Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/775 E. 2019/169 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/775 Esas
KARAR NO : 2019/169
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ: 19/07/2016
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/07/2013 tarihli trafik kazasında, davalı … şirketine sigortalı, diğer davalı şirket adına kayıtlı … (çekici) – … (römork) plakalı aracın, müvekkillerinin murisine ait … plakalı araca çarpması sonucu araç sürücüsü … ve araçta yolcu olarak bulunan …, … ve …’nın vefat ettiğini, davalı … şirketine yapılan müracaat üzerine müvekkillerine herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davacı … için 100.000 TL, davacı … için 50.000 TL, davacı … için 50.000 TL, davacı … için 50.000 TL, davacı … için 100.000 TL ve davacı … için 100.000 TL olmak üzere toplam 450.000 TL manevi tazminatın davalı … şirketinin sigorta poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili sigorta şirketine Ticari Filo Artan Poliçesi sigortalı olduğunu, dava konusu kazanın …’ın … Bölgesi…Köyünde meydana geldiğini, dava konusu taleplerin sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yabancı ülke vatandaşı olan davacıların teminat göstermek zorunda olduğunu, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava; 17/07/2013 tarihli trafik kazasında; davalı … şirketine Ticari Filo Artan Poliçesi ile sigortalı, diğer davalı şirketin maliki olduğu aracın davacıların murisine ait araca çarpması sonucu araç sürücüsü… ve araçta yolcu olarak bulunan …, … ve …’nın ölümü nedeni ile davacıların uğramış oldukları manevi zararların davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın Sigorta Teminatının Kapsamı başlıklı 2.maddesinde; “Sigorta Türkiye Sınırları içerisinde geçerlidir.” denilmiş, yine poliçenin Genel ve Özel Şartlar başlıklı 5.maddesinde; “Teminat sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde geçerlidir.” denilmiştir.
Bu bilgiler ışığında somut olayda; 17/07/2013 tarihinde oluşan kazanın … ülkesi … Bölgesi Şekvetili Köyünde meydana geldiği, kazaya karışan …plakalı araça ait sigorta poliçesi teminatının Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilinde meydana gelebilecek zararları kapsadığı, dolayısıyla sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında kalan davaya konu tazminat talepleri yönünden davalı … şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceği anlaşıldığından, davalı …A.Ş. (Eski ünvan …)’ye yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Diğer davalı …Şti.’ne yönelik manevi tazminat istemleri yönünden açılan dava açısından yapılan inceleme sonrasında ise;
Oluşan kazada vefat eden…’nin annesi davacı …, kardeşi davacı …, kardeşi davacı …, vefat edenler … ve …’nın annesi davacı …, babası davacı …, kardeşi davacı …, vefat eden …’nin amcaları davacılar Revaz ve Rostom, dedesi davacı …, teyzesi davacı … olduğu görülmüştür.
Oluşan kazada kusur oranlarının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmış, bu yönden sunulan 18/09/2018 tarihli kusur raporunun dosya arasında olduğu ve alınan rapora göre; kazaya karışan …plakalı araç sürüsü dava dışı gerçek kişinin %100 oranında kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsü müteveffa…’nin kusursuz olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere (6098 sayılı BK. 56 md hükmüne göre), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; davalı …Şti. adına kayıtlı …plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in oluşan kazada alınan kusur raporuna göre %100 oranında kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsü müteveffa…’nin kusursuz olduğu; kaza sonucu adı geçen desteklerin ölmesi nedeniyle yakınlık derecesine göre davacılara olay nedeniyle duyulan acı ve elemin giderilmesi için hakkaniyete uygun bir tazminatın verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile oluşan kazadaki tarafların kusur oranlarına ve ölenlerin davacılara olan akrabalık derecelerine göre taraflarda zenginleşmeye ve fakirleşmeye neden olmayacak şekilde aşağıda belirtildiği miktarlarda davacılar yararına manevi tazminata hükmedilmiş olup, davanın yasada öngörülen zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşıldığından açıklanan gerekçelerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı … A.Ş ( eski ünvan A…A.Ş)’ye yönelik açılan davanın Reddine,
2-Davalı …Şti’ye yönelik açılan davanın Kısmen Kabulü ile,
Davacılar …ve… için takdir edilen ayrı ayrı 20.000’er TL
Davacılar …, … ve … için takdir edilen ayrı ayrı 15.000’er ve
Davacı … için takdir edilen 25.000 TL olmak üzere
Toplam 110.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalıdan alınarak belirtildiği şekilde adı geçen davacılara ödenmesine,
3-Davacı tarafın bu konudaki fazlaya ilişkin isteminin reddine,
4-Alınması gerekli 7.514,10-TL karar ve ilam harcından 1.536,98-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 5.977,12-TL harcın davalı … Şti.’den alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 1.536,98 TL’nin davalı …Şti.’den alınıp davacılara verilmesine,
6-Davacılar vekille temsil olunduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca her bir davacı için hesap ve taktir olunan 2.725’er-TL vekalet ücretinin davalı … Şti.’den alınıp ayrı ayrı davacılara verilmesine,
7-Davalı … Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725’er TL vekalet ücretinin her bir davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
8-Davalı …Sigorta kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp bu davalıya verilmesine,
9-Davacılar tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 25,80 TL vekalet harcı, 1.000 TL bilirkişi ücreti ve 487,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 1.542,50 TL’nin kabul ve red oranına göre 377,05 TL’sinin davalı … Şti.’den alınıp davacılara verilmesine,
10-Davacı taraflarça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.