Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/516 E. 2018/1149 K. 03.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/516 Esas
KARAR NO : 2018/1149
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 09/05/2016
KARAR TARİHİ: 03/12/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde; dilekçede açıklanan sebeplerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ve Yargıtay 3’üncü Hukuk Dairesi’nin içtihatlarıyla belirtmiş olduğu elektrik kullanımından dolayı faturalara yansıtılan fakat hukuka aykırı olduğu belirlenen dava tarihinden geriye 10 senelik zaman zarfında hukuka aykırı olarak alman (i) Kayıp-Kaçak Bedeli, Sayaç Okuma Bedeli, Sistem Kullanım Bedeli ve/veya İletim Bedeli, Dağıtım Bedeli, Perakende Satış Hizmet Bedeli ve (ii) Aslımn alınmamasına karar verilen bu bedeller üzerinden hesaplanarak haksız alınan; yukarıda (i) numaralı talep kaleminde belirttikleri bedellerin toplanarak, bir bütün halinde matraha dahil edilmek suretiyle hesaplanarak alınan haksız %18 KDV’nin, geri alınması mümkün olmadığından, şimdilik 1.000,00-TL.tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı yandan tahsili talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ödemiş olduğu davaya konu bedellerin her bir faturada tek tek belli olması sebebiyle davanın, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak kısmi dava veya belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin davalı sıfatına sahip olmadığından, davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerektiğine, davacının iadesini talep etmiş olduğu davaya konu bedellerin tahsil edilmesi gereken yasal ödeme tutarlarından olduğunu, müvekkili şirketin EPDK ‘nın karar ve tebliğleri doğrultusunda faaliyet gösterdiğini, davacı tarafından sunulan Yargıtay Hukuk Genel Kuru kararının aksine, bir kamu kuruluşu olan EPDK ‘nın aldığı düzenleyici bir işlem olan ve Ülke genelinde uygulanan bedellerden biri olan kayıp kaçak bedeli düzenleyici bir işlem olup mahkemece iptal edilmedikçe veya yetkili merci tarafından geri alınmadıkça geçerli ve yürürlükte olduğunu belirerek, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davanın açıldığı anda ki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Yani davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle ve emsal Yargıtay… Hukuk Dairesi’ nin … E. … K. Sayılı kararı da dikkate alınarak davacı yararına maktu vekalet ücreti taktir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatına varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatan 29,20-TL harçtan mahsubu ile 6,70 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu, 0,75 TL dosya masrafı, 1.123,50 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.193,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000.00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı taraflarça yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.