Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/590 E. 2019/106 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/590 Esas
KARAR NO : 2019/106
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 27/05/2016
KARAR TARİHİ: 11/02/2019
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; … tesisat no’lu elektrik aboneliği ile ilgili elektrik faturalarına yansıtılan , Kayıp/Kaçak Bedeli, Dağıtım Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli, İletim Bedeli ile bu bedeller için tahakkuk ettirilmiş olan KDV’nin haksız olarak tahsil edildiğinden bahisle, ödeme tarihinden itibaren geriye dönük on yıllık bedelden şimdilik 1.200-TL bedelin iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın zaman aşımına uğramış olduğunu, EPDK ‘nın vermiş olduğu yetkiye dayanılarak kurul tarafından alınan kararlar ve belirlenen tarifeler neticesi tüketicilerden alının kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli gibi alacak kalemleri ile davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak bedeli ve bu bedel üzerinden de %1 enerji fonu, %2 TRT payı, %5 belediye vergisi, ve %18 KDV bedelinin davacıdan tahsilinin yasal olduğunu, davacının taleplerinin kabulünün ancak mevzuat hükümlerinin iptali veya mevzuat değişikliği ile mümkün olacağını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; Dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddi gerektiğini ve öncelikle zaman aşımı yönünden ve husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, tüketicilerden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin elektrik şirketlerinden iadesinin istenip istenmeyeceği hususundaki Yargıtay kararları incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin iadesinin talep edilmeyeceği, yetkili mahkemenin Danıştay olduğunu, alınan bu bedellerin tüketiciye sunulan elektriğin maliyetinin bir unsuru olup, abonelere iade edilmesinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davanın açıldığı anda ki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Yani davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı da dikkate alınarak davacı yararına maktu vekalet ücreti taktir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatına varılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile 15,20 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu, 0,75 dosya masrafı ve 921,10 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 991,35 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı da dikkate alınarak 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı … vekili ve … vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.