Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/256 E. 2018/1087 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/256 Esas
KARAR NO : 2018/1087
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/03/2016
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …Şubesi ile davalı şirket arasında Doğalgaz Motoru Jeneratör Seti ve Yardımcı Ekipmanları tedarik ve kurulum sözleşmesi imzalandığını ve davalı şantiyesine jeneratör setinin kurulum ve montajı yapıldığını, ekipman bedelinin tedarik ve kurulum sözleşmesine göre 1.060.000 Euro olduğunu ve 102.000 Euro dışındaki bedelin ödendiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle sözleşme bedelinden bakiye kalan 102.000 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşme gereği davacı şirketten leasing yolu ile alınan jeneratör bedelinin sözleşme gereği %90’ı ödendiğini, dava konusu bedelin, müvekkili şirkete kurulumu yapılan jeneratörün sürekli arıza verdiğini ve bu sebeple sözleşmede belirtilen kabul protokolünün düzenlenmemesi nedeniyle ödenmediğini, devreye alma raporunun düzenlenmesinin tesis üzerinde yapılacak ilk çalıştırma işlemi için tanzim edildiğini, davacının servis kayıtlarının tamamını sunmadığını, tesis sıklıkla arıza verdiğini, bu durum yetkili servis davacı şirkete bildirildiğini ve defalarca kez bakım ve onarım yapıldığını, davacı şirket tarafından kurulan tesise ilişkin ayıp ihbarının davacıya bildirildiğini, müvekkilinin Borçlar Kanunu gereği seçimlik haklarından bedel indirimini kullandığını ve bakiyeyi bu nedenle ödemediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasında yapılan sözleşme gereği davalıya tedarik ve kurulumu yapılan jeneratör bedelinden bakiye kalanın tahsili istemine ilişkindir.
Yanlar arasında Tedarik ve Kurulum Sözleşmesinin varlığı her iki tarafın da kabulündedir. Davacı tarafça tedarik ve kurulumu yapılan jeneratör bedelinin %90’ının ödendiği hususunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf, sözleşme gereği makine bedelinden bakiyenin ödenmediğini ileri sürmüş; davalı taraf ise, makinenin ayıplı olduğu savunmasında bulunmuştur. Bu haliyle taraflar arasındaki uyuşmazlık makinenin ayıplı olup olmadığı ve ayıp nedeniyle bakiyenin ödenip ödenmeyeceği noktasındadır.
Taraflar arasındaki sözleşme tarihi olan 2011 yılı itibariyle olaya uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanununda eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 818 sayılı BK’nın 359-363 (TBK 474-478) maddeleri arasında düzenlenmiştir. 818 sayılı BK’nın 360.maddesi ayıbı işin kusurlu olması veya sözleşmeye aykırı bulunması olarak tanımlamıştır. Ayıp, imal edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imal edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 360.maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisi kullanabilir. Bu hakkın kullanılması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir. 360.maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır. Eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Eserdeki ayıpların eserin reddini gerektirecek nitelikte önemli olmaması halinde ise diğer seçimlilik hakların kullanılması gerekir.
Yanlar arasındaki somut uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, dava konusu makinenin ayıplı olup olmadığı, ayıp mevcut ise üretimden veya kullanım hatası, bakım ve servis eksikliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve varsa ayıbın giderilmesi için oluşabilecek masrafın hesaplanması için dava konusu sahanın bulunduğu yerde keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, bu yönden bilirkişiler elektrik mühendisi …, elektrik elektronik mühendisi … ve makine mühendisi … tarafından sunulan 04/12/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunun ve taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı bilirkişi kurulundan alınan 17/09/2018 havale tarihli bilirkişi kurul ek raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Talimat ile alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında; davacı şirket Avrupa Serbest Bölge Şubesi ile davalı arasında MWM Doğalgaz Motoru Jeneratör Seti ve Yardımcı Ekipmanları Tedarik ve Kurulum Sözleşmesi imzalandığı, davacının gerekli ithalatı yapıp, doğalgaz motoru jeneratör setinin kurulum ve montajını yaptığı, jeneratör setinin 48 saati kapsayan bir süre çalıştırılması sonucu taraflarca 13/02/2012 tarihli Devreye Alma Raporu düzenlendiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin Kabul ve Devralma başlıklı maddesine göre tesisin son test çalışmasını geçtiği, tesisin ticari işletmeye geçtiği fakat kabul sertifikasını düzenlemedikleri, tesisin kabul ve devralma işlemlerinin tamamlanmadığının anlaşıldığı, ayrıca tesisin Devreye Alma Raporu’nda belirlenen işletme tiplerinden acil durum ada modunda çalışmasında sürekli arıza yaptığı ve ada modunda kalamadığı, istenilen tekniğe uygun çalışmadığının tespit edildiği, dava konusu trijenerasyon sisteminin sık sık arıza yaptığı, başta ada modu olmak üzere istenilen özelliklerde ve tekniğe uygun olarak çalışmadığı, davalı firmanın sistemden istenilen ve beklediği faydayı sağlayamadığı, bu nedenle uzun süredir sistemi çalıştırmadığı, dava konusu sistemde üretimden kaynaklanan bazı hataların bulunduğu, bu nedenle istenilen özelliklerde çalışmadığı, sistemin ayıplı olduğu, davalının üretimden kaynaklanan bu ayıbı bilemeyeceği için ayıbın gizli ayıp olduğu bildirilmiştir.
Talimat ile alınan kök ve ek bilirkişi kurul raporları gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, talimat ile alınan bilirkişi kök ve ek raporları ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; tarafların kabulünde olan Tedarik ve Kurulum sözleşmesi gereği, davalı iş sahibinin, davacı sipariş ettiği jeneratör seti ve yardımcı sistemlerinin üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, davacının sözleşme gereği üzerine düşen edimleri tam olarak yerine getirmediği, benimsenen bilirkişi kurulu raporuyla da makinedeki arızaların giderilmediğinin tespit edildiği, dolayısıyla davacı tarafça yüklenilen iş yasaya ve sözleşmeye uygun eksiksiz olarak imal edilip alıcı davalıya teslim edildiğinin kanıtlanamadığı, imalattaki söz konusu gizli ayıbın ortaya çıkmasıyla birlikte davalı tarafça derhal ayıp ihbarında bulunulduğu, dolayısıyla davacının ayıplı imalata ilişkin bakiye isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 5.574,10 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 5.538,20 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 25.534 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 76,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair,taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.