Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/779 E. 2019/1002 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/779 Esas
KARAR NO : 2019/1002

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/07/2016
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin …Sosyal Güvenlik Kurumu olduğunu, 02.01.2012 tarihinde Antalya-Alanya/Kadriye beldesinde davalı … şirketine …no.lu poliçe ile sigortalı olan …Plakalı araç sürücüsü …’ün süratli ve dikkatsiz, trafik güvenliğini ve düzenini ihlal etmiş ve karşıdan karşıya geçmekte olan …ve … isimli şahıslara çarparak yaralanmalarına sebebiyet verdiğini, bu şahıslara İlk tıbbi müdahalenin Türkiye’de yapılmış olduğunu, ilk tıbbi müdahaleden sonra yaralıların vatandaşları ve sosyal sigortalı oldukları ülkelerine, Almanya’ya gitmiş ve burada tedavilerine devam edilmiş olduğunu, yaralıların müvekkil kurumun bünyesinde sigortalı olduklarını ve dolayısıyla Almanya’da yapılan ameliyat ve uygulanan tedavi gider ve masraflarının müvekkili kurum tarafından karşılanmış, ilgili hastane ve kurumlara ödemelerinin yapıldığını, müvekkili kurumun sigortalıları…çin 10.171,65 Euro ve…için 1.560,63 Euro olmak üzere toplam 11.732,28 Euro masraf ve gider ödediğini, tedavi kazalarına bağlı tedavi giderlerinin ödenmesine dair usul ve esasları düzenleyen SGK Başkanlığı nın 07.02.2012 tarihli ve 2012/5 sayılı Yönetmeliği gereği, trafik kazası nedeniyle yabancıların yurtdışında ödenen tedavi masraf ve giderlerinin trafik kazasına müvekkili tarafından ödenen tedavi gider ve masrafların 17.03.2014 tarihli iadeli taahhütlü ihtarname ile davalıdan talep edilmiş olduğunu, 19.03.2014 tanhinde davalıya tebliğ edilen ihtarnameye rağmen, davalının ne ihtarnameye cevap vermiş, ne de ödeme yapmış olduğundan iş bu davanın açılmış olduğunu iddia etmiş ve sonuç olarak, fazlaya ilişkin ve 3. kişilere karşı tüm talep haklarının saklı kalması kaydıyla, müvekkilinin 11.732,28 Euro alacağının aynen ve fiili ödeme günündeki kur üzerinden, ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 19.03.2014 tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar işleyecek ticari (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde bahsi geçen …plakalı aracın müvekkil şirkete 20.12.2011 -20.12,2012 tarihleri arasında 4… nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu ve poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalısının kusuru oranında olmak üzere, kaza tarihi itibariyle bedeni zararlarda 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacı kurum alacağının rucuya tabi olup olmadığının araştırılması gerektiğini, 6111 Sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi gereğince, trafik kazalan nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, Yargıtay Kararlarının da tedavi giderine ilişkin husumetin doğrudan SGK.’na yöneltilmesi gerektiği hükmünde olduğunu, ilgili Kanun’un 59 ve Geçici 1. maddesi ile getirilen yeni hükümler çerçevesinde trafik kazalarına bağlı olarak müvekkil şirket aleyhine açılmış olan tedavi masrafları tazminatı ile ilgili müvekkil şirketin yükümlülüğünün ve müvekkil şirketin taraf sıfatının sona ermiş olduğunu, ZMS/Trafik Sigortası Genel Şartlarınm A/3-m maddesi gereğince, müvekkil şirket açısından ilaç, ulaşım, konaklama vb. giderlerden dolayı talep edilen dolaylı zararlar nedeniyle tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, davacı Kurumun sarf ve ödeme tarihinden itibaren faiz istemesinin yasaya aykırı olduğunu, davacı kurum tarafından müvekkil şirkete yapılan herhangi bir müracaat söz konusu olmadığından müvekkil şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini ve davacı tarafın avans faizi isteminin yasaya aykırı olduğunu belirterek, öncelikle davanın reddine, aksi halde müvekkil şirketin sorumluluğunun belirtilen hususlar dahilinde kabul edilmesine, davacının teminat dışında bulunan Tedavi Gideri ve Dolaylı Zararlara ilişkin taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE… : Davacı taraf delil olarak; Trafik kazası tespit tutanağı, sigorta poliçesi, yurtdışı masraf ve giderlerin müvekkili tarafından ödendiğine dair belge, ihtarname, doktor raporları, faturalar, ödeme dekontları, bilirkişi incelemesi vs. Delillere dayanmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; meydana gelen kazada, davacının tedavi giderlerini karşıladığı kişilere ilişkin davalıya rücu hakkı olup olmadığı, varsa miktarı, faiz türü ve miktarına noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya; sigorta uzmanı …ve fizik tedavi uzmanı Prof. Dr. …’na tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında;
Tıbbi yönden yapılan değerlendirmede;
” …için; Dosyada hastaya araç dışı trafik kazası sonrasında konan tam ve Türkiye’de ve Almanya’da yapılan tıbbi tedavilerle ilgili herhangi bir bilgi, yazı ya da epikriz bulunmamaktadır. Dava dilekçesinden anlaşıldığı kadarıyla kaza sonrasında FEMORAL BOYUN KIRIĞI meydana gelmiştir. Yukarda 13 madde olarak listelenen fizik tedavi uygulamaları, motorlu yatak ve diz çalıştırıcı cihazları femoral boyun kırığı tamlı hastaların rehabilitasyonunda kullanılabilir. Yapılan tedavilerin masrafları da makul sınırlar içerisindedir. 17 günlük hastane yatışı ile olarak ise, hangi amaçla, hangi departmanda yattığının ve yatış süresince hangi tedavilerin yapıldığının bilinmemesi nedeniyle tıbbi gereklilik ya da tıbbi masraflar hakkında yorum yapılamamıştır.
… Dosyada bu hasta ile ilgili hiçbir tıbbi bilgi bulunmaması nedeniyle hastane yatışının tıbbi uygunluğu ya da yatış masrafları hakkında herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır.” denilmektedir.
Sigorta yönünden değerlendirmede;
“Hukuki ve nihai takdir tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; 2012/5 sayılı Genelge’nin 5. maddesine ve SGK.’nun 29.01.2014 tarihli cevabi yazısına göre, yabancı uyruklu kişilerin trafik kazalarına bağlı tedavilerinin devamını Yabancı Ülkelerde sürdürmeleri halinde, yurt dışında verilen tedavi hizmetlerinin bedeli SGK tarafından karşılanmayacağından, davacı kurumun tüm taleplerinin ZMS/Trafrk Sigorta Poliçesi teminatı kapsamında kaldığı, dolayısıyla davalı … şirketinin ZMS/Trafik Sigorta Poliçesinden dolayı tedavi masraflarının ödenmesine ilişkin olarak sorumluluğunun bulunduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Ancak; Sayın Mahkeme tarafından, kazada tarafların kusur oranlarının tespitini yapacak bir makine mühendisi bilirkişi atanmamış olduğundan, kusur oranları tespit edilememiş ve davacıların talep edebileceği gerçek zarar miktarı belirlenememiştir. Ayrıca; dava konusu talepler arasında, ZMS/Trafik Sigortası Genel Şartlarının A/3-m maddesi gereğince dolaylı zarar olarak kabul edilebilecekbir masraf ve talep yoktur.
Davacı kurum vekili füli ödeme günündeki kur üzerinden ve İhtarnamenin tebliğ tarihr olan 19.03.2014 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmakta ise de; KTK/nun 99/1, ve ZMS/Trafik Sigortası Genel Şartlarının B.2 maddeleri ile mevcut Yargıtay Kararlarına istinaden, sigortacı, talep edilen tazminat ve giderleri hak sahibinin, kaza ve zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu ve gerekli belgeleri sigortacının merkez veva kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigorta teminat limitleri dahilinde ödemek zorundadır.
Kazaya ilişkin tüm belgeleri ve tazminat talebini içeren iadeli taahhütlü gönderilen 17.03.2014 tarihli yazı 19.03.2014 tarihinde …Sigorta A Ş.’ne İ…adına teslim edilmiş olduğundan, 19.03.2014 tebliğ tarihini takip eden 8 iş günü sonrasındaki 01.04.2014 tarihinde temerrüde düştüğü görüş ve kanaatine varılmıştır.” denilmektedir.
Sonuç olarak:
… da kaza sonrasında FEMORAL BOYUN KIRIĞI meydana gelmiş olduğu, fizik tedavi uygulamaları, motorlu yatak ve diz çalıştırıcı cihazların femoral boyun kırığı tanılı hastaların rehabilitasyonunda kullanılabileceği, yapılan tedavilerin masraflarının da makul sınırlar içerisinde olduğu,
…ilgili hiçbir tıbbi bilgi bulunmaması nedeniyle hastaneyatışının tıbbi uygunluğu ya da yatış masrafları hakkında herhangi bir değerlendirme yapılamadığı,
2012/5 sayılı Genelge’nin 5. maddesine ve SGK.’nun 29.01.2014 tarihli cevabi yazısına göre, yabancı uyruklu kişilerin trafik kazalarına bağlı tedavilerinin devamını Yabancı Ülkelerde sürdürmeleri halinde, yurt dışında verilen tedavi hizmetlerinin bedeli SGK tarafından karşılanmayacağından, davacı kurumun tüm taleplerinin ZMS/Trafik Sigorta Poliçesi teminatı kapsamında kaldığı, dolayısıyla davalı … şirketinin ZMS/Trafik Sigorta Poliçesinden dofayı tedavi masraflarının ödenmesine ilişkin sorumluluğunun bulunduğu,
Sayın Mahkeme tarafından kazada tarafların kusur oranlarının tespitini yapacak bir makine mühendisi bilirkişi atanmamış olduğundan, kusur oranları tespit edilememiş ve davacıların talep edebileceği gerçek zarar miktarı belirlenememiş olduğu,
Kazaya ilişkin tüm belgeleri ve tazminat talebini içeren iadeli taahhütlü gönderilen 17.03.2014 tarihli yazı 19.03.2014 tarihinde … Sigorta A.Ş.’ne… adına teslim edilmiş olduğundan, 19.03 2014 tebliğ tarihini takip eden 8 iş günü sonrasındaki 01.04.2014 tarihinde temerrüde düştüğü görüş ve kanaatine varmıştır. ” şeklinde rapor sunulmuştur.
Kusur raporu alınmak üzere dosya, kusur bilirkişisi Şükrüye İyinam’a tevdi edilmiş ve sunulan raporda sonuç olarak: Davacı … Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalanmış yayalar …ve …’in hatalı davranışlarının, kendi yaralanmalarında birinci derecede ve takdiren % 70 (yüzde yetmiş) oranında etkili olduğu, davalı şirkete sigortalı, … plaka numaralı otomobilin dava dışı sürücüsü …’ün hatalı sevk ve idaresinin, ikinci derecede ve takdiren % 30 (yüzde otuz) oranında etkili bulunduğu, sonuç ve kanaatine vardığına dair rapor sunmuştur.
04/02/2019 tarihli celsede bilirkişiler …ve Prof. Dr. …’ndan ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişiler sunmuş oldukları ek raporlarında; … nolu Zorunlu Mali Sorumluluk’ Trafik Sigorta Poliçesi ile davalı … AŞ tarafından sigorta edilmiş olan…plakalı araç sürücüsü kazada % 30 oranında kuâurlu olduğundan, davacının talep edebileceği gerçek zarar miktarının, dava konusu trafik kazasında yaralanan ve Almanya’da tedavileri yapılmış olan yaralılar için tıbbi tedavilerle ilgili yapılan toplam 11.732,38 Euro/€ tazminatın % 30 kusur oranındaki kısmı kadar, 11.732.38 Euro x 0,30 = 3,519,71 Euro olduğu görüş ve kanaatine varmıştır.” şeklinde ek rapor sunmuşlardır.
… Dava: rücuen alacak davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olan ve bu nedenle de itibar edilen kök ve ek bilirkişi raporları uyarınca, davacının talebinin; dava dışı…ve…’in Türkiye’de 02/01/2012 geçirdikleri kaza nedeniyle yapılan ve taraflarınca ödenen tedavi giderlerinin rücuen tahsiline ilişkin olduğu, davalının davayı reddettiği, Sigorta uzmanı ve doktor bilirkişiden alınan 13/03/2018 tarihli raporda, 2012/5 sayılı genelgenin 5. Maddesine göre yabancı uyruklu kişilerin trafik kazalarına bağlı tedavilerinin devamını yabancı ülkelerde sürdürmeleri halinde yurt dışında verilen tedavi hizmetlerinin Sgk tarafından karşılanmayacağı bu sebeple ZMS/Trafik Sigorta Poliçesi kapsamında kaldığı yani davalının giderlerden sorumlu olduğu, … için talep edilen tedavi giderlerinin makul olduğunun belirtildiği, … için yapılan tedavi giderleri talebinin belge sunulmadığından değerlendirilemediği, davacı vekilinin 02/12/2019 tarihli duruşmada anılı şahıs yönünden tedavi gider talebi için belge sunulamadığından feragat ettiği,
alınan kusur raporuna göre davalı şirkete sigortalı aracın kazanın meydana gelmesinde %30 kusurlu olduğu, her ne kadar davacı vekili tarafından tüm sorumluluğun davalı şirkete ait olduğu gerekirse davalının diğer sorumlulara rücu edebileceği belirtilmişse de, davalı şirketin -kusuru oranında- müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, kusurlu olmadığı yönden sorumlu olmayacağının kabulü ile dava dışı … için yapılan harcamanın %30’u oranında 3.051,495Euro’nun davalıdan tahsil edilebileceği, temerrüt tarihinin yukarıda belirtildiği üzere 01/04/2014 olduğu anlaşılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM………… :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
Dava dışı … için talep edilen 1.560,63 EURO tedavi masrafının feragat nedeniyle reddine,
Dava dışı … için yapılan talebin kısmen kabulü ile 3.051,495 EURO tedavi masrafının 01/04/2014 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesince hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gerekli 687,86 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 661,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,67 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 661,19 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu ve 2.385,30 TL tebligat /posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.086,79 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 802,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.819,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/12/2019

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.