Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/675 E. 2018/612 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/389 Esas
KARAR NO : 2018/597
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 04/06/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davaci vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirket tarafından Müvekkili Şirketten, dava tarihinden geriye yönelik olarak 10 yıl boyunca haksız olarak tahsil edilen kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedelleri ve söz konusu haksız tahsil edilen bedeller üzerinden alınan %2 TRT payı ve %1 Enerji Fonu, %5 Belediye Tüketim Vergisi ile KDV miktarının bilahare tespit neticesine göre belirlenecek rakam üzerinden tahsili talep edilmek üzere şimdilik 1.000,00.-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkile iadesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; Öncelikle usule ilişin itirazlarda bulunmuş, davaya konu faturalara süresinde itiraz edilmemiş olduğunu, davacının taleplerinin sebepsiz zenginleşmeye uygulanan zaman aşımına tabi olduğunu, davanın idari yargıda açılması gerektiğini, kayıp-kaçak bedelinin tamamen yasadan kaynaklanmakta olup, yasal mükellefiyetler gereği uygulandığını belirterek, davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddini, davanın alacak şeklinde açılamayacağını, davanın zaman aşımına uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; abonelik sözleşmesi, faturalar ve kayıtlar, ticari defterler, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif, Yargıtay Kararları, Doktrin görüşleri ve her türlü sair delillere dayanmıştır. Davalı taraf delil olarak; tüm kayıtlar, elektrik satış sözleşmesi, EPDK kararları ve lisansları, emsal kararlar, keşif, bilirkişi incelemesi, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Dava; Davalı tarafça davalıya tahakkuk ve akabinde tahsil ettiği faturalardaki kayıp kaçak ve diğer fatura kalemlerine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davalının, davacıya tahakkuk ve tahsilatında bulunduğu elektrik faturalarında yer alan kayıp kaçak bedelleri ile diğer bir kısım fatura bileşenlerine ilişkin olarak yapılan tahakkuk ve tahsilatların taraflar arasındaki sözleşme, yasa , yargıtay içtihatları ve hukuka uygun olup olmadığı, değil ise davacıya iadesi gereken kalemler ile miktarlarının ne olduğu, dava sonrasında yürürlüğe giren 6719 sayılı yasanın Anayasa Mahkemesi denetiminden geçmiş hali ile davanın konusuz kalıp kalmadığı, zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davacı vekili 04/06/2018 tarihli duruşmada, davayı açtıkları tarihte Yerleşik Yargıtay uygulamaları uyarınca haklı oldukları ortada olup, ancak bilahare çıkan 6719 sayılı yasa ve bu yasaya karşılık Anayasa Mahkemesine yapılan başvuru sonucunda verilen karar dikkate alındığında, davalarının konusuz kalmış olduğunu, bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini ve lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesini yazılı beyanı ile talep etmiş oluğu görülmüştür.
Daha önce bu tür davalara bakan Yargıtay …Hukuk Dairesinin içtihadı ve direnme kararı üzerine oluşan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına istinaden EPDK mevzuatı uyarınca elektrik abonelerine kesilecek faturalardaki fatura kalemleri ve oranlarına ilişkin düzenlemenin EPDK’ya sınırsız düzenleme yetkisi vermediğinden bahisle yapılan düzenlemenin hukuka aykırı olduğu cihetiyle, bu şekilde açılan davaların kabulüne karar verilmesi gerektiği yönünde içtihat oluşmasına rağmen, 6719 sayılı yasa ile mahkemelerin EPDK kararlarına karşı hukuki denetim değil, yerindeki denetim yapabileceği ve buna göre de oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekeceğine ilişkin düzenleme üzerine mahkememizin de benzer dosyalarda Anayasa Mahkemesine Anayasa’ya aykırılık savıyla bir kısım mahkemelerin yapmış olduğu başvuru sonucunun beklenmesine karar verilmiş, ancak bilahare Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar üzerine sadece kayıp- kaçak bedellerinin EPDK’ nın belirlediği ilgili dağıtım firmasına ilişkin hedef kayıp- kaçak oranlarının aşılıp aşılmadığı yönünde değerlendirme yapılabileceği ve diğer hususların Anayasa’ya aykırılık teşkil etmediği, verilen mahkeme kararlarının da kanun hükmünde olmaması nedeniyle kazanılmış hak oluşturmayacağına ilişkin başvuruların reddine dair kararı üzerine, mahkememizce her ne kadar kayıp- kaçak bedellerinin hedef oranlarını aşıp aşmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmakta ise de, davacı vekilinin talebi uyarınca bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekmediği ve gerek 6719 sayılı gerekse de Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca da davacının davasının konusuz kaldığı anlaşılmış ve bu nedenle de esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiştir.
Davacının davasının yasa ve Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca konusuz kalmış olmasına rağmen, dava açılışı sırasında EPDK’ya sınırsız düzenleme hakkı verilmediğine ilişkin Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin ve direnme üzerine verilen Yargıtay Hukuk Genel Kararları dikkate alındığından bu tür davalarda oluşmuş bir içtihat ve uygulama bulunduğu, buna göre de davacının davasını açtığı tarihte henüz 6719 sayılı yasanın yürürlüğe girmemiş olması nedeniyle, talepleri yönünde haklılığı bulunduğu, bilahare davasının konusuz kaldığı, bu nedenle de dava açılmasına davalının sebep olduğu ve haklılık durumu uyarınca dava davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinden ve davacı lehine vekalet ücretinden sorumlu olacağına kanaat getirilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının talep uyarınca, konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile 6,70 TL ‘nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 0,75 TL dosya masrafı, 140,25 TL tebligat/posta gideri olmak üzere toplam 203,7 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.