Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/331 E. 2018/527 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2016/331 Esas
KARAR NO : 2018/527
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/03/2016
KARAR TARİHİ : 23/05/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının … adresinde ticari faaliyetini sürdürdüğünü ve faaliyetini devam edebilmek adına davalıdan … ve … nolu tesisat numaralarıyla elektrik hizmeti aldığını, daha sonra … tesisat nolu abonelik kapatılmak suretiyle … tesisat nolu abonelik üzerinden hizmet alımına devam edildiğini, satıcı – sağlayıcı şirket tarafından elektrik tüketimini gösterir faturalar düzenlendikçe müvekkilinin fatura bedellerini düzenli olarak ödediğini, müvekkili tarafından ödenen bu faturalarda tüketim bedeli karşılığı olmayan kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim sistemi bedeli, dağıtım bedeli adı altında haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilinden tahsil edilen bedeller olduğununun anlaşıldığından beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, bu bedellerin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olmadığından geriye dönük son on yıllık kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim sistemi bedeli , dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli alacaklarının HMK ‘ nun 107.maddesi uyarınca yapılacak yargılama ve toplanacak delillere göre belirlenmesinden sonra alacağın doğum tarihinden itibaren hesap edilecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, dilekçede açıklanan sebeplerle davanın açılmamış sayılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise davacıya dava konusu ettiği miktarı asgari tespit edebildiği ölçüde belirtmesi ve bu tutar üzerinden de harç yatırması hususunda kesin süre verilmesine, husumet yokluğu nedeniyle müvekkili açısından davanın reddine, şirketlerin EPDK mevzuat ve tarifelirini uygulayıp uygulamama yönündeki tercih hakkı bulunmadığındın müvekkilinin mevcut mevzuat ve tarifelere uygun işlem yaptığı için cezalandırılamayacağından davada esasen EPDK mevzuat ve tarifelerinin hukuka uygun olmadığı iddia edildiğinden ihtilafın abonelik sözleşmesi kaynaklı olmayıp, EPDK ‘ nın düzenleyici işlemlerine ilişkin olduğundan yargı yolu itirazları nedeniyle davanın reddine, davacının açmış olduğu davanın esastan reddine, her ay için ödeme tarihine kadar geçen sürenin vade farkı hesaplanarak taraflarına takas mahsubuna karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davanın açıldığı anda ki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Yani davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle ve emsal Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin… E…. K. Sayılı kararı da dikkate alınarak davacı yararına maktu vekalet ücreti taktir edilmesi ( iş bu dava açısından dava değeri ve AAÜT ‘ nin 13/2.maddesi hükmü de dikkate alınarak 1.000,00 TL vekalet ücreti takdir edilmesi ) ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatına varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcından 29,20-TL peşin harcın eksiltilmesi ile geriye kalan 6,70-TL eksik harcın davalıdan tahsiline,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 62,70-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 72,00-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 134,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı da dikkate alınarak 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır