Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/822 E. 2021/209 K. 19.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/719 Esas
KARAR NO:2021/188

DAVA:Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/06/2016
KARAR TARİHİ:12/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 29/06/2016 tarihinde müvekkilinin işletmeciliğini yaptığı … Sokak No:…/… …, … / … adresinde yurtdışı eğitim ve danışmanlık alanında faaliyet gösteren … adlı adi ortalık işletmesinin hisselerinin devri, işletilmesi, devreden ve devralanların hak ve yükümlülükleri ile 3. şahıslarla olan ilişkilerinin düzenlenmesine yönelik adi ortaklık devir sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede belirlenen devir bedelinin müvekkili tarafından …’a ait banka hesabına yatırıldığı takdirde sözleşmenin geçerli olacağının ve 01/08/2015 tarihinden itibaren söz konusu işyerinin tüm ofis masraflarının müvekkili davacıya ait olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin 5. ve 6. maddesinde belirtilen edimlerin müvekkili tarafından eksiksiz yerine getirdiğini, sözleşme gereğince müvekkilinin tüm işlemleri yaptığını ve takip ettiğini, buna karşın müvekkiline ödenmesi gereken komisyon bedellerinin davalı tarafça ödenmediğini, müvekkilinin komisyon miktarlarını görmesini sağlayan şirket içindeki bilgisayar yazılımından müvekkilinin çıkarıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından …. Noterliği aracılığıyla davalı tarafa ihtarname gönderilerek; şirketin … sistemine müvekkilinin yeniden dahil edilmesinin ve müvekkiline ödenmesi gereken tüm komisyon ve ücretlerin ödenmesi hususlarının ihtar edildiğini, buna rağmen davalı tarafından müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını belirterek ve dilekçesinde açıklanan tüm nedenlerle müvekkilinin davalıdan olan alacakları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00-TL.’lik alacağın dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın bahsettiği … adlı firmanın gayri resmi ortağı olduğunu, franchise sistemini ve şartlarını bizzat yakından takip ettiğini, söz konusu şirketin öğrencilerini dolandırmaya çalışması gibi şikâyetler üzerine franchise ilişkisinin sonlandırıldığını, bu durum üzerine davacı tarafın işleri yakından takip ettiği için franchise sözleşmesinden doğan hak ve yükümlülükleri yeni bir sözleşme ile devraldığını, davacı tarafın sözleşme kapsamında olduğunu iddia ettiği ve mahkemeye sunduğu tek taraflı olarak düzenlenmiş 54 ve 55 kişilik öğrenci listelerinde yer alan öğrencilerin sözleşme gereğince davacı tarafından takip edildiğini düşündüklerini, bu öğrencilerin kendi kayıt ve belgelerinde yer almayan, tamamen davacının sorumluluğundaki öğrenciler olduğunu, söz konusu öğrencilerin ilgili okullara gidip gitmediğinin dahi bilinmediğini, hatta davacının kendisi bile bu hususu bilmiyorken kendilerinden bununla ilgili olarak ücret ve komisyon talep etmesinin hukuka ve usule tamamen aykırı olduğunu, davacı tarafın sözleşme gereği ücret talep ettiğini vurgulamasına rağmen, sözleşmenin 2. maddesine göre üstlendiği sorumluluklardan bahsetmekten kaçındığını, zira davalı müvekkilinin, davacı tarafın işlemlerini takip ederek ücretlerini elden aldığı, ancak davacının yurtdışı okul kayıtları çeşitli nedenlerle gerçekleşmeyen öğrencilerden aldığı ücretlerin sırf markanın zarar görmemesi adına bizzat kendilerince ödenmek zorunda kalındığını, bu nedenle sözleşme gereği davacının alacaklı değil, borçlu durumunda olduğunu, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlar nedeniyle davacı aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açma haklarının saklı tutulduğunu belirterek, davacının haksız ve mesnetsiz olarak açmış olduğu davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında 29/06/2016 tarihinde imzalanan adi ortaklık devir sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşme uyarınca, davacının yurt dışı eğitimi için iddia ettiği sayıda öğrencinin okul kaydına aracılık edip etmediği, etmiş ise bunların sayısı, bundan kaynaklı olarak davalıdan komisyon alacağının bulunup bulunmadığı, alacaklı ise miktarı noktalarında toplandığı görülmektedir.
Davacı taraf delil olarak; taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesi, devir sözleşmesi, ihtarname, müvekkilinin kayıt ve başvuru işlemlerini yapmış olduğu öğrenci listesi, ticari defter ve belgeler, banka kayıtları, tanık beyanı ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf delil olarak; franchise sözleşmesi, devir sözleşmesi, öğrenci feragatnameleri ile ödeme dekontları, bilirkişi incelemesi, Yargıtay kararları, yemin ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Mahkememizce 13/03/2017 tarihli duruşmada davacı tarafa dosyaya sunduğu 54 kişilik listede bulunan öğrencilerin yurt dışı eğitimleri için aracılık yaptığına dair tüm bilgi ve belgelerini sunması ve bu öğrencilerin davalı şirket üzerinden veya onun aracılığı ile okul kayıtlarının yapıldığına ilişkin anlaşma veya başkacaca belgeleri ibraz etmesi için kesin süre verilmiştir. 04/12/2017 tarihli duruşmada ise davacı vekiline, dosyaya sunduğu yabancı dildeki belgelerin noter tasdikli Türkçe tercümelerini sunması için süre verilmiştir. Ayrıca davacı tarafa, 54 kişilik öğrenci listesinde yer alan kişiler için Kanada hariç bildirdiği öğrencilerin gittikleri ülkeleri, kayıt yaptırdıkları okullara ilişkin bilgileri ve konsolosluklardan sorulması gereken hususları bildirmesi için süre verilmiştir. Sonrasında mahkememizce T.C. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü – Hukuk İstinabe ve Müteferrik Bürosu’na İngiltere (Londra), İtalya, Avusturulya ve ABD Başkonsoloslukları için ayrı ayrı müzekkere yazılarak istinabe evrakları ve noter onaylı tercümelerinin gönderilmesi sağlanmıştır.
T.C Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevapta; mahkememizce gönderilen evrakların adli yardımlaşma usullerine göre düzenlenmediği, bu nedenle evrakın iade edildiği, yazışmaların Ek-1 nolu istinabe talepnamesi kullanılarak yapılması gerektiği, ayrıca vize başvurusunun yapıldığı tarihlerin de belirtilmesinin istendiği görülmüştür.
24/06/2020 tarihli duruşmada mahkememizce; yurt dışına çıktığı varsayılan öğrencilerin hangi amaçla ve hangi tarihlerde yurt dışına çıktığı hususunun esas itibariyle somut uyuşmazlıkta herhangi bir öneminin bulunmadığı, zira gelecek cevapların ilgililerin hangi amaçla yurt dışına çıktığını tespit etmekten ziyade sadece yurt dışına çıkıp çıkmadığına yönelik olacağı gözetilerek, 25/06/2018 tarihli ve sonrasında 28/01/2019 tarihli duruşmalarda verilen “T.C. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü (Hukuk İstinabe ve Müteferrik Bürosu )’ne her ülke için ayrı ayrı müzekkere yazılarak istinabe evraklarının ve noter onaylı tercümelerinin gönderilmesine” ilişkin ara karardan rücu edilmiştir. Sonrasında davacı vekilinin talebi üzerine mahkememizce oluşturulan 10/07/2020 tarihli ara karar ile; iddia, savunma ve toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, dosya bir SMMM, bir bilgisayar mühendisi ve bir de yurt dışı eğitim konularında uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından mahkememize sunulan 20/11/2020 tarihli raporda özetle; davalı şirket merkezinde dava kapsamında … sistemleri üzerinde yerinde teknik inceleme yapıldığı, davalı şirketin … sisteminde; davalı şirketin anlaşmalı olduğu gerçek ya da tüzel kişiler için sistem üzerinde hesaplar oluşturduğu, kullanıcı hesabı açılan kişilerin/firmaların bu sistem içerisine web browser aracılığı ile kendilerine sağlanan kullanıcı ad ve şifresi ile sisteme giriş yaptıkları, davalı şirketçe yurt dışında eğitim almak isteyen öğrencilere ilişkin iletişim bilgilerinin, istenen okul bilgilerinin, eğitim program süresinin, eğitimi tamamlayıp tamamlamadığına ilişkin bilgilerin, eğitim ücretinin, öğrenciden alınan ödemelerin, gelen ödemelerin, komisyon tutarlarının ve danışmanlık veren kişiye ait bilgilerinin sistemde tutulmuş olduğu, davalı şirketin kendisine başvuru yapan tüm öğrenciler için sistem üzerinde öğrenci bazında profil oluşturduğu ve o öğrenci ile ilgili yapılan işlemleri başvuru yapan öğrenciye özel olarak oluşturulan profil üzerinden takip ettiği, davalı şirket tarafından franchise hizmeti veren kişi/şirketlere öğrenci kaydının yönlendirilmekte olduğu, bu aşamadan sonra oluşturulan profil üzerinden öğrenci ile ilgili tüm bilgi girişlerinin yönlendirilen şirket tarafından manuel (el ile) olarak sistem içerisine girişinin yapılmış olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin … sisteminde komisyon takibi girişlerinin iki farklı yöntemle yapılmış olduğu, ilk yöntemde franchise hizmeti veren firmanın komisyon ücretini eğitim alacak kişiden tahsil etmesi durumunda tahsil etmiş tutarı sistem içerisine kendisinin girdiği, ikinci yöntemde ise eğitim talep eden kişinin tüm ücreti eğitim alacağı okula yatırması durumunda ilgili okul tarafından davalı şirketle anlaşılan oranlarda komisyon ödemesinin davalı şirkete yapıldığı, davalı şirketin de gelen ödemeyi danışman firmaya yönlendirdiği ve sistem üzerinde kayıt altına aldığı, … sisteminde komisyona hak kazanılabilmesi için öğrencinin eğitim aldığı paketi bitirmesinin beklenmiş olduğu ve bu şekilde komisyona hak kazanılmış olduğu, davalı şirketin … sistemlerinde tespiti yapılan öğrenci kayıtları ile dava dilekçesi ekinde sunulan öğrenci kayıtlarının uyuşmadığı, yapılan incelemede sistem üzerinde tutulan mali bilgilerin ispata muhtaç olduğu, bu kapsamda davalı ve davacının ticari defterlerinin incelenmesi ve öğrenci sözleşmeleri, uyuşmazlık konusu öğrencilerin cari hesap bilgilerinin dava dosyasına sunulması gerektiği, her iki tarafın da öğrenci eğitim ödemelerinin ayrıntılı olarak dava dosyasına sunulması, ücret tahsil edilen cari hesap bilgileri ile her şirketin karşılıklı cari hesap bilgileri, ticari defter kayıtlarındaki fatura ve ödeme yevmiye numaralarının tespitinin gerektiği, bu nedenle davacı ve davalı iddialarının karşılıklı olarak değerlendirilemediği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapor dosya taraflarına e-tebligatla tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 11/12/2020 tarihli dilekçe ile rapora karşı beyan ve itirazda bulunularak davalı şirketin sahipleri olan kişilerin banka hesaplarına ilişkin dökümlerin celbi ile yurt dışında eğitim gören öğrencilerin gittikleri ülkelere ilişkin bilgilerin istinabe yoluyla konsolosluklardan istenilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili tarafından da 15/12/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanda bulunulmuştur. Mahkememizce 24/02/2021 tarihli duruşmada; dosyada alınan bilirkişi kurulu raporunun yargısal denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu, dosya kapsamında taraflarca dayanılan bilgi ve belge içeriklerine uyumlu olduğu anlaşılarak, davacı vekilinin dava dışı üçüncü kişilerin banka hesap ekstrelerinin celbedilmesi ve mahkememizce daha önce ara karardan rücu edilen hususla ilgili yeniden tahkikat yapılmasına yönelik talepleri ile ek rapor alınması yönündeki taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Genel olarak bir davanın çözüme kavuşturulması bakımından önem taşıyan ve taraflar arasında çekişmeli olduğu tespit edilmiş bulunan maddi vakıaların doğruluğu ya da gerçekliği hususunda mahkemeyi inandırma faaliyetine ispat denir. 6100 sayılı HMK.’nun 190’ıncı maddesine göre; “İspat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir’’. Davada bir vakıaya dayanarak, bu vakıanın varlığından kendi lehine bir hukuki sonuç çıkarmaya çalışan taraf genel kural uyarınca dayandığı vakıayı ispat yükü altındadır.
Somut olayda; ispat yükü davalı şirketten sözleşme kapsamında komisyon alacağı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerindedir. Davacının, davalı şirketten var olduğunu iddia ettiği alacağını kesin delillerle ispatlaması gerekmektedir. Davacının kendi kişisel çabasıyla yurt dışına 54 adet öğrencinin gönderildiğine ilişkin olarak dosyaya bir liste sunmuş olması, tek başına iddiasını ispata yeterli değildir. Mahkememizce yapılan yazışmalar sonucunda dahi bu konuda herhangi somut bir delil ortaya çıkmamıştır. Dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile dosyada alınan bilirkişi kurulu raporu uyarınca ve dosyada mevcut delil durumuna göre; davacının, davalı şirketten alacaklı olduğunu hukuka uygun delillerle ispatla yükümlü olmasına karşın davalıdan komisyon alacağı bulunduğunu, dolayısıyla davalıdan alacaklı olduğunu kesin delillerle kanıtlayamadığı anlaşılmakla, davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından, 853,88-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 794,58-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır