Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/710 E. 2020/432 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/710 Esas
KARAR NO:2020/432

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:21/02/2011
KARAR TARİHİ:21/09/2020

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 22.07.2007 tarihinde 1. Grup İhbar edilenlere devredilmek istendiğini, ancak … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E, … K. ve 30.09.2009 tarihli ilamı ile müvekkilinin 12.07.2007 tarihli Genel Kurulunda alınan kararlar nedeniyle devir işleminin iptaline karar verdiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. ve 07.07.2010 tarihli ilamı ile de müvekkilinin 12.07.2007 tarihli Olağan Genel Kurul Kararının TTK’ nın 35/3 ve Ticaret Sicil Talimatnamesinin 40/4 mad. gereği Ticaret Sicilinden terkine karar verildiğini, bu nedenle … Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.06.2010 karar tarihli … E. ve … K. sayılı dosyasında verilen ilam ile kayyım marifetiyle yönetildiğini, müvekkili şirketin 1. Grup İhbar edilenlerce kanuna aykırı yönetildiği dönemde finansal kiralamaya konu olan … plakalı aracın finansal kiralama sözleşmesinin süresi dolmadan …. Noterliğinin 21.05.2008 tarih ve … yev. no.lu Kati Satış Sözleşmesi ile davalıya satıldığını, ancak müvekkilinin finansal kiralama şirketi olduğundan ve ana faaliyet konusunun taşınır veya taşınmaz malları finansal kiralama faaliyetinde kullanılmak, finansal kiralama ve Leasing işlemleri yapmak olduğunu, bu nedenle finansal kiralama işiyle ilgili olmayan araç satışının müvekkilinin faaliyet alanı dışında olduğundan söz konusu satış işleminin geçersiz olduğunu, iptalinin gerektiğini, diğer yandan müvekkilinin 1. Grup İhbar edilenlere devrinden önceki dönemde 2. Grup ihtar edilen … Hiz. A.Ş. ile … plakalı araç için …. Noterliğinin 06.11.2006 tarih ve … sayılı 4 yıl süreli Finansal Kiralama Sözleşmesi imzaladığını, FKK’ nın 7 md. gereği sözleşmenin 4 yıl süresi dolmadan feshedilemeyeceğinin açıkça yer aldığını, bu nedenle 4 yıllık süre dolmadan aracın devrinin veya sözleşmenin feshedilemeyeceği gibi, Kati Satış Sözleşmesinin de hükme aykırı olduğunu, yapılan satış ve devrin yok hükmünde olduğunu, Kati Satış Sözleşmesinde şirket yetkilisi olarak bulunan kişilerin yaptıkları bu usulsüz satış işlemi sebebiyle yetkilerinin iptal edildiğini, bu işlemlerin şirketi gayri kanuni elinde bulunduran 1. Grup İhbar edilenlerin şirketi zarara uğratmak amacıyla yaptıkları birkaç işlemden biri olduğunu, aracın mülkiyetinin davalı tarafından 3. Şahıslara devri ile bu kez de yapılan satışın geçersizliğinin tespiti ile aracın karar tarihinde tespit edilecek rayiç bedellerinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, bu nedenle iş bu davayı açtıklarını, dava dilekçesinde belirtilen ve Sayın Mahkemece re’sen takdir edilecek sebeplerden ötürü kullanma bedeli, değer kaybından doğan alacaklar, tazminat ve kira alacağı da dahil olmak üzere her türlü alacak, talep ve dava hakları saklı kalmak ve her talepleri için ayrı ayrı olmak üzere fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımızın saklı kalmak kaydıyla; Finansal kiralamaya konu araca ilişkin yapılan Kati Satış Sözleşmesinin iptali ile … plakalı aracın mülkiyetinin davacı şirket adına tespitine, aracın mülkiyetinin davalı tarafından 3. şahıslara devredilmesi halinde yapılan satışın geçersizliğinin tespiti ile aracın tespit edilecek rayiç bedelinin fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’ sinin davalıdan alınmasını, davanın dava dilekçesinde belirtilen şirket zararına hareket etmiş bulunan kişilere ihbar edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE;
Dava; araç satış sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle açılan alacak davasıdır.
Davacı; sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle, aracın veya bedelinin iadesinin gerektiğini iddia etmiş, davalı ise iyi niyetli olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizin (Kapatılan … ATM ‘nin ) 13/03/2013 Esas … kararının Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığının 21/03/2016 gün ve 2015/15961 Esas 2016/4982 karar sayılı ilamı ile ” hüküm ile gerekçe arasındaki çelişki nedeniyle HUMK’un 381. ve 388 (HMK’nın 294 ve 297) maddeleri uyarınca hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş olup, bozma ilamına uyularak devam edilen yargılamada;
Davacı ile dava dışı … Ltd. Şti. Arasında …. Noterliğinde 06/11/2006 tarihinde … yevmiye numaralı, Düzenleme Şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmenin 4.maddesinde sözleşme süresi 4 yıl olarak belirlenmiştir.
Sözleşmenin süresi henüz dolmadan davacı ile davalı arasında …. Noterliğinde 21/05/2008 tarihinde … yevmiye numaralı Kati Taşıt Satış Sözleşmesi imzalanmış olup, bu sözleşmede satıcı tarafından bedelin tamamının alındığının, alıcı tarafından da aracın teslim alındığının yazıldığı böylece sözleşmenin geçerli olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/10089 Esas ve 2016/1767 Karar sayılı kararı)
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 148,50-TL den mahsubu kalan 94,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT göre 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı