Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/325 E. 2018/1190 K. 17.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/325 Esas
KARAR NO : 2018/1190
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 31/05/2013
KARAR TARİHİ: 17/12/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, dükkanında … ve … tesisat nosu ile abone olduğunu ve gönderilen elektrik faturalarını düzenli olarak ödediğini, ancak müvekkili şirkete gönderilen aylık elektrik enerjisi tüketimi faturalarında Kaçak Kayıp Bedeli adı altında bir bedel bulunduğunu ve iş bu bedellerin müvekkilinden tahsil edilmekte olduğunu, davalı tarafın hukuki dayanaklardan yoksun olarak bu bedeli müvekkil şirketten istemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen elektrik faturalarında kayıp kaçak bedeli adı altında tahsil edilen bedellerin müvekkilinin abonelik tarihinden itibaren iadesi için 10.000,00TL ’ nin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu Kayıp Kaçak Bedelinin Elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmenliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi hakkında tebliğ gereğince müşterilere tahakkuk ettirildiğini, Ülke genelinde elektrik dağıtım şirketleri tarafından uygulanacak tarifeler ( Perakende Satış, Kayıp – Kaçak, Dağıtım, Perakende Satış Hizmeti, Sayaç Okuma ve ( İletim Bedeli) içinde bulunan uygulama döneminin yıllar bazındaki ilgili tarife dönemleri için dağıtım şirketlerinin dağıtım ve perakende satış lisansı kapsamındaki parametreleri dikkate alınarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu ( EPDK ) tarafından belirlenmekte olup, elektrik dağıtım şirketlerinin ilgili mevzuat kapsamındaki maliyetlerinin karşılanması bakımından EPDK Kurul kararları ile onaylanarak Resmi Gazetede yayınlanmak suretiyle yürürlüğe giren söz konusu tarifelerin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 13. Maddesinin (a) bendinde yer alan ‘ Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar. ‘hükmü gereği dağıtım şirketlerince uygulanması yasal bir zorunluluk olduğunu,Kayıp / Kaçak bedelinin 2011 yılı itibariyle tanımlanmakta ve belirlenmekte olan bir bedel olmadığını, bu bedelin 2011 yılı öncesinde de perakende satış lisansına sahip dağıtım şirketinden elektrik satın alan tüketicilere aktif enerji bedeli içinde tahakkuk ettirilen bir bedel olduğu ifade edilmiş ve davanın öncelikle zamanaşımı, görev, husumet ve esastan reddine, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna davanın ihbar edilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 05/03/2014 gün ve… Esas … sayılı kararımız davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay’a gönderilen ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığının 11/06/2015 gün ve 2014/15483 Esas 2015/10866 sayılı ilamı ile bozularak mahkememize gelmiş olmakla, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davanın açıldığı anda ki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Yani davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı da dikkate alınarak davacı yararına maktu vekalet ücreti taktir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatına varılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatan 170,80-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 134,9-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan 24,30 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 3,75 TL vekalet harcı, 0,60 TL dosya masrafı, 5,90 TL vekalet pulu ve 1.074,00 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.144,45 TL yargılama giderinin davalıdna alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180.00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı taraflarça yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.