Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/46 E. 2021/249 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/46 Esas
KARAR NO: 2021/249

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:12/04/2012
KARAR TARİHİ:01/04/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce dosya üzerinde yapılan incelemesi sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … ve …’in … İnş. Taah. San. ve Tic. A.Ş.’nin ortakları aynı zamanda 10.10.2011 tarihinde istifalarına kadar, diğer davalı … …’nin ise şirketin kuruluşundan dava tarihine kadar Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptığını, davalılardan … ve …’in 23.12.2011 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında yeni seçilen yönetim kurulu tarafından 13.1.2012 tarihinde … A.Ş.’nin imzaya yetkili müdürü olarak atandıklarını, dava dışı … İnşaat Taah. ve San. Tic. A.Ş.’nin … A.Ş.’nin % 82,5 oranında hisseye sahip hakim ortağı olduğunu, bu hisselerin davalı …, … ve …’in hakim ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğu … … A.Ş.’ye devredildiğini, buna ek olarak bu davalıların dava dışı Hüsniye Siyahi ile toplam % 2,5 oranında … A.Ş.’de hisselerinin de bulunduğunu, müvekkilinin, … A.Ş.’de % 15 oranında hissesinin bulunduğunu, 9.10.2011 tarihine kadar genel müdürlük, 23.12.2011 tarihine kadar yönetim kurulu üyeliği yaptığını, … A.Ş. ile … A.Ş. arasından Türkmenistan’da yapımı üstlenilen 4 adet projeye nedeniyle kar paylaşım anlaşmalarının imzalandığını, bu anlaşmalar gereğince üstlenilen inşaatların tamamlanmasına rağmen davalıların … A.Ş.’ye aktarılması gereken kar bedelinin aktarımını sağlamayarak şirket zararına yol açtıklarını, ayrıca … A.Ş.’nin … A.Ş’den faturaya bağlı alacaklarının tahsilini de yapmadıklarını, aynı zamanda … AŞ’nin mali ve finansal işlerinden sorumlu en üst düzey yöneticisi olan şirket denetçisi diğer davalının ise bu usulsüzlüklere göz yumduğunu, ileri sürerek kar paylaşım anlaşmalarına konu projeler nedeniyle … A.Ş’ye yapılmayan kar payı aktarımı nedeniyle şirketin zararının tespiti ile projelerden kaynaklı olarak şimdilik 8.000,00 USD ile … A.Ş. ile … A.Ş. arasındaki cari hesap ve fatura ilişkisinden kaynaklı zarara binaen şimdilik 2.000,00 USD’nin zararın gerçekleştiği andan itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek … A.Ş’ye ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …, …, … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … A.Ş.’nin Türkmenistan’da dava konusu inşaat projelerini üstlendiğini, bu projelerin bir kısmında … A.Ş’nin alt müteahhit olarak yer aldığını ancak bu şirketin sorumluluğuna bırakılan kısımların sözleşmeye uygun gerçekleştirilmemesi nedeniyle inşaatların kesin kabullerinin yapılmadığı gibi bu eksikliklerin üstlenici firma olan … A.Ş. tarafından giderilmek zorunda kalındığını, bu nedenle ek masraflar yapıldığını, sözleşmeler uyarınca halen tahsil edilmemiş alacakların olduğunu, bu nedenle kar dağıtım sözleşmeleri uyarınca dağıtılması gereken bir kardan söz edilemeyeceğini, iki şirket arasındaki cari hesabın henüz kesinleşmeyip halen işlediğini, bu nedenle … A.Ş.’nin zararına sebebiyet verildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu projelerin henüz tamamlanıp teslim edilmediğini, bu aşamada dağıtılacak kardan söz edilemeyeceğini, … A.Ş. tarafından … A.Ş. adına yapılan ödemeler dikkate alındığında 66,119,78 USD cari hesap alacağının bulnduğunu, şirketin zarara uğratılması durumunun söz konusu olmadığını ileri sürerek davanını reddini savunmuştur.
Kapatılan İstanbul 29. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/05/2014 tarih, 2012/90 Esas, 2014/121 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15/12/2015 tarih, 2015/6940 Esas, 2015/13484 Karar sayılı kararıyla; “1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, temyiz eden davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, anonim şirket yönetim kurulu üyeleri ile denetçisi hakkında açılmış sorumluluk davasıdır. Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu ….A.Ş. ile dava dışı Poliıneks… A.Ş. arasında Türkmenistan’da yapımı üslenilen 4 adet proje nedeniyle kâr paylaşım sözleşmesi yapıldığını belirterek bu projelerden elde edilen kârın davalılarca, ….A.Ş’ye aktarılmayıp şirketin zarara uğratıldığı iddiasında bulunmuş, mahkemece yazılı gerekçeyle bu talep yönünden de davanın reddine karar verilmiştir.Ancak, bu iddia yönünden mahkemece yapılan araştırma ve alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli nitelikte görülmemiştir. Mahkemece öncelikle; yetkili Türkmenistan makamlarına yazı yazılarak; dava konusu projelerin geçici ve kesin kabullerinin yapılıp yapılmadığı, projeler nedeniyle ne kadar hakediş bedeli ödendiği, projelerin geç teslimi veya ayıplı ifası nedeniyle yüklenici firmadan cezai şart alacağı tahsil edilip edilmediği, varsa ne miktarda tahsil edildiği sorulup dava konusu projelere ilişkin tüm belgeler islenilerek ve ayrıca dava konusu projelerin kayıtlarını tuttuğu belirtilen ….A.Ş.’nin Türkmenistan şubesinden projelere, varsa proje tadilatlarına ilişkin tüm belgeler ve masraf dökümlerine ilişkin kayıtlar getirtilerek ek rapor ya da oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle kâr paylaşım sözleşmesi uyarınca davacının ortağı bulunduğu ….A.Ş.’ye aktarılması gerekli bir karın bulunup bulunmadığı belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş, bu kez Bu kez davalılar Erol, Cem ve Abdullah vekilinin karar düzeltme isteminin de reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
Dahili davacılar vekili 31/03/2021 tarihli dilekçesi ile, tarafların sulh olduklarını, bu nedenle davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davadan feragat HMK’nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nın 307.maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.nun 307. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Feragat Nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereği alınması gerekli 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 268,35 TL harçtan düşümü sonucu bakiye 209,05 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.080 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan toplam 167,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonrasında oy birliğiyle karar verildi. 01/04/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı