Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/51 E. 2020/115 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/51 Esas
KARAR NO : 2020/115

DAVA : Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/01/2016
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, 25/03/2015 tarihinden beri, … Sigorta işletme adıyla, …’nın… ilçesinde Antalya Bölge Müdürlüğü’ne bağlı … no.lu … Sigorta acentesi olarak çalıştığını, 12/06/2015 Cuma saat 21.10’da e-posta adresine gönderilen noterde düzenlenmiş fesih bildirimi ile acenteliğin teminat yetersizliği gerekçe gösterilerek acentelik sözleşmesindeki 23. Md gereği fesih edildiğini öğrendiğini, fesih beyanının müvekkile resmi olarak tebliğ edilmediğini, e-posta ile durumdan haberdar olan müvekkilinin noterden ihtar çekerek davalıyı temerrüde düşürüdüğünü, davalının fesih beyanı bildiriminin, hukuka, kanuna, usule ve sözleşmeye aykırı olduğunu, acentelik sözleşmesinin 29. Md’e göre “taraflardan her biri 3 ay evvel noter aracılığı ile veya iadeli taahhütlü bir mektup ile feshi ihbar etmek kaydıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir” Davalı şirketin ise bu hükme de açıkça aykırı olarak herhangi bir süre gözetmeksizin derhal fesih bildiriminde bulunduğunu, …bölgesindeki tekne sigortası portföyündeki artış oranı incelendiğinde müvekkilinin davalıyı en iyi şekilde temsil ettiğini, portföyünü artırdığını, müvekkilinin bu süreç içerisinde 1.060,787-TL üretim yaptığını ancak davalının, müvekkilinin iş çevresindeki ticari itibarını hiç düşünmeden ve…’de … Sigorta acentesi olarak ün yaptığı gözetilmeksizin hukuka, usule ve sözleşmeye aykırı fesih beyanından dolayı müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını, davalı şirketin, Türk Ticaret Kanunu’ndaki acentelerle ilgili tüm kanun maddelerine aykırı davrandığını, ticari etik kurallarını da ihlal ettiğini, müvekkilinin davalı şirkete kazandırdığı tüm müşterilere bir mektup göndererek davacının ticari itibarını zedelediğini ve portföyünü ele geçirmeye çalıştığını belirterek davalının temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

ISLAH:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 08/04/2019 tarihli ıslah dilekçesinde, bilirkişi tarafından hesaplanan 48.221,44 TL maddi tazminat ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın, davalının temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili şirket arasında 22.05.2012 tarihinde Acentelik Sözleşmesi imzalandığını, acentelik sözleşmesi sürekli borç ilişkisi doğuran bir sözleşmesi olduğunu, bir an için müvekkili şirketçe sözleşmesinin ihbar süresine uyulmadan fesih edildiği düşünülse bile, müvekkili şirketçe acentelik sözleşmesinin haklı sebeple fesih edildiğini, sözleşmede taraflara bir takım edimler yüklendiğini, 11/04/2014 tarihli ihtarname ile davacıya çalışma ilkelerine ve sözleşmeye aykırı işlem yaptığının ihtar edildiğini, 10/06/2015 tarihli ihtarname ile sigorta primlerinin ödenmemesi nedeniyle acentelik teminatının nakde çevrildiği ve fakat aradan geçen zamana karşın acentelik teminatının gösterilmediği hususunun ihtar edildiği ve davacının taraf olduğu acentelik sözleşmesinin haklı nedeniyle fesih edildiğini, davacının acentelik sözleşmesinin feshi, acentelik sözleşmesinin 23. Maddesine dayanılarak haklı nedenle yapıldığını, müvekkili şirket tarafından yapılan ihtarlara rağmen, teminatın makul süre içerisinde beklenen düzeye çıkaramaması nedeni ile acentelik sözleşmesinin müvekkili şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, Tazminat (Maddi-Manevi Tazminat) davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında imzalanan acentelik sözleşmesinin haksız fesih edilmesi nedeniyle doğan portföy tazminatı ve manevi tazminat talebini içermektedir.
Mahkememizin 09/02/2017 tarihli ara kararı ile tarafların ilişki dönemine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde iddia, savunma kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve talimat yazılmış, Fethiye Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi kanalı ile alınan talimat bilirkişi raporunun dosya içerisinde bulunduğu görülmüştür.
Talimat bilirkişi raporunun tetkikinde; tutulması gereken defterlerin usulüne uygun tutulmadığı, prim tahsilatları ve verilen teminatların kayıtlarda hiç yer almadığı, ancak aylık ve yıllık sigorta komisyon gelirlerinin branş ayırımı yapılmadan 2.maddede belirtildiği üzere deftere kaydedildiği, yıllara göre sigorta komisyon gelirleri kıyaslandığında 2012 yılına göre 2015 yılında %200 üretim artırıldığının tespit edildiği, dava dilekçesinin 1.maddesinde iddia edilen teminat yetersizliği nedeniyle sözleşmenin feshi konusunun ve davalının cevap dilekçeisnde belirtilen 11/04/2014 tarihli ve 10/06/2015 tarihli ihtarnamelerin, acentelik sözleşmesinin feshini gerektirip gerektirmediği hususlarının davalı kayıtlarının incelenerek tespitinin mümkün olamayacağı kanaatiyle rapor alınmıştır.
Talimat raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, mahkememizin 20/11/2018 tarihli celse bir nolu ara karar gereğince, davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak SMMM … ile sigorta uzmanı bilirkişi …seçilmiş, dosya bilirkişiye 09/07/2018 tarihinde tevdiği edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 20/11/2018 tarihli bilirkişi raporu ile 11/11/2019 tarihli bilirkişi ek raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve ek raporda özetle; davalı şirketin 2012-2013-2014-2015-2016 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu,defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, taraflar, davalı… Sigorta ‘nın fesih iradesini teminat yetersizliğine dayandırdığı konusunda dava ve cevap dilekçelerinde mutabık olduğu, ancak dosyaya sunulan Acentelik Sözleşmesi’ nin herhangi bir maddesinde, davalı acentaya teminat yükümlülüğü getirilmediği, gerek taraflar arasındaki sözleşmede teminat yükümlülüğü getirilmemiş olması, gerekse davalı… Sigorta ‘nın 29/06/2015 günlü e-postasında teminat açığının olmadığının bildirilmiş olması karşısında, davalı … Sigorta tarafından teminat yetersizliği gerekçesi ile yapılan feshin haksız fesih olduğu, davacı acente işletmeye kazandırdığı müşterilerle yapılmış veya sözleşmenin feshinden kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücretler ile ilgili bir müşteri ve poliçe bilgisi vermediği, bu halde davacı denkleştirme istemi için TTK122/l.a ve b maddelerin aradığı koşulların oluşmadığı, TTK122.1maddesinin aradığı son olgu ise c.fıkrasında, somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa şeklinde belirlendiği, davalı sigorta şirketinin haklı bir gerekçe olmadan ve fesih önel sürelerine uymadan fesih yoluna gitmesi halini TTK122.1.c maddesi kapsamında olduğu sonucuna vardığı, taraflar arasındaki “Acentelik Sözleşmesi” nin devam ettiği 22.05.2012-12.06.2015 arasındaki 37 ay boyunca toplam komisyon geliri 148.652,00TL TL olup yıllık ortalamasının 148.152,00 TL / 37 Ay x l2= 48.221,44 TL olduğu, davacının kazanç kaybı iddiasının 55.000,00 TL, maddi tazminat talebinin ise 1.000,00.TL olduğu, davalı şirketin 11.08.2015 günü temerrüde düştüğü, davacının yasal faiz oranı üzerinden faiz talep ettiği, davacının 10.000,00 TL manevi tazminat talebinin bulunduğu anlaşılmış, yine aynı heyetçe alınan 11/11/2019 tarihli bilirkişi ek raporunun tetkikinde, kök rapordaki görüşlerinde ısrar ettiklerini mahkememize bildirmişlerdir.
İddia, savunma, toplanan deliller, talimat bilirkişi raporu, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve ek raporunun kapsamı tümüyle birlikte değerlendirilmiş, alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden,mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporları birlikte değerlendirilmesinde; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve ek raporunun tetkikinde , davalı şirketin 2012-2013-2014-2015-2016 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu,defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu ve taraflar arasında 23/09/2008 tarihinde ”Acentelik Sözleşmesi ” imzalanmıştır. Davalı … Sigorta ‘nın fesih iradesini teminat yetersizliğine dayandırdığı anlaşıldığı, ancak dosyaya sunulan Acentelik Sözleşmesi’ nin herhangi bir maddesinde, davalı acentaya teminat yükümlülüğü getirilmediği, gerek taraflar arasındaki sözleşmede teminat yükümlülüğü getirilmemiş olması, gerekse davalı … Sigorta ‘nın 29/06/2015 günlü e-postasında teminat açığının olmadığının bildirilmiş olması karşısında, davalı … Sigorta tarafından teminat yetersizliği gerekçesi ile yapılan feshin haksız fesih olduğu, TTK122.1-c.fıkrasında, Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; ” Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir. ” hükmü gereğince davalı Sigorta şirketinin haklı bir gerekçe olmadan ve fesih önel sürelerine uymadan fesih yoluna gitmesi halini TTK122.1-c maddesi kapsamında olduğu sonucuna vardığı, taraflar arasındaki “Acentelik Sözleşmesi” nin devam ettiği 22.05.2012-12.06.2015 tarihleri arasındaki 37 ay boyunca toplam komisyon geliri 148.652,00TL TL olup yıllık ortalamasının 148.152,00 TL / 37 Ay x l2= 48.221,44 TL olduğu, davalı şirketin 11.08.2015 günü temerrüde düştüğü, anlaşılmakla davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile; 48.221,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının manevi tazminat talebi de olup, bu talebinin de fesih nedeniyle davacının ticari itibarinin zedelendiğine yönelik dosyada delil olmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile; 48.221,44 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
a- Alınması gerekli 3.294,00-TL karar ve ilam harcından 187,66-TL peşin harcın ve 1.000,00 TL ıslah harcının mahsubu ile geriye kalan 2.106,34-TL eksik harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
b-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 221,36-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.975,90-TL olmak üzere toplam 3.197,26-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
c-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.068,79-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin Reddine ,
a-Alınması gerekli 68,31 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
b-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır