ihlal etmesine rağmen sırf davacı şirketin çekleri yazılmasın düşüncesi ile davacı şirkete ödeme dahi gönderdiğini ancak, tüm bu iyi niyetli yaklaşımlar bile davacı şirketin borçlarını ödemekten acz haline girmesine engel olamadığını, müvekkili şirkete verdiği 71.120,00 TL bedelli çeki ödememiş ve karşılıksız kalmasına sebep olduğu bu çek hakkında başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takibin iptali talebinde haksız ve kötü niyetli olduğu, icra takibine konu borcunu ödemeden ve haksız olarak takibini durdurması talebinde bulunmakla, ileride haksız çıktığı taktirde %20 aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi, ticari defterler, sözleşme fotokopisi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; her iki taraf ticari defterleri, mali, sgk kayıtları, teslim tesellüm belgesi, irsaliyeler, proforma faturası, sözleşme, icra takibi, bilirkişi incelemesi, tanık ve her türlü yasal delilleer dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Çözümlenmesi gereken ihtilafın; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında borçlu olarak yer alan dosyamız davacısının, takibe dayanak yapılan çek nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosyanın talep uyarınca davacı tarafın ticari defter ve belgeleri incelenmek üzere talimat yoluyla … Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderildiği ve … Asliye Ticaret Mahkemesinden ( … Talimat nolu ) alınan ve SMMM bilirkişisi … tarafından sunulan raporda; Davalı ve davacı firmanın arasında ticari ilişkinin olduğunun tespit edilmiş olduğunu, öngörülen düzenlemeler çerçevesinde, ibraz edilen ve incelenen davacının defterlerinden yevmiye defterinin ve defteri kebirin sadece açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapılmış olduğu kapanış tasdiklerinin yapılmadığını, kapanış tasdiki yaptırılmayan defterlerin, tam ve kanuna uygun olarak tutulmuş sayılmamakta, sahipleri tarafından kendi lehlerine delil olamayacağını, davacının, davalı tarafa 160.985,71 TL borcu bulunduğunu, davacı defter incelemelerinin sonucunda; ödeme aracı, … Bankası … … şubesine ait 71.120,00 TL bedelli 05.04,2016 tarihli çeki ile ilgili hiçbir kayıt tespit edilememiş olduğuna dair rapor sunmuştur.
Mahkememizin 12/04/2021 tarihli celsesinde alınan ara karar uyarınca, tarafların itirazları doğrultusunda değerlendirme yapılmak üzere talimat mahkemesi aracılığıyla bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verildiği ve bilirkişi sunmuş olduğu ek raporunda: Taraflar arasında Çözüm Ortaklığı Sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 9.2 maddesine göre Ödeme evraklarının firmaya ulaşması akabinde ürünlerin sevk edileceğini, davacı tarafın defter kayıtlarında 160.985,71 -TL borçlu görülse de davacı vekili tarafından eklenen … Bankası dekontlarının Mahkeme tarafından kabulü halinde toplam 181.300,00-TL ödemede bulunduğunun tespit edilmiş olduğuna dair ek rapor sunmuştur.
Bilindiği üzere, İİK’nin 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak davalı-alacaklıdadır. Ancak, alacağın kambiyo senedine dayanması halinde bu genel kuralın istisnası olarak borçlu olunmadığını ispat yükümlülüğü davacı-borçlu tarafa düşmektedir. Huzurdaki davada davacı şirket, dava konusu kambiyo senedi (çekteki) karşılığında hizmet almadığını, bu nedenle borcunun bulunmadığını iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Dolayısıyla somut olayda ispat yükü davacı taraftadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, bilirkişi raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davalı yanın ticari defter ve kayıtları ibraz etmediği, davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulmamış olmaları nedeniyle sahibi lehine delil teşkil etmeyeceklerinin bildirildiği, kök rapor sunulduktan sonra davacının dosyamıza yeni belge sunduğu, davalı yanın işbu delile muvafakat etmediklerini bildirdiği, bu bağlamda yapılan değerlendirmede, yukarıda açıklandığı üzere ispat yükünün davacı-takip borçlusunun üzerinde olduğu, davacı-takip borçlusunun incelenen ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil teşkil etmeyeceklerinin anlaşıldığı, bunun haricinde de iddiasının ispatına yarar başkaca bir delil sunulmadığı anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine, davacının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Şartları oluşmadığından, davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.212,51-TL ve bilahare ikmal edilen 121,71-TL tamamlama harcından mahsubu ile kalan 1.090,80- TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 10.956,49-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 703,25-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.27/09/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı