Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/715 E. 2022/574 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/715 Esas
KARAR NO:2022/574

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:05/09/2014
KARAR TARİHİ:13/06/2022

… Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas, … karar, 31/12/2014 tarihli dosyaları görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiş ve mahkememizin 07/10/2015 gün ve … sayılı kararımız davacı vekilince temyiz edilmiş Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 02/03/2016 gün ve 2016/800 Esas 2016/2558 sayılı ilamı ile bozularak mahkememize gelmiş olmakla, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/05/2011 tarihinde davalı …’nin sevk ve idaresindeki …’in adına kayıtlı, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı ticari taksinin müvekkili yaya geçidinden geçmekte iken ona çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davacının kaza nedeni ile yaralandığını, … Devlet Hastanesinde tedavi gördüğünü, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, olay nedeni ile de … 2. Sulh Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığını, sonuç olarak müvekkilinin kaza nedeni ile gördüğü tedavi masrafları ve iş ve güçten kaldığı süredeki kazanç kaybı ve beden gücünün kaybı nedeni ile 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza nedeni ile oluşan manevi zararların nedeni ile de 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren … ve …’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete zorunlu sorumluluk poliçesi ile sigortalı olduğunu, teminatlarının 200.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin davadan önce temerrüde düşmediğini, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını, davacının sürekli sakatlık tazminatına hak kazanıp kazanmadığını, Adli Tıp Kurumundan alınacak raporla belirlenmesini, yine kusur incelemesinin yapılmasını, aktüerler siciline kayıtlı, lisanlı aktüerler tarafından bilirkişi incelemesinin yapılmasını, müvekkili şirketin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasını karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini, davayı haksız ve dayanaksız olduğunu, davacının kaza nedeni ile işten ve güçten kaldığı iddiasının yersiz olduğunu, davacının kaza sırasında zaten koltuk değnekleri ile yürümekte olduğunu, hafif şekilde yaralandığını, tüm kusurun sürücü de olduğunun doğru olmadığını, kazanın yaya geçidi üzerinde olmadığını, bu nedenlerle davanın reddinin gerektiğini, aracının mali sorumluluk sigortasının bulunduğunu, zararın sigorta şirketinden tahsilinin gerektiğini bildirmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunmuş, davanın … ilinde açılması gerektiğini bildirmiş, esas yönünden ise kazanın 2011 yılında meydana geldiğini, aradan 3,5 yıl geçtiğini davanın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle reddinin gerektiğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; aracın trafik kaydı, kaza tespit tutanağı, hastane evrakları, … 2 Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/582 esas sayılı dosyası, tanık, bilirkişi incelemesi, kusur oranları, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Davalılar delil olarak; poliçe genel şartları ve tüm yasal delillere dayanmışlardır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle;
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 08/11/2017 tarihli kusur raporunda; davalı sürücü …’nin %75 (Yüzde Yetmiş Beş) oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya …’in %25 (Yüzde Yirmi Beş) oranında kusurlu olduğuna dair rapor sunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulundan alınan 27/10/2021 tarihli maluliyet raporu uyarınca; … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; …’in 18/09/2020 tarihinde Kurumumuzda muayenesinin yapıldığı, yeniden muayenesinin yapılmasına gerek görülmediğini, kişinin olay (25/05/2011) tarihinde müracaat ettiği hastanede yapılan muayenesinde vücudunda yumuşak doku lezyonlarının tanımlandığı, çekilen grafilerinde travmatik lezyonun tanımlanmadığı, Kurumumuzda yapılan muayenesinde de tespit edilen serebral palsiye bağlı fonksiyonel kısıtlılığın dava konusu olayla illiyetinin kurulmadığı, kişinin kendisinde mevcut olan hastalığa bağlı bulgular olarak değerlendirildiği cihetle, … kızı, 1972 doğumlu …’in 25/05/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının:
11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığını, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 2 (iki) haftaya kadar uzayabileceğine dair rapor sunmuşlardır.
Aktüer bilirkişisi … … sunmuş olduğu 25/04/2022 tarihli raporunda; …’in 25.05.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasın sonrası 2 haftalık geçici iş göremezlik zararına, davalı sürücünün %75 kusur oranının yansıtılmasıyla zararının; 220,50 TL olacağını, … plakalı, Ticari Taksi, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin tanzim edildiği ve sigorta poliçesinde davalı sigorta şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başı ölüm ve sürekli sakatlık teminatı200.000,00 TL olduğunu, SGK tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, 05.09.2014 dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvuru yapılmadığına dair rapor sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; yaralanmalı trafik kazası nedeni ile talep edilen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı 25/05/2011 tarihinde meydana kaza esnasında yolda yaya olarak bulunmaktadır.
Davalı … kazaya karışan … plakalı aracın şoförüdür.
Davalı … kazaya karışan … plakalı aracın malikidir.
Davalı … Sigorta A.Ş kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasıdır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101. maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracın işleteninin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır.
Maddi tazminat istemi yönünden;
Tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporları dosyamız kapsamında bir arada değerlendirildiğinde; davalı … Sigorta A.Ş’ye trafik sigortası ile sigortalanmış, kaza tarihinde davalı …’nin sevk ve idaresinde olan ve davalı …’in maliki olduğu … plakalı aracın 25/05/2011 tarihinde yaya olan davacıya çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının yaralanması nedeniyle sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve tedavi giderinin davalıdan tahsili istemi ile eldeki maddi tazminat davasının açıldığı,
ATK İkinci Üst Kurulundan alınan 21/10/2021 tarihli maluliyet raporuna göre davacının sürekli maluliyet halinin mevcut olmadığı, iyileşme süresinin iki haftaya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 08/11/2017 tarihli kusur raporuna göre davacının % 25, davalı …’nin % 75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, bu doğrultuda hazırlanan 25/04/2022 tarihli aktüer ek raporuna göre davacının geçici iş göremezlik tazminatı alacağının 220,50 TL olduğunun tespit edildiği, zikredilen maluliyet, kusur ve aktüer bilirkişi raporlarının denetime elverişli ve dosyamız kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle raporlara itibar edilmesi suretiyle davanın kısmen kabulü ile 220,50 TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 25/05/2011 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 05/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, sürekli iş göremezlik halinin mevcut olmaması nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin reddine, tedavi giderinin belgelenmemiş olması nedeniyle tedavi gideri isteminin de reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Manevi tazminat istemi yönünden;
Bilindiği üzere (6098 sayılı BK. 56 md hükmüne göre), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; meydana gelen kazada davalı …’nin % 75, davacının % 25 oranında kusurlu olduğu, davacının sürekli iş göremezlik halinin mevcut olmaması ve iyileşme süresi dikkate alınarak davacıya olay nedeniyle duyulan acı ve elemin giderilmesi için hakkaniyete uygun bir tazminatın verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile oluşan kazadaki tarafların kusur oranlarına göre taraflarda zenginleşmeye ve fakirleşmeye neden olmayacak şekilde takdiren 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 25/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-220,50 TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalılar … ve … yönünden olay tarihi olan 25/05/2011 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 05/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Sürekli iş göremezlik tazminatı ve tedavi gideri istemlerinin ayrı ayrı reddine,
3-1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 25/05/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Maddi tazminat davası yönünden alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının 37,60-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 43,10-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile maliyeye gelir kaydına,
5-Manevi tazminat davası yönünden alınması gerekli 683,10-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile maliyeye gelir kaydına,
6-Maddi tazminat davası yönünden davacı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 220,50-TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınıp davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat davası yönünden davacı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 220,50-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınıp davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat davası yönünden davacı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 220,50-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınıp davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından açılan ve reddedilen maddi tazminat davasında, davalı … Sigorta A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 220,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalı verilmesine,
10-Davacı tarafından açılan ve reddedilen maddi tazminat davasında, davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 220,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalı verilmesine,
11-Davacı tarafından açılan ve reddedilen maddi tazminat davasında, davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 220,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalı verilmesine,
12-Manevi tazminat davası yönünden davacı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacıya verilmesine,
13-Davacı tarafından yapılan 37,60-TL peşin harcın tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
14-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 3,80-TL vekalet harcı, 2.217,00-TL İstanbul Adli Tıp Kurumu faturası, ve 1.723,85-TL tebligat/bilirkişi/ posta gideri olmak üzere toplam 3.969,85-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 875,35-TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
15-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan 3,80-TL vekalet harcı ve 20,00-TL masraf olmak üzere toplam 23,80-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 18,55-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
16-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.13/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı