Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/355 E. 2019/22 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/355 Esas
KARAR NO : 2019/22
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ: 30/07/2015
KARAR TARİHİ: 24/01/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Gaziosmanpaşa … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ve Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı, davalı …’e ait, davalı gerçek kişinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 05/04/2015 tarihinde müvekkillerinin murisi …’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, oluşan kazada araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkillerinin ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davacı… için şimdilik 2.500 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 250.000 TL manevi tazminatın, davacı … için şimdilik 2.500 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 250.000 TL manevi tazminatın, davacı … için şimdilik 500 TL destenten yoksun kalma tazminatının ve 50.000 TL manevi tazminatın, cenaze ve defin giderlerine yönelik şimdilik 500 TL’nin kaza tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 26/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı… yönünden 12.147,49 TL’ye, davacı … yönünden 13.292,68 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili Gaziosmanpaşa … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın 24/11/2014 – 2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile 27/11/2014-2015 tarihleri arasında İMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta poliçeleri limitleri ile sınırlı olduğunu, oluşan kazada tarafların kusur oranlarının belirlenerek destek tazminatına yönelik aktüerya bilirkişi raporu alınması gerektiğini, ayrıca müterafik kusurun dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … ve… vekili Gaziosmanpaşa … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin oluşan kazada kusuru bulunmadığını, davacıların talep ettiği tazminat istemlerinin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava; 05/04/2015 tarihli trafik kazasında, davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ve İMSS poliçesi ile sigortalı, diğer davalıların malik ve işleteni olduğu aracın davacıların murisi …’a çarpması sonucu ölümü nedeni ile desteğinden yoksun kalan davacıların uğramış oldukları maddi ve manevi zararların davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Oluşan kazada kusur oranlarının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmış, bu yönden sunulan 11/08/2017 tarihli kusur raporunun dosya arasında olduğu ve alınan rapora göre; oluşan kazada davalı araç sürücüsü gerçek kişinin %20 oranında tali kusurlu, müteveffa yaya …’un davranış faktörleri nedeniyle %80 oranında asli kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Alınan kusur raporu mahkememizce de benimsenmiş, davalı taraflarca yapılan itirazlar yerinde görülmemiştir.
Alınan kusur raporu ile dava konusu trafik kazasına dayalı kusur oranları dahilinde davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatın hesaplanması için bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya aktüer hesabı konusunda uzman bilirkişi …’ya tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen19/03/2018 tarihli bilirkişi raporunun, taraf vekillerinin beyan ve itirazları üzerine aynı bilirkişiden alınan 18/09/2018 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi ek raporunda; davalı … adına kayıtlı, davalı gerçek kişinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan 24/11/2014 – 2015 tarihleri arası ZMMS poliçesi ve 27/11/2014 – 2015 tarihleri arası Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, sigorta poliçelerinde ölüm ve sürekli sakatlık teminatının 268.000 TL, manevi tazminat teminatının 2.500.000 TL olarak belirlendiği, oluşan kazada araç sürücüsü gerçek kişinin %20 oranında tali kusurlu, müteveffa …’un %80 oranında asli kusurlu olduğu, kardeş davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talep edilemeyeceği, …’un ölümü nedeniyle kusur oranları dahilinde anne davacı …’un 13.292,68 TL, baba davacı…’un 12.147,49 TL destek zararlarının bulunduğu, belirlenen bu miktarın sigorta limitleri içinde kaldığı bildirilmiştir.
Alınan aktüer bilirkişi ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, davalılar vekillerinin itirazı yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin kusur raporu, alınan ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporları, toplanıp değerlendirilen delillere göre; 05/04/2015 tarihli trafik kazasında davacıların desteğinden yoksun kalan …’un ölümüne neden olan, davalı … şirketine ait, diğer davalı…’nın yönetimindeki … plakalı aracın 24/11/2014 – 2015 tarihleri arası ZMMS poliçesi ve 27/11/2014 – 2015 tarihleri arası Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, oluşan kazada araç sürücüsünün %20 oranında tali kusurlu, davacıların desteği …’un %80 oranında asli kusurlu olduğu, meydana gelen kazada kusur durumları dikkate alınarak müteveffa …’un ölümü nedeniyle davacı anne …’un 13.292,68 TL, davacı baba…’un 12.147,49 TL destek zararlarının bulunduğu, diğer davacı kardeş …’un ölenin desteğinden kaynaklı maddi tazminat talep edemeyeceği, davadan önce davalı sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından; davacılar Mehmet ve … tarafından davalılara yönelik açılan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın kabulü ile, davacı … için 13.292,68 TL, davacı… için 12.147,49 TL olmak üzere toplam 25.440,17 TL tazminatın davalılar … Tic. ve San. A.Ş ve…’dan kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; diğer davacının bu yöndeki isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat istemi yönünden açılan dava açısından yapılan inceleme sonrasında ise;
Bilindiği üzere (6098 sayılı BK. 56 md hükmüne göre), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü davalı gerçek kişinin oluşan kazada alınan kusur raporuna göre %20 oranında tali kusurlu, müteveffa …’un %80 oranında asli kusurlu olduğu; desteğin ölmesi nedeniyle davacılara olay nedeniyle duyulan acı ve elemin giderilmesi için hakkaniyete uygun bir tazminatın verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile oluşan kazadaki tarafların kusur oranlarına göre taraflarda zenginleşmeye ve fakirleşmeye neden olmayacak şekilde destek …’un ölümü nedeniyle davacılar anne, baba ve kardeşe aşağıda belirtildiği miktarlarda manevi tazminata hükmedilmiş olup, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacılar …ve … tarafından davalılara yönelik açılan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın Kabulü ile,
Davacı… için 12.147,49 TL,
Davacı … için 13.292,68 TL olmak üzere toplam 25.440,17 TL tazminatın davalılar … A.Ş ve…’dan kaza tarihi olan 05/04/2015 tarihinden, diğer davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 30/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak belirtildiği şekilde adı geçen davacılara ödenmesine,
2-Davacıların defin giderlerine ilişkin maddi tazminat istemlerinin kanıtlanamadığından reddine,
3-Davacı … yönünden açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davanın Reddine,
4-Davacıların manevi tazminat istemlerinin Kısmen Kabulü ile,
Davacı anne … için takdir olunan 20.000,00 TL,
Baba… için takdir olunan 20.000,00 TL,
Kardeş … için takdir olunan 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … A.Ş ve…’dan kaza tarihi olan 05/04/2015 tarihinden, diğer davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 30/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak belirtildiği şekilde davacılara ödenmesine,
5-Bu konudaki davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
6-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 1.737,82-TL, manevi tazminat yönünden alınması gerekli 3.415,50-TL olmak üzere toplam 5.153,32 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
7-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince;
Maddi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan davacı … için 2.725 TL, davacı… için 2.725 TL,
Manevi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan davacı … için 2.725 TL, davacı… için 2.725 TL, davacı … için 2.725 TL olmak üzere toplam 13.625 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp belirtildiği şekilde davacılara verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince;
Reddedilen manevi tazminat üzerinden hesap ve takdir olunan davacı … yönünden 2.725 TL, davacı… yönünden 2.725 TL, davacı … yönünden 2.725 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine,
Davacı … tarafından açılan ve reddedilen maddi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 500-TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
Davacılar tarafından açılan ve reddedilen cenaze giderleri yönünden hesap ve takdir olunan 500-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine,
9-Davacı taraflarca yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 357 TL tebligat giderlerinin toplamı 388,80 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine,
10-Suçüstü ödeneğinden karşılanan 700 TL bilirkişi ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
11-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair, huzurdaki taraf vekillerinin yüzlerine karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Katip
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.