Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/777 E. 2019/1011 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/777 Esas
KARAR NO : 2019/1011

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/09/2012
KARAR TARİHİ : 16/12/2019

İstanbul…Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas…karar nolu dosyaları 18/02/2016 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olmakla, 20/07/2016 tarihinde mahkememize tevzi edilen mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; 29.09.2010 tarihinde davacı …ile eşi müteveffa …’in karşıdan karşıya geçerken davalılardan …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosikletin çarpması sonucu müvekkili …’in yaralandığını eşi …’in vefat ettiğini, kaza sonucu İstanbul…Ağır Ceza Mahkemesinin … E.K. Sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda …’nın kusurlu olduğu ve bu eylemi nedeniyle 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırıldığını, kazada kullanılan motosikletin olay tarihinde … adına tescilli olduğu ve poliçesinin olmadığını belirterek, müvekkili …’in bedensel zararına ve eşinin ölümüne ve diğer davacıların kazada babalarını kaybetmişler hem de annelerinin yaralanmış olduğunu belirterek, müvekkili …için 10.000,00 TL maddi tazminatın, sigortacılık ticari bir iş olduğundan ticari avans faizi ile birlikte teminat limiti dahilinde davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili …için 20.000,00 TL, … için 10.000,00 TL,… için 10.000,00 TL ve … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/09/2019 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiş ve tamamlama harcını da yatırmış olduğu anlaşılmıştır.

CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde; … yönetmeliğinin 19. ve 15. Maddeleri esaslarına uygun olarak yapılan müracaatı değerlendirerek, yönetmeliğin 14. Maddesi kapsamında tespit edilen tazminat miktarını hak sahiplerine ödeyebilecekken dava öncesinde davalı …na gerekli belgeler iletilerek müracaat edilmediğinden tazminat ödenmediğini ve davalı …’nın olay tarihindeki zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve kusur oranı ile sınırlı sorumludur. ZMSS teminat limiti olay tarihi olan 29.09.2010 itibari ile 175.000,00 TL olduğunu bu sigortanını bir zarara sigortası olduğunu ve davacıların hesaplanacak zararlarının iş bu limitle sınırlı olarak tazminatı gerektiğini, davacıların maddi zararı ancak olay tarihi esas alınarak yapılacak aktüeryal inceleme sonucu tespit edilebileceğini bunun yanında, tazminat talep edilen tüm davacılara müteveffanın destek niteliğinde olduğunun kesin bir şekilde ortaya konması gerektiğini, yapılacak hesaplamada davacıların da davalıya fiilen destek olup olmadığı ve olmayacağı da dikkate alınarak yetiştirme giderleri ve evlenme indirimi gibi tenzil sebeplerinin dikkate alınmasını gerektiğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; söz konusu trafik kaza nedeniyle istenilen maddi ve manevi tazminatın çok olduğunu, uzun zamandır çalışmadığını sosyal güvencesinin olmadığını, üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkul de bulunmadığını da belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; kazaya konu aracın kazadan önce … Noterliğinin 10/02/2010 tarih … yevmiye nolu özel vekaletnamesi ile tarafından …’a vekaletname verilmek suretiyle satılmış olduğunu, kazaya sebebiyet veren …’nın bu aracı akrabası olan …’dan aracı habersiz almış ve söz konusu kazanın meydana geldiğini, kazada bir suçunun olmadığını, ayrıca davacı tarafın talep ettiği tazminat miktarının son derece fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Kaza tutanağı, hastane ve Adli Tıp raporları, bilirkişi incelemesi, İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesinin … E-… K sayılı dosyası, tanık ve diğer yasal delillere dayanılmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya;
– İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 26/10/2017 tarih 12428 sayılı raporu ile; davalı …’nın %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğunu, müteveffa … ve davacı …’in ise her birinin kendi ölüm ve yaralanma olayında %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu oldukları kanaatini bildirir müşterek rapor sunulmuş olduğu görülmüştür.
-Kusur raporu alınmak üzere makine mühendisi …, … ve …’ya tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında; davalı sürücü …’nın olayda %50 oranında asli kusurlu olduğunu, davacı yaya …ve ölen eşi …’in her birinin %50 ‘şer oranda eşit derecede asli kusurlu olduklarına dair rapor sunulmuş olduğu görülmüştür.
– 07/05/2018 tarihli celsede alınan ara karar uyarıncan, dosyamızdan alınan rapor ve ceza mahkemesi dosyasındaki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü Kara Yolu Güvenlik Dairesinden oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, …, … ve … sunmuş oldukları raporlarında; davalı sürücü …’nın meydana gelen olayda %20 oranında kusurlu, davacılar yakını yayalar … ile …’in olayda %80 oranında kusurlu olduklarına dair rapor sunulmuş olduğu görülmüştür.
-Dosya aktüer bilirkişisi …’ya tevdi edilmiş ve sunulan raporda; 29.09.2010 günü saat 07:30 sıralarında davalı sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile …Caddesi üzerinde Aksaray istikametinden Yenikapı istikametine doğru seyir halindeyken trafık ışık kontrollü Lahor kavşağına geldiğinde, seyir istikametine göre sağ taraftan kaplamaya girmek suretiyle karşıdan karşıya geçmekte olan yayalar … ve …’e çarpması sonucu davaya konu ölümlü yaralanmalı kaza meydana geldiğini, dosyada 3 kez Kusur Raporu alındığını, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 2017/12428 sayı ve 16.10.2017 tarihli raporda; kazanın meydana gelmesinde, davalı …’nın %20 (yüzdeyirmi) oranında kusurlu olduğu, müteveffa … ve davacı …’in %80 (yüzdeseksen) oranında kusurlu olduğuna mütalaa olunduğu, İstanbul Üniversitesi Dr. Prof. … tarafından hazırlanan 29.03.201$ tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda; davalı sürücü …’nın olayda %50 oranda asli kusurlu olduğunu, davacı yaya …ve ölen eşi …’in her birinin %50 oranda eşit derecede kusurlu olduğu sonucuna varıldığını, KGM Trf.Güv.Dai. Bşk. Taraflarından 12.17.2018 tarihinde düzenlenen Bilirkişi Heyet Raporunda; davalı sürücü …’nın meydana gelen olayda %20 (yüzdeyirmi) oranda kusurlu, davacılar yakını yayalar … ile …’in ise olayda %80 (yüzdeseksen) oranda kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, davacı müteveffanın Eşi …’in toplam Destekten Yoksun Kalma tazminatının 52.010,66 TL olabileceği hesaplanmış olup, …nın üst limiti dahilinde olduğu,
Kaza tarihin 29.09.2010 olması nedeni ile ve yukarıda ayrıntılı olarak verilen 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından önce bir tarih olması nedeni ile takdir ve münakaşası Sayın Mahkemeye ait olmak üzere müteveffanın olayın oluşumunda % 80 veya % 50 kusur oranı davacıların talep edebilecekleri maddi tazminata / Destekten yoksun kalma tazminat tutarlarına vansıtılmavarak, davacıların üçüncü şahıs olarak kabulü ile hesaplama yapıldığı, ancak usul ekonomisi acısından dosyada mübrez kusur raporlarında belirtilen kusur oranları davacının destekten yoksun tazminatına yansıtılarak Mahkemenin takdirlerine sunulacaktır.
Seçenek: Davacı …ve Müteveffa …’in %50 oranında kusurlu olduğu durumda; 52.010,66 TL X %50 kusur oranı = 26.005,33 TL
Seçenek: Davacı …ve Müteveffa …’in %80 oranında kusurlu olduğu durumda; 52.010,66 TL X %80 kusur oranı = 10.402,13 TL
Temerrüt tarihinin 28.09.2012 dava tarihi olarak kabul edileceği ve davacıların talep ettiği manevi tazminat ve / veya miktarının takdiri ve münakaşasının Mahkemeye ait olduğuna dair rapor sunulmuş olduğu görülmüştür.
Dava:Destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat davasıdır.
Maddi tazminat talebi yönünden tüm dosya kapsamının ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinde; 29/09/2010 günü saat 07:30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı Vatan Caddesi üzerinde Aksaray istikametinden Yenikapı istikametine doğru seyir halindeyken trafık ışık kontrollü Lahor kavşağına geldiğinde, seyir istikametine göre sağ taraftan kaplamaya girmek suretiyle karşıdan karşıya geçmekte olan yayalar … ve …’e çarpması sonucu davaya konu ölümlü yaralanmalı kaza meydana geldiği, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından 26.10.2017 tarihli raporuna göre, dava konusu olayda sürücü …’nın %20, müteveffa … ve davacı …’in %80 oranında kusurlu olduğu, 02/04/2018 tarihli Kusur raporunda …’nın %50 müteveffa ve davacının %50 kusurlu oldukları, her iki rapor arasında çelişki bulunması nedeniyle aldırılan Karayolları Genel Müdürlüğü Kara Yolu Güvenlik Dairesinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden gelen raporda sürücü …’nın %20 davacı eş ve müteveffanın %80 kusurlu olduğu, davacı eş ve müteveffanın kırmızı ışıkta ve kendilerine geçiş üstünlüğü bulunmadığı halde trafik kurallarına riayet etmemesine göre asli kusurlu olduklarının kabulü bu sebeple de son alınan bilirkişi raporunun kabulü ile davacı …’in 29/09/2010 tarihinde eşini kaybetmesi sonucu toplam maddi destek zararının PMF 1931 yaşama tablosu dikkate alınarak 10.402,13 TL olduğu, dava tarihinden önce davalı Sigorta şirketine başvurulduğuna dair bir bilgi ve belge olmamasına göre olmasına göre Sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 28/09/2012 dava tarihi olduğu, davalı araç sürücüsü ve işletenin ise temerrüdünün kaza tarihi olan 29/09/2010dan itibaren başlayacağı görülmüştür. Davalı …’ın kaza tarihi itibari ile motosikletin sahibi olduğuna ilişkin…İlçe Emniyet Müdürlüğünden gelen yazı üzere itirazını dikkate alınmamıştır. Yukarıda tüm anlatılanlar neticesinde maddi tazminat talebi yönünden “10.402,13 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve …’dan 29/09/2010, davalı …ndan 28/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine ” dair hüküm kurulmuştur.
Manevi tazminat yönünden; Bilindiği üzere (6098 sayılı BK. 56 md hükmüne göre), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü …’nın oluşan kazada alınan kusur raporuna göre %20 oranında, müteveffa … ve eşi davacı …’in %80 oranında kusurlu olduğu; desteğin ölmesi nedeniyle davacılara olay nedeniyle duyulan acı ve elemin giderilmesi için hakkaniyete uygun bir tazminatın verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile oluşan kazadaki tarafların kusur oranlarına göre taraflarda zenginleşmeye ve fakirleşmeye neden olmayacak şekilde desteğin ölümü nedeniyle davacılar yararına aşağıda belirtildiği miktarlarda manevi tazminata hükmedilmiş olup, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne;
10.402,13 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … ve …’dan 29/09/2010, davalı …ndan 28/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 710,57 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 178,20 TL ve bilahare ikmal edilen 55,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 477,37 TL harcın davalılar …, … ve …ndan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafça yapılan 178,20 TL peşin harç, 55,00 TL tamamlama harcı, 21,15 TL başvuru harcı, 3,30 TL vekalet harcı, 5,20 TL vekalet pulu ve 5.393,50 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere 5.656,35 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 2.262,53 TL yargılama giderinin davalılar …, … ve …ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, bakiye kısmın bu davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
-Davacı …kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …ndan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak bu davalıya verilmesine,
-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak bu davalıya verilmesine,
2-Manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulü ile;
Davacı …adına 10.000,00 TL diğer davacılar …, …,… adına 4.000,00’er TL olmak üzere toplamda 22.000,00 TL manevi tazminatın 29/09/2010 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.502,82 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydedilmesine,
-Davacı …kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine.
-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
-Davacı… kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.75,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davalıya verilmesine,
-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.