Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/744 E. 2020/166 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/744 Esas
KARAR NO : 2020/166

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile “kambiyo senetlerine mahsus” icra takibi yapıldığını, davalı tarafından adresi bilindiği halde yanlış bir adrese tebligat çıkarıldığını, sonrasında adresinin tespit edilemediği gerekçe gösterilerek ilanen tebligat yapılarak takibin kesinleştirildiğini, bu nedenle yasal süresi içerisinde icra dosyasına imza itirazında bulunamadığını, icra takip konusu yapılan senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, senetlerin sahte olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, amacının anne ve babasından miras yolu ile intikal eden hisselere el koymak olduğunu, bu nedenle sahte senet düzenlendiğini, davalı hakkında “senette sahtecilik” suçundan dolayı İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın… soruşturma numarası ile şikâyette bulunduklarını, belirterek, takip dosyasına konu senetlerdeki imza kendisine ait olmadığından, takibe konu senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, dava sonuna kadar takibin durdurulmasına, kötü niyetli davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe konu senetlerin davacı … tarafından gönül rızasıyla ve kendi imzası ile verildiğini, davacı …’in davalı müvekkili …’ın teyzesinin oğlu olduğunu, taraflar arasında akrabalık ilişkisi bulunduğunu, davalı müvekkilinin davacıya borç verdiği tarihte müvekkilinin, davacının … adresindeki işyerinde kiracı olduğunu, aralarında aile ve kiracılık ilişkisi mevcut olduğundan davalı müvekkilinin güvenerek davacıya yüklü miktarda borç para verdiğini, karşılığında ise davacıdan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe konulan senetleri aldığını, davacının ise borcunu ve senetleri ödemeden imtina etmesi üzerine kambiyo senetleri ve çeklerin takibe konulduğunu, icra takiplerindeki ödeme emirlerinin davacıya usulüne uygun tebliğ edildiğini, tebligatın usule uygunluğunun tartışılacağı görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacı tarafından bu yönde hiçbir girişimde bulunulmadığını, davanın davacı tarafından yıllar sonra açılma amacının zaman kazanmak ve takibi sürüncemede bırakmak olduğunu belirterek davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyanın mahkememize İstanbul .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 11/05/2016 tarih; … Esas ve … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine gönderilmiş olduğu ve mahkememiz esasına esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava; davalı tarafça takibe konulan senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla açılmış menfi tespit davası olup, çözümlenmesi gereken ihtilafın davalı tarafça icra takibine konu edilen senetlerdeki imzaların davacıya ait olup olmadığı ve davacının davalıya takibe konu senetlerden dolayı borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmektedir.
Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; … Noterliği’nce onaylı 28/08/2001 tarihli kira kontratı, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve sair delillere dayanmıştır.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı takip dosyasının UYAP örneği celp edilerek incelenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinden; davalı … vekili Av. … tarafından davacı … aleyhine 11/07/2007 tarihinde 05/01/2005 vadeli 2.600,00-TL. (eski para ile 2.600.000.000-TL.) meblağlı, 05/01/2005 vadeli 2.600,00-TL. (eski para ile 2.600.000.000-TL.) meblağlı, 05/01/2005 vadeli 3.000,00-USD meblağlı ve 05/01/2005 vadeli 12.000,00-USD meblağlı 4 (dört) adet bonoyo dayalı olarak 25.993,00-TL. asıl alacak, 31.277,03-TL. işlemiş faiz ve 60,60-TL. komisyon olmak üzere toplam 57.330,63-TL. üzerinden 2007/11531 E. sayılı dosya ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, dosyanın daha sonra yenilenerek… E. sayısını aldığı görülmüştür.
Bilindiği üzere, kural olarak İİK.’nun 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında alacağın varlığını ve miktarını kanıtlama yani ispat yükü davalı alacaklıdadır. Ancak, alacağın kambiyo senedine dayanması halinde bu genel kuralın istisnası olarak borçlu olunmadığını kanıtlama yükümlülüğü (ispat yükü) davacı borçlu tarafta düşmektedir. Huzurdaki davada davacı takip borçlusu …, hakkındaki icra takibine dayanak kambiyo senetlerindeki keşideci/düzenleyici imzalarının kendisine ait olmadığını iddia ederek yani imzaları inkar ederek eldeki davayı açmıştır.
Mahkememizce davaya konu senet asılları ilgili icra müdürlüğünden celbedilmiş ve imza incelemesi yaptırılması amacıyla mahkememiz kasasına alınmıştır. Ayrıca imza incelemesine esas olacak şekilde davacının mukayeseye yarar imzalarının bulunduğu belge asıllarının temini bakımından ayrı ayrı …bank… Şubesi’ne, … Bankası …Şubesi’ne ve … İlçe Seçim Kurulu’na müzekkereler yazılmıştır. Yine davacı …’in mahkememiz huzurunda imza örnekleri alınmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle mahkememizce iddia, savunma, icra dosyası kapsamı, takip konusu senet asılları, toplanan deliller ve celbedilen davacıya ait mukayeseye yarar imza örnekleri ile davacıdan mahkeme huzurunda alınan imza örnekleri incelenerek takibe ve davaya konu bonolardaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti açısından dosya grafolog bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu – Fizik İnceleme İhtisas Dairesi’nden emekli belge inceleme uzmanı grafolog bilirkişi… tarafından tanzim edilen ve 09/11/2018 tarihinde dosyaya sunulan raporda özetle; …Bankası’na ait 16/05/2017 tarihli Mevduat Hesabı Sözleşmesi’nde, 01/11/2015 tarihli sandık seçmen listesinde, …bank’a ait 13/02/2009 tarihli Bankacılık işlemleri Sözleşmesi’nde, davacının imzası bulunan 09/05/2017 ve 13/02/2017 tarihli dilekçelerde ve 10/05/2016 tarihli dava dilekçesinde bulunan davacı …’e ait imzalar ile dava (takip) konusu bonolar üzerinde yapılan karşılaştırmalı imza incelemesi sonucunda; tetkik konusu alacaklısı …, borçlusu … olan toplam dört adet senette bulunan pul üzerine ve açığa atılmış imzaların kopya veya taklit suretiyle hazırlanmış olduğunu gösterir grafolojik özelikler taşımadığı, işlek ve karakteristik tersim edildiği, senetlerde bulunan pul üzerine ve açığa atılmış imzaların başlama yeri, başlangıçtaki “E” harfinin karakteristik tersimi, ebadı, meyili, imzayı kateden uzantısının tersimi, ebadı, meyili, bitiriliş yeri, (ilgi) kısmındaki harflerin tersimi, ebadı, meyili, bağlantı şekli, noktalama özelliği, son kısımdaki şeklin tersimi ve bitiriliş özelliği, tümünün tersim tarzı, ebat, meyil ve istikamet, işleklik derecesi, seyir, sür’at, istif, tazyik vasıfları ve itiyatları, vasıfları bakımından aralarında uygunluk ve benzerlikler bulunduğunun tespit edildiği belirtilerek sonuç itibariyle tetkik konusu; alacaklısı …, borçlusu … olan 05/Ocak/2005 vadeli, 15/09/2000 tanzim tarihli iki adet 2.600.000.000 TL.’lik senet aslı ile 05/Ocak/2005 vadeli, 05/02/2001 tanzim tarihli. 12.000 USD ve 3.000 USD değerli iki adet senet olmak üzere toplam 4 (dört) adet senette bulunan pul üzerine ve açığa atılmış imzaların …’in eli mahsulü olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili ve davacı asil tarafından her ne kadar bilirkişi raporuna itiraz edilerek dava konusu senetlerdeki imzaların davacıya ait olmadığı, imza incelemesi neticesinde her ne kadar imzaların davacıya ait olduğu belirtilmiş olsa da bunun hatalı olduğu ifade edilerek yeniden bilirkişi incelemesi (imza imcelemesi) yaptırılması talep edilmiş ise de dosyada alınan bilirkişi raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporun yeterli olduğu, hüküm kurmaya uygun ve uyuşmazlığı çözmeye elverişli nitelikte bulunduğu anlaşılmış ve davacı tarafın yeniden imza incelemesi yaptırılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı asil …, gerek dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki dilekçelerinde, gerekse Savcılık Soruşturma dosyasındaki ifadelerinde sürekli ve tutarlı biçimde sadece dava ve takip konusu bonolardaki imzaların kendi eli ürünü olmadığını iddia etmiştir. Ancak davacı imza incelemesi sonrasında dava konusu senetlerdeki imzaların kendisine ait olduğu yönünde rapor düzenlenmesinin ardından davacı …’ın kendisine bıçak çektiğini ve dava konusu evrakları elinden zorla aldığını iddia etmiştir. Mahkememizce davacının bu aşamaya kadar ileri sürmediği bıçak zoruyla senetlerin elinden alındığına yönelik iddia ve ifadelerinin, hayatın olağan akışına uygun olmadığı, ayrıca inandırıcılık taşımadığı kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak davaya ve takibe konu senetlerinin 6102 sayılı TTK.’nun aradığı tüm şartları taşımakla kambiyo senedi vasfında oldukları, takip konusu bonoların usulüne uygun olarak düzenlenmiş oldukları, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olması nedeniyle bu senetlerdeki alacağın aksinin aynı kuvvet ve mahiyetteki delillerle kanıtlanması gerektiği, davacının senede karşı senetle ispat kuralı gereğince dosyaya davalıya borcunun bulunmadığına dair herhangi bir belge de ibraz etmediği, bir başka ifade ile davacının borçlu olmadığı yönündeki iddiasını ispatlar nitelikte herhangi bir bilgi veya belge sunmadığı, tarafların iddia ve savunmaları ile dosyadaki bilgi ve belgelerle uyumlu, gerekçeli bilirkişi raporuna göre dava konusu bonolardaki imzaların davacının eli ürünü olduğu, davacının bu nedenle senetler kapsamında davalıya borçlu olduğu anlaşılmakla itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 3.012,53-TL harçtan düşümü ile geriye kalan 2.958,13-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 20.708,28-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı asilin ve davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı