Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/476 E. 2020/499 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/476 Esas
KARAR NO:2020/499

DAVA:İstirdat
DAVA TARİHİ:28/04/2016
KARAR TARİHİ:05/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından … Ltd.Şti adına 5.560,00 TL olarak keşide edilmiş ve çek yaprağının 11/01/2016 tarihinde … Kargo kuryesi … tarafından teslim edilemeden çalınması suretiyle kaybolduğunu, … CBS suç duyurusunda bulunduklarını, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açarak çekin banka tarafından ödenmemesi hususunda tedbir kararı aldıklarını, …Ltd.Şti ye olan borçlarını 29/02/2016 tarihinde … Şubesinden firmaya gönderildiğini, davalı tarafından … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ödeme emri gönderildiğini, müvekkili …, ….Şti ve … Şti ‘in borçlu olarak gösterildiğini, … İcra Mahkemesinin … esas sayılı dosyası icra dairesinin yetkisine borca itiraz ettiklerini belirterek, davacı dilekçesinde belirtilen nedenlerle çek yaprağının iadesine, müvekkili tarafından davalıya ödenen 7.707,74 TL davalı tarafından tahsil edildiğinden davalıdan ticari faizi ile birlikte tahsiline, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
GEREKÇE;
Dava ; çekin istirdadı ve bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir.
Davacı; dava dışı lehtara keşide ettiği çekin kargoda çalındığını, çekteki ciro silsilesinin kopuk olduğunu, davalının çeki takibe koyması nedeniyle haciz baskısı altında ödemeler yapıldığını beyanla çekin ve ödenen bedelin istirdadını talep etmiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur.
Davacının davaya konu çeki keşide ettiği çekişmesizdir.
Keşideci olan davacının cirantaların imzasının sahteliğine dayanamayacağı, ciranta imzalarının sahteliği halinde dahi keşidecinin kendi imzasından sorumlu olacağı, davalının kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğuna dair davacı tarafından getirilen herhangi bir delil bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ( Aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/12720 Esas ve 2017/7142 Karar sayılı kararı )
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 131,63-TL den mahsubu kalan 77,23-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT göre hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı