Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/384 E. 2018/669 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2016/384 Esas
KARAR NO : 2018/669
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 20/06/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından müvekkilinin sahibi bulunduğu … plakalı araçla davalı tarafa sigortalı … plakalı araca çarptığı iddiası ile hiçbir belgeye dayanmadan trafik kaza zabtı olmadan, davalı vekilinin yazdığı yazılarda belirtildiği gibi ifade tutanağına dayanarak ödediği hasar bedelinin ödenmesini içeren ilki 16/05/2015 tarihinde ve tarihsiz ikinci yazıyı hayali gerçek olmayan bir adres olan … … gibi sahte ve hayali bir adres göstererek mektupla rücuen ödeme talep edildiğini, müvekkilinin hiçbir şeyden haberinin olmadığını, davalı vekillerinin ise müvekkilinin adresinin aracının trafik kaydında belli iken kasten bilerek İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından ilamsız takibe mahsus ödeme emrine … …adresini yazarak icra takibini yaptıklarını, tebligatlar bila tebliğ gelince davalı tarafın icrada Mernis adresine tebliğ talep ederek tebliğe çıkarıldığını, Mernis adresine tebliğ için önce borçlunun bilinen en son adresine tebliğ çıkarılması gerektiğini, müvekkilinin bilinen adresinin ise dava dilekçesinde başlık kısmında yazılı adresi olduğunu, Mernis adresine yapılan usulsüz tebliğ alan davacının daha önce görüştüğü için kendinden de emin olduğundan takibe itiraz ihtiyacı duymadığını, davalı vekillerini aradığını, böyle bir kaza yapmadığını ileri sürerek, çarptığını gösteren belgelerin kendisine gönderilmesini istediği halde davalıdan gelmediğini, icra müdürlüğü tarafından gıyapta haciz işlemi yapıldığını öğrendiğini, aracın bir başkasına satışı sırasında ortaya çıkan ve haberdar olunan hacizin kaldırılması ve satışın gerçekleştirilmesi amacıyla takip dosyasına istirdat hakkı saklı kalmak üzere ihtirazi kayıt ile 3.903,67-TL ödeyerek hacizi fek ettiğini beyanla müvekkilinin borçlu olmadığı bir bedeli yasaya ve hayatın olağan akışına aykırı olarak rücuen tahsil eden davalının haksız icra takibi nedeniyle müvekkilinin ödediği bedelin ve % 20 haksız icra tazminatının ödeme tarihinden geçerli olarak ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket sigortalısı ile davacı arasındaki ilişkinin ticari nitelikte olmadığından iş bu davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı tarafın ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin bir şikayette bulunmadığı gibi icra dosyasına ilişkin birçok kez tarafları ile görüşme yaptığını, davacı tarafın maliki olduğu … plakalı aracın 17/03/2016 tarihinde olay yerini terk eden sürücü sevk ve idaresinde müvekkili şirkette kasko sigortası bulunan … plakalı araç nezdinde meydana getirmiş olduğu hasarın davacıdan tahsili neticesinde davacı tarafça müvekkili aleyhine açılan iş bu istirdat davasının reddi gerektiğini, sigortalının, sigortacısından plakasını göremediği bir aracın kendi aracına çarparak kaçması neticesinde uğradığı hasarın karşılanmasının talep edilebileceğini, plakası tespit edilemeyen bir aracın bir sigorta şirketinin kasko sigortalısına verdiği hasarın sigorta şirketleri tarafından sigortalısına doğrudan ödendiğini, dolayısıyla bu tip durumlarda üçüncü kişi sigortalının hiç tanımadığı bir araç sürücüsü veya maliki hakkında ek1de sunulan bir yazılı beyanı karine olarak kabul edildiğini, kaldı ki dava konusu trafik kazasına ilişkin sundukları olay yeri resimlerinden davacı tarafa ait aracın müvekkiline kasko sigortalı araca kusurlu olarak çarptığının da açıkça anlaşıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce takip dosyası örneği celp edilip incelenmiş, taraf delilleri toplanmış, iddia, savunma, toplanan deliller üzerinde ve uzman bilirkişi kurulu marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılarak rapor tanzimi açısından dosya uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bu yönden sunulan 14/02/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu incelenip denetlenmiş, toplanan delillere dosya kapsamına uygun olduğu, denetime elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası örneği kapsamı, bilirkişi kurulu raporu kapsamı, birlikte değerlendirilmiştir.
Mahkememizce de benimsenen bilirkişi kurulu raporunda, dosya kapsamı ve sunulan ve toplanan deliller üzerinde yapılan incelemede herhangi bir Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı’na rastlanmadığı, kazanın olup olmadığı ya da nasıl olduğu hususlarında dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, sadece 2 aracın birlikte görüldüğü 2 resim bulunmakta olup bu resimlerde, trafik akış yönüne göre aynı yönde duran … plakalı otomobil ile ona dike yakın bir açı ile duran ancak çarpma emaresi görülmeyen 16 ADU 99 plakalı tır çekicisinin görüldüğü, çekicinin ana yola başka bir sokaktan mı çıkış yaptığının dahi belli olmadığı, resimlerden ve aracın yakından çekilmiş detay fotoğraflarından hasarlı ön sol kapı sacı ve dikiz aynası üzerinde başka bir araçtan sürtme esnasında kırmızı boya bulaşmış olduğu çok açık bir şekilde görülmekte olup kaporta üzerine bulaşmış renk tonunun davacının maliki olduğu çekicinin rengi ile örtüştüğü, her ne kadar çekicinin ön kısmında ilk bakışta hasar görülmese de duruş açısı bakımından çekicinin uzak köşesinin otomobile sürtmüş olabilme ihtimalinin de mümkün olduğu, bununla birlikte resimlerden sürtme hizasının tampon yüksekliğinden daha yukarıda far ve üzerindeki hava kanalı hizasında olduğu görüldüğünden en azından dosyada mevcut fotoğraflarda bunu teyit eden bir hasar çekici kaportası üzerinde görülmediği, net bir kanaat oluşumunun mümkün olmadığı belirtilmiş olmakla, tüm bu belirsizlikler nedeniyle davalı tarafça ileri sürülmüş olan ve davacı tarafça varlığı red edilen trafik kazasının gerek meydana gelip gelmediği bakımından gerekse bir an için meydana geldiğinin kabulü halinde kusur yönünden değerlendirme yapılmasının dosyaya sunulan bilgi, belge ve delillere göre mümkün olmadığı saptanmış olmakla, davacı tarafın icra takip dosyasına, ihtirazi kayıt ile 22/03/2016 tarihinde yaptığı 3.903,67-TL’lik ödemeye ilişkin istirdat talebinin kabulü gerektiği, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatının reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 3.903,67-TL’nin 22/03/2016 tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
2-Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 266,66-TL karar ve ilam harcından 66,67-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 199,99-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 100,17-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.255,00-TL olmak üzere toplam 2.355,17-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır