Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/70 E. 2020/593 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/70 Esas
KARAR NO:2020/593

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:22/01/2016
KARAR TARİHİ:19/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, distribütör ve davalı arasında 01/03/2013 tarihinde Açık Satış Noktası Sözleşmesi imzalanmış olduğunu, davalının Sözleşme’nin 2. Maddesi uyarınca; bira ürünlerini sürekli arz edecek şekilde satmayı ve bulundurmayı, Sözleşme’nin 7. Maddesi gereği, işyerini başkasına devir ve temlik etmeyeceğini, Sözleşme’nin 10/b maddesi uyarınca; bira satışını kısmamayı ve bira satışını azaltacak davranış ve eylem içerisine girmemeyi, ve başkaca yükümlülükleri kabul ve taahhüt etmiş olduğunu, müvekkili şirket ve bayi/distribütör tarafından Sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen, karşı tarafın Sözleşme’ ye aykırı olacak şekilde işletmeyi devrettiğinin istihbar olduğunu, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin … D. İş dosyasına sunulan Bilirkişi Raporuna göre, davalının işyerini 2015 yılının 3. Ayında işletmenin …’ e devrettiği, faaliyet göstermediği, müvekkil şirkete ait herhangi bir ürüne rastlanmadığı rapor edildiğini, müvekkili şirket tarafından davalının işyerinin işletilmesine katkıda bulunmak üzere toplam 59.493.80 TL katkı yapılmış olduğunu, Sözleşmenin 21. Maddesine uyarınca 50.000 USD cezai şart ödeyeceği hükme bağlandığını dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle, davanın kabulüyle, katkı bedeli olan 59.493.80 TL’ nin avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete verilmesine, 50.000 USD cezai şartın müvekkil şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
GEREKÇE;
Dava ; Sözleşmeden kaynaklı, katkı payı alacağı ile cezai şart alacağına ilişkin alacak davasıdır.
Davacı; davalı ile Açık Satış Noktası Sözleşmesi imzaladıklarını sözleşmeye göre davalının bira satışını azaltacak davranış içine girmemeyi yüklendiğini, ancak yaptırılan delil tespitinde davalının işletmeyi terk ettiğinin anlaşıldığını, işletmenin bulunduğu yerde başka bir işletmenin mevcut olduğunu, sözleşme çerçevesinde davalıya 59.483,80 TL katkı yapıldığını, sözleşmenin 21.maddesine göre davalının sözleşmeye aykırı davranması halinde hem bu bedeli hemde 50.000,00 USD cezai şartı ödeme borcu altına girdiğini beyanla davalıya ödenen bedeli ve cezai şartın tahsilini talep etmiş, davalı cevap vermemiştir.
Taraflar arasında 01/03/2013 tarihinde Açık Satış Noktası Sözleşmesi imzalandığı sabittir.
Sözleşmenin 2.maddesine göre davalı, davacının dağıtımını yaptığı biraları etkin olarak bulundurmayı, 7.maddesine göre işyerini devretmemeyi, 10/b maddesine göre de bira satışına ilişkin faaliyetlerini kısmamayı yüklenmiştir.
Sözleşmenin 21.maddesinde davalının sözleşmenin feshine neden olması halinde kendisine sağlanan katkıyı avans faizi ile iade edeceği ve ayrıca 50.000,00 USD cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmıştır.
Davacının da sözleşmenin 12.maddesine göre davalıya katkıda bulunmayı taahhüt ettiği ve 15/04/2013 tarihinde bunu gerçekleştirdiği görülmektedir.
…. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı delil tespiti dosyasından davalının işletmeyi başkasına devrederek faaliyetine son verdiği, sözleşmenin 3.maddesinde davalı tarafından 80.000 litre bira satılması halinde sözleşmenin kendiliğinden fesholacağının kararlaştırıldığı, davalının ise 27.483 litre satış yaptığı anlaşılmaktadır.
Görülmektedir ki davalı, sözleşme halen ayaktayken davacıya bildirimde bulunmaksızın sözleşmeye aykırı davranmıştır. Bu nedenle sözleşmenin 21.maddesi uyarınca davacı, davalıya ödediği bedeli faiziyle birlikte talep etme hakkına sahiptir.
Sözleşmenin 21.maddesi uyarınca davacı, cezai şart da isteyebilecektir. Tarafların tacir olduğunda tereddüt bulunmamaktadır. Her ne kadar 6102 sayılı TTK’nın 22.maddesinde tacirin cezai şartın tenkisini talep edemeyeceği belirtilmiş ise de, tüm sözleşmeler bakımından 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Ahlaka Aykırılıkla ilgili hükümleri geçerlidir. Gerçekten de kanun koyucu tarafından tacir olmaya bazı ağır ve katı sonuçlar bağlanmış ise de Türk Borçlar Kanunun Ahlaka Aykırılıkla ilgili hükümleri tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın tüm sözleşmeler bakımından hüküm ifade edecek niteliktedir. Bu nedenle cezai şartın davalının ekonomik yönden mahvına neden olacak nitelikte olup olmadığının mahkemece resen gözetilmesi gerekir.
Bu açıdan yapılan değerlendirmede; 80.000 litre için yapılan sözleşmenin yaklaşık 1/3 lük kısmının ifa edilmiş olması, davalının vergi beyannamesindeki geliri, sözleşmenin feshinde davalının kusur durumu ve taahhüt olunan işin değeri gibi kıstaslar çerçevesinde taraflarca kararlaştırılan cezai şartın davalının ekonomik yönden mahvına neden olacak nitelikte olmakla Ahlaka Aykırı olduğu kanaatine varılmış, mahkememizce resen tenkis yoluna gidilerek az önce zikredilen kriterler muvacehesinde davalının takdiren 25.000 USD cezai şart ödemesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-59.493,80-TL katkı payı bedelinin 15/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- 25.000-USD cezai şart tazminatının dava tarihinden itibaren 3095 s. Yasa’nın 4/a md. uyarınca faiz yürütülmek suretiyle ödeme günündeki TL karşılığı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3-Alınması gerekli 14.476,85 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 3.621,24 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 10.855,61 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-davacı tarafça yapılan 3.621,24 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu ve 1.925,50 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 5.593,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 16.775,77-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olsa da ceza-i şartta hakkaniyet gereği indirimi yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı