Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/538 E. 2018/1086 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/538 Esas
KARAR NO : 2018/1086
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 22/09/2014
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul … Asliye Ticaret (Deniz) Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki dava dilekçesinde özetle; gemi bakım, onarım ve tersanecilik hizmetleri ile iştigal eden müvekkili şirkete …’nın maliki, davalı … Acenteliği’nin donatan adına acente olduğu, Panama Bayraklı ve… numaralı … isimli gemiye bakım, onarım ve tersanecilik hizmeti verilmesi için talimat verildiğini ve müvekkili ile donatanın yetkili temsilcisi arasında Standart Hükümler ve Başlıklar isimli bir anlaşma imzalandığını, müvekkili tarafından gemiye sağlanan hizmet bedellerinin donatan tarafından ödenmediğini ve geminin tersaneden çıkarılmadığını, müvekkili tarafından verilen hizmetlerin bedellerinin tahsili amacıyla 02/06/2014 tarihli 3.716.939,00-USD tutarındaki faturanın düzenlediğini, ek hizmetler ve rıhtım bekleme ücretiyle birlikte müvekkilinin toplamda 4.114.436,00-USD tutarında alacağı doğduğunu, davalı donatan tarafından müvekkiline 631.758,00-USD tutarında ödeme yapıldığını ve bakiye 3.512.678,00-USD tutarındaki bedelin ödenmediğini, müvekkilinin toplam 3.705,795,17-USD alacağının tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili İstanbul… Asliye Ticaret (Deniz) Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket … isimli geminin donatanı …. isimli şirketin acentesi olmadığını ve tebligatın … gemisi donatanı … isimli şirkete çıkartılmasının gerektiğini, … isimli geminin donatanı … isimli şirket ile müvekkili şirket arasında acentelik sözleşmesinin ve acentelik ilişkisinin bulunmadığını, Stantart Hükümler ve Başlıklar isimli sözleşmenin davalı … isimli gemi donatanı … şirketi yetkilisi ile davacı şirket arasında imzalanmadığını, geçerli olmayan bir sözleşmeye dayanılarak ihtiyati haciz kararı ile takip başlatıldığını, Standart Hükümler Başlıklı sözleşmedeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığının tespiti için imza incelemesi yaptırılması gerektiğini, … isimli gemi donatanı … üzerinde rehin alacağı tesis edildiğini ve bu sebeple rehinle temin edilmiş bir alacak olması nedeniyle İİK 257 maddesi uyarınca hukuka aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararı ile birlikte davalı borçlu şirket aleyhine başlatılan icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin temerrüte düşürülmediğini, davacı şirket tarafından başlatılan icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, faturanın davalı donatana tebliğ edilmediğini, Temerrüt şartı olarak aranan tebliğden itibaren borçlu şirkete verilmesi gereken ödeme süresinin geçmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesi’nce Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla bakılan davada, 2014/13405 – 2015/264 Karar sayılı kararla özetle, yanlar arasındaki uyuşmazlığın 6098 Sayılı TBK’nın 470.vd maddelerinden kaynaklanan eser sözleşmesi olması, tarafların tacir olmaları ve bu nedenle mahkememizin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, verilen görevsizlik kararı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
Takibin başlatıldığı, İstanbul… İcra Müdürlüğünün…E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya ve takibe dayanak sözleşme ve fatura bedelinin ödenmemesi üzerine alacağın ferileriyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; davalı …ŞTİ’nin acentesi olduğu, donatan ….’ya ait … isimli geminin tamir, bakım ve onarımına ilişkin bakiye iş bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67.md gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, donatan ile yapılan sözleşme gereği … isimli gemiye verilen bakım ve onarım bedellerinin bakiyesinin ödenmediğini ileri sürmüş; davalı taraf ise, sözleşmedeki imzanın kendilerine ait olmadığını ve donatan ….’nin acentesi olmadığını ve yüklenilen işin yapılmadığını savunmuştur.
Davalı taraf her ne kadar donatan ….’nin maliki olduğu … isimli geminin acentesi olmadığını ileri sürerek pasif husumet itirazında bulunmuş ise de; dosya içerisinde mevcut Tuzla Liman Başkanlığı yazılarına göre, … isimli geminin acentesinin davalı …Şti.olduğu, boğaz geçiş acentalığının ise dava dışı 3.kişi başka bir şirket olduğu anlaşıldığından, davalının pasif husumet itirazı yerinde görülmemiş ve TTK.nın 105.vd.maddeleri gereğince davalı donatana izafeten davalı şirketin husumetiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, taraflar arasındaki sözleşmenin, faturanın, ihtarnamenin vs delillerin dosya arasında olduğu görülmüştür.
Yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden dava konusu gemi üzerinde mahallinde keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler malimüşavir …, Gemi Makineleri İşletme Mühendisi … ve Gemi İnşa ve Gemi Makine Mühendisi …’na tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ve …’nun mualif olarak imzaladığı 09/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporunun ve muhalif bilirkişi tarafından düzenlenen 16/03/2018 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda; taraflar arasında… gemisinin bakım, onarım ve tamir işine ilişkin düzenlenen sipariş formuna istinaden taraflar arasında mutabakata varıldığı, söz konusu formun 6.maddesinin revize edildiği ve mutabık kalınan Gemi Tamirine İlişkin Genel Koşullar ve Şartlar belgesinin dahil edildiği, sipariş formuna ek olarak taraflar arasında … sözleşmesinin düzenlendiği ve davacı tarafa bir kısım ödeme yapıldığı, sözleşmede tarafların hak ve borçlarının yer aldığı, çalışma ilkelerinin belirlendiği, raporda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacı tarafça yapılan işlere ilişkin tamir bedelinin 2.330.678 USD olduğu, davalı gemi sahibinin dava konusu sözleşme bedelini ödememesi üzerine geminin haczine sebebiyet verdiği, hacizden kaynaklı geminin tersanede beklemesi nedeniyle davacının 1.182.000 USD rıhtım bedelinin istenilebilir olduğu, davacı tersane tarafından 3.512.678 USD talep edilebilir olduğu ancak, davacı tersane fiyatlarının piyasa rayicinin %10 üzerinde olduğu, bu nedenle talep edilebilir miktarın bu oranda indirime tabi tutularak davacının talep edebileceği tamir ve rıhtım işgal tutarının 3.161.410,20 USD olduğu bildirilmiştir.
Alınan 09/03/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı ile donatan arasında … isimli geminin tamir, bakım, onarım ve tersanecilik hizmetleri verilmesi hususunda sözleşme imzalandığı, davalının donatan adına geminin acentesi olduğu, davacı tarafça davalıya ait gemiye benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere sözleşme ile belirtilen tamir, bakım ve onarım hizmetlerinin verildiği, davacı tarafından verilen hizmetlere ilişkin bedellerinin piyasa rayiç değerlerinin %10 üzerinde olduğu, bu nedenle sözleşmenin kurulduğu tarihte yapılan ödeme de düşüldükten sonra davacının talep edebileceği tamir ve rıhtım işgal bedeli 3.161.410,20 USD yönünden davacının davalıdan alacaklı olduğu, bu nedenle bu miktara yönelik davalının vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği, bu miktarları aşan davacı isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı ve talepnamedeki diğer alacak kalemlerinin kanıtlanamadığı anlaşılmış; bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Alacak eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle likit olmadığından davacı tarafın, davacının da reddedilen kısmi alacağının tahsili yönündeki isteminde kötüniyeti kanıtlanamadığından davalı tarafın tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Diğer yandan davalı taraf, yüklenici davacı tarafın dava konusu geminin klas denetiminden geçmesi için gerekli iş ve işlemleri yapmadığını savunmuş ve bilirkişi kurulundaki ayrık görüşte de aynı yönde görüş belirtilmiş ise de; yanlar arasındaki tamir, bakım, onarım ve tersanecilik hizmetine ilişkin sözleşme ile donatan taraf tarafından talep edilen 108 adet teklif arasında klaslama hizmetinin bulunmadığı, başka bir anlatımda klas denetiminin davacı yüklenicinin yüklendiği edimler arasında olmadığı anlaşıldığından bu yöndeki savunmaya ve bilirkişi kurulundaki ayrık görüşe değer verilmemiştir.
Her ne kadar davalı tarafça mahkememiz heyeti HSK’na şikayet edilmek suretiyle reddedilmiş ise de; reddin yapıldığı yargılama aşaması ile ileri sürülen ret sebeplerine göre, ret talebinin açıkça davayı uzatmaya yönelik olduğu; ileri sürülen nedenlerin, yasa yolu nedeni olarak ileri sürülebilecek nitelikte olduğu kanaatine varıldığından HMK’nun 41.madde gereğince geri çevrilmesine karar vermek gerekmiş ve açıklanan nedenlerle aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.Sayılı dosyasında 3.161.410,20 USD asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin belirtilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince yürütülecek faizi ile birlikte devamına, davacı tarafın bu konudaki fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-Koşulları oluşmadığından her iki tarafın tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine,
3-Alınması gerekli 485.339,36-TL karar ve ilam harcından 134.475,85-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 350.863,51-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 134.475,85 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 136.249,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 44.729,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 206,30 TL keşif harcı, 4.500 TL bilirkişi ücreti ve 1.161,50 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 5.896,80 TL’nin kabul ve red oranına göre 5.320,56 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 484,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 47,35 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.