Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/806 E. 2020/755 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/806 Esas
KARAR NO:2020/755

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:28/07/2016
KARAR TARİHİ:23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;8 Nisan 2005 tarihinde müvekkili …’e ait terzi levazımatı dükkanına gelen bir takım şüpheli şahıslar (… ve …) piyasadan çaldıkları çekler ile müvekkili …’den piyasa değeri 35.000-TL tutarında terzi levazımatı ve kumaş almış olduklarını, ardından da komisyoncular bu mallan davalılara sattıklarını, oluşa dair tüm detaylar …. Ağır Ceza Mahkemesi … Esas dosyasında sabit olduğunu, meydana gelen eylemden sonra müvekkilinin polise şikayette bulunduğunu, malların satıldığı yerleri, yani davalılara ait işyerlerini tespit ettiklerini, ardından savcılık kararı ile her iki davalı şirketin de mallara yediemin olmuş olduklarını, 19.04.2005 tarihli davalı şirket yetkilisi … ve 21.04.2005 tarihli davalı şirket yetkilisi …’in yediemin olduğuna dair tutanakları ekte sunulduklarını, 04.05.2005 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame düzenlendiğini, …. Ağır Ceza Mahkemesfnin …. sayılı dosyı ile dava açıldığını, mahkemece 05.06.2007 tarihinde davalılara ait yedieminlik sıfatını sona erdirdiğini, akabinde Yargıtay 11.CD 16.04.2014 tarihinde mahkeme kararının bozduğunu, “…. Ağır Ceza Mahkemesi … esas sayılı dosyasında 12.03.2015 tarihinde vermiş olan kararında, davalıların yedieminlik sıfatının sona erdiğini ve Hukuk Mahkemelerinde dava açması yönünde karar verdiğini… Müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi ve alacağın karşılanması için bu davayı açtıklarını belirterek, falaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 35.000,00-TL lik malların müvekkilinin zilyedliğinden ayrıldığı tarih olan 08/04/2005 tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Giyim ….Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet ve zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, … bilgi bankası kayıtlarında Tasfiye halinde … Giyim Tic.ve San, Ltd. Şti., … Giyim San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … … … … adında 3 şirketin olduğunu, davaya konu olan müvekkili şirketin … Giyim San.ve Tic. Ltd. Şti olduğunu, sicil bilgilerinde şirketin tüm eski ve yeni ortaklatma bakıldığında olayda görüşüldüğü ve mallan teslim aldığı iddia edilen … ile müvekkili firmanın ilişiği olmadığını, olaym 08.05.2005 tarihinde gerçekleştiğini, genel zamanaşımı süresine tabi olduğunu varsaysak dahi samamaımı süresinin dolduğunu, müvekkili ile davacı arasında olayda bahsi geçtiği gibi bir ticari ilişki olmadığını, müvekkilinin davacıdan iddia edilen malı almadığını, müvekkilinin alınan ürünler ve yapılan ödemeler ile ilgili olarak defterleri eksiksiz olarak tuttuğunu, ancak defterleri saklama yükümlülüğü süresinin 10 yıl olduğunu, 10 yıl dolmuş olması nedeniyle bu defterlere ulaşabilmeleri halinde mahkemeye sunacaklarını, … isimli şahsın malları aklığını ve müvekkiline ait işyerinde faturasız olarak bu malların bulunduğu ve yine bu malların … isimli şahsa yediemin olarak bırakıldığını, bunun Emniyet Müdürlüğü şikayet tutanağında dile getirildiğini, ancak müvekkili şirket sahibinin … olmadığını, müvekkili şirketin kurulduğu tarihten bu yana gerek şirket kurucularına gerekse ortaklarına bakıldığında böyle bir şahsın şirket ile bağı olmadığının görüleceğini, çalışanlara ve SGK kayıtlarına bakıldığında da bu durumun görüleceği belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; medeni kanunun 989 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tazminat davasıdır.
Davacı; dava dışı … ( … ) isimli kişilerin 35.000,00 TL bedelli sahte çek vermek suretiyle kendisinden tekstil malzemesi aldıkları, çeklerin karşılıksız çıktığını, malların davalılarda bulunduğunu, ceza mahkemesi kararı ile davalıların yedieminliklerinin kaldırıldığını, 35.000,00 TL’nin iadesini talep etmiş, davalılardan ….. Şti. Süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı ve husumet itirazında bulunmuş, diğer davalı ise davaya cevap vermemiştir.
Davalının zamanaşımı defi süresinde olmamakla birlikte, malların iadesi yönünden davacı bakımından zamanaşımı süresi, ceza mahkemesi kararının kesinleştiğinin davacı tarafından öğrenilmesi tarihinden başlayacağından davalının zamanaşımı savunmasına değer verilmemiştir. ( Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2014/10115 – 16388 E.K. Sayılı kararı )
Her ne kadar bozulmasına karar verilmiş olsa da …. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/06/2007 tarihli kararındaki kabul ( bozma ilamında bu kabulün aksine bir işaret bulunmamaktadır ), iddianame içeriği, davacının mallara ait faturaları sunması ve özellikle ceza yargılamasında dinlenen tanık …’ın anlatımlarından iddia edilen malların davacıya ait olduğu anlaşılmıştır.
Bununla beraber davacı tarafından ….. Şti.’ye de husumet yöneltilmiş ise de, ceza yargılamasına dayanak olan kolluk evrakındaki adres ile davalının adresinin farklı olması, davalının getirtilen kayıtlarından da kolluk evrakındaki adreste faaliyet gösterdiğine dair bir kayıt bulunmaması, davalının … isminde yetkilisinin bulunmaması ve 11/12/2017 tarihli oturumdan sonra davacı tarafından herhangi bir beyanda bulunulmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, bu davalı hakkında açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının malların kendisine ait olduğunu kanıtladığı, davalının ise malları emin sıfatı ile zilyetten aldığına dair hiçbir delil sunmadığı, tacir olan davalı tasfiye halinde …. Şti.’nin basiretli davranmadığı anlaşılmakla davacıyı uğrattığı zarardan sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacının bu davalıda bulunan mallarının bedeli teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Detaylı ve denetime elverişli olan 30/06/2020 tarihli bilirkişi raporu hesap yönünden benimsenmekle, 6.998,44 TL’nin davalı tasfiye halinde …. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar ticari faiz talep edilmiş ise de, uyuşmazlığın temeli haksız fiil olduğundan malların davalıya teslim edildiği tarih olan 21/04/2005 tarihinden itibaren yasal faize hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-6.998,44 TL’nin 21/04/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Tasfiye Halinde … Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-… … Şti’ye karşı açılan davanın reddine,
3-Alınması gerekli 478,06-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 597,72-TL den mahsubu kalan 119,66- TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 478,06-TL peşin harcın davalı Tasfiye Halinde … Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 -TL başvuru harcı, 4,30-TL vekalet harcı, 6,80-TL vekalet pulu ve 4.013,60 -TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 4.053,90-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 810,59-TL yargılama giderinin davalı Tasfiye Halinde … Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı Tasfiye Halinde … Ltd Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … …. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT göre 5.250,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalı tarafa verilmesine,
9-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
10-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/11/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı