Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/745 E. 2018/581 K. 31.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/745 Esas
KARAR NO : 2018/581
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 01/07/2016
KARAR TARİHİ : 31/05/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 570.000 adet payına sahip olduğunu, şirket yönetim kurulu üyelerinden…, …, …, …, … ve… hakkında hakim ortak dava dışı … A.Ş.de yapmış oldukları eylemlerden dolayı devam etmekte olan ceza davaları bulunduğu halde genel kurulda alınan 5 nolu kararla ibra edildiklerini ve TTK’nın 395.ve 396.maddesindeki rekabet yasağına rağmen alınan 9 nolu kararla adı geçenlere izin verildiğini, davalı şirketin 07/04/2016 tarihli 2015 yılı olağan genel kurul toplantısının 5.ve 9.gündem maddelerinde alınan söz konusu kararların açıklanan nedenlerle kanuna, ana sözleşmeye ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, müvekkilinin 07/04/2016 tarihli genel kurula katıldığını, alınan karara karşı muhalefet şerhini tutanağa derc ettirdiğini ve genel kurul kararının iptali için TTK’nın 445 ve 446 maddelerinde aranan şartların gerçekleştiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin 07/04/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı olağan genel kurul toplantısının 5.ve 9.maddelerinde alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; davaya konu olağan genel kurul toplantısında alınan kararların kanuna, esas sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kuralına uygun olduğunu, müvekkili şirketin bir kısım yönetim kurulu üyelerine karşı başka şirketlerdeki yönetim kurulu üyeliği sıfatları dolayısıyla açılmış olan haksız bir kamu davasının müvekkili şirketin yönetim kurulu üyelerine ibra ve izin verilmesine ilişkin genel kurul kararına iptal gerekçesi olamayacağını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava, Anonim Şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Davalı şirketin merkez adresi (…) itibariyle TTK’nın 445.madde gereğince mahkememiz davaya bakmaya yetkilidir. Dosyadaki belgelerden, davacının davalı şirketin paydaşı olduğu, toplantıya katılarak iptalini istediği kararlara karşı olumsuz oy verdiği ve bu muhalefetini tutanağa geçirttiği, bu nedenle TTK’nın 446.madde gereğince iptal davası açmaya sıfatının bulunduğu, davanın da 3 aylık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden 07/04/2016 tarihli 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında 5 ve 9 nolu kararların iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SMMM …ve Prof. Dr. …’ya tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 25/09/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda; pay sahibi her bir yönetim kurulu üyesi bakımından rekabet yasağı kararının kaldırılması kararının yeterli nisapla alınıp alınmadığının belirlenmesi gerektiği, TTK 395 ve 396.md kapsamında izinlerin verilmesinde…’ün, …’nin ve…’in 10.580.625 adet oylarının hesaba katılmaması gerektiği, 07/04/2016 tarihli gündemin 9.maddesi uyarınca TTK’nun 395.ve 396.madde hükümlerinde belirtilen izin ve yetkilerin yönetim kurulu üyelerine verilmesi hususu her bir yönetim kurulu üyesine ilişkin olmak üzere pay sahiplerinin oylamasına sunulduğu, oylama sonucunda, 14.107.500 adet olumsuz oya karşılık, oylamaya katılan diğer pay sahipleri veya temsilcilerinin toplam 99.680.625 adet olumlu oyuyla oyçokluğuyla karar verildiği, TTK 436/1.fıkrası uyarınca işbu oylamada, pay sahibi yönetim kurulu üyeleri…’ün 52.717.500 adet, …’ün 13.860.000 adet ve İzer …’in 10.580.625 adet oy haklarını kullanmamış oldukları, genel kurulun 9 sayılı kararın alınmasında pay sahibi yönetim kurulu üyeleri TTK 436.md kapsamında akrabalık bağı olanların oy hakkından mahrum olmalarına rağmen oy kullanmış olsalar da, kullanılan diğer oyların toplamı basit çoğunlukla karar alınması için yeterli olduğu, dolayısı ile alınan dava konusu 9 nolu kararın iptal koşullarının bulunmadığı; bir kısım yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin alınan dava konusu 5 nolu karar yönünden; iddia edilen ceza yargılamasının davalıdan ayrı bağımsız tüzel kişiliği bulunan dava dışı şirketteki eylemleri nedeniyle olduğundan, ibra kararının hukuka aykırılığına neden olmayacağı gerekçeleriyle açıklanmıştır.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, 12/04/2017 tarihli Genel Kurul Kararı ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı tarafça, davalı şirketin bir kısım yöneticileri hakkında ceza yargılamaları bulunması nedeniyle ibralarına ilişkin genel kurulda alınan 5 nolu kararın iptali istenilmiş ise de, gerek dosya içeriğine gerekse tarafların kabulüne göre, adı geçen yöneticiler hakkındaki ceza davalarının davalı şirketteki eylemlerinden değil, dava dışı 3.kişi şirketteki eylem ve işlemlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı şirketle ilgili olarak yöneticiler hakkında ceza soruşturma ve kovuşturması bulunmadığına göre, ibralarına ilişkin alınan kararda yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılıktan bahsedilemez. Yine yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395.ve 396.madde gereğince izin verilmesine ilişkin alınan 9 nolu kararın iptali istenilmiş ise de; yasa gereği iznin yetkili organ olan genel kurulca verildiği, bu yöndeki oylamalara izin verilen yöneticilerin katılmadıkları, oy hakkından mahrum pay sahiplerinin kullandıkları oyların, kararın alınmasına etkisinin bulunmadığı, bunlar dışında kullanılan olumlu oyların toplamının karar alınmasına yeterli olduğu, dolayısı ile iptali istenilen 9 nolu kararda da yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılıktan bahsedilemeyeceği kanaatine varıldığından, davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 29,20 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 49,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.