Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/250 E. 2018/1174 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2016/250 Esas
KARAR NO : 2018/1174
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 08/03/2016
KARAR TARİHİ: 10/12/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin …bank A.Ş. nezdinde mevduat hesabı bulunan ve Silivri Ticaret Siciline … numara ile kayıtlı ‘’… Şirketi’nin yasal mirasçısı olduklarını, sunulan dekontta 01.09.2010 tarihinde … Şirketi’nin hesabından 13.409,62 TL tutarının hesaptan para çekmeye yetkili bulunmayan kimselerce çekildiği ve bankadan bu işleme ilişkin olarak alınan dekontta işlemi yapan kişinin imzasının bulunmadığının anlaşılmış olduğunu, söz konusu tutar hesabında tasarruf yetkisine sahip kişi veya onun tarafından kendisine temsil yetkisi verilen bir kişi tarafından çekilmemiş olduğunu, müvekkili ile davalı borçlu arasında bir mevduat sözleşmesi bulunmadığını, davalı bankanın bu sözleşme gereği Borçlar Kanunu’ndan doğan bir özen yükümlülüğü bulunmakta olup, davalı banka hesapta bulunan parayı tasarruf yetkisine sahip olan kişi dışında veya onun tarafından kendisine temsil yetkisi verilmeyen birine ödeme yapmış ise sorumluluk bankaya ait olacağını, davalı bankanın mevduat hesabındaki parayı ancak hesap sahibine veya onun yetkili temsilcisi olduğunu ispat eden kişiye ödeyebileceğini, davalıdan istenen dekontta imza bulunmaması bu hususu kanıtlar niteliğinde olduğunu, bir itibar ve güven müessesesi olan ve basiretli bir tacirin göstereceği özenle hareket etmesi gereken banka hesaptaki paradan, hesap üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan birine ödeme yaparak bu özen borcuna aykırı davranmış ve bu özensizlik ve dikkatsizlik sonucu müvekkillerinin malvarlığında zarar meydana gelmiş olduğunu, müvekkilleri tarafından, davalı borçlu hakkında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmedikleri için İstanbul …İcra Müdürlüğü… Esas numaralı dosya ile hakkında icra takibi başlatıklarını, bankanın bu sorumluluğu kabul edip müvekkillerine yeniden ödeme yapması gerekirken bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş, başlatılan icra takibine itiraz etmiş ve takibi durdurmuş olduklarını belirterek, itirazın iptaline takibine devamına ve toplam 18.799,19 TL alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacıların sermaye şirketinin yasal mirsaçısı olmaları iddiasıyla ve mecburi dava arkadaşı olan mirasçıların tamamı olmadan iş bu davayı açmaları nedeniyle aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, öncelikle iddia ettikleri gibi davaya konu olan müvekkili bankadan … nolu hesaptan bu şirket adına değil, müteveffa … -…adına kayıtlı bir hesap olduğunu, dolayısıyla bu heseba ait tüzel kişilik adına açılmış bir hesap değil, bireysel bir hesap olduğunu, vekaletname ibraz ederek parayı çeken dava dışı … iken müvekkili bankaya husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, dava dışı …’nun ihbar edilmesi gerektiğini, dava dışı …’nun müvekkili banka hesabından çektiği paralarla müteveffanın sağlığında onun adı ve hesabına hareket ederek müteveffanın … borçlarını ödemiş ve dolayısıyla bu ödemeler nedeniyle miras bırakan ne de mirasçılar zarara uğramıştır, dekontta sehven müşterinin mizasınnı bulunmamasının esası etkiler hiçbir yönü bulunmadığı gibi dava konusu ödemeye ilişkin müvekkili bankanın özen yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair davacı tarafın iddialarının hiçbir dayanağı olmadığını, davacıların davaya konu parayı müvekkili bankadan tahsli etmeye çalışmalarının dürüstlük kuralına aykırı olup, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; Banka dekontu, tanık, bilirkişi incelemesi ve tüm yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; …Noterliğinin …yevmiye ve 27/112007 tarihli vekaletnamesi, banka kayıtları, …kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık ve sair delillere dayanmıştır.
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Aktif ve pasif dava ehliyeti olup olmadığı, davaya konu dekonttaki imzanın bulunmaması nedeniyle, çekilen paradan dolayı davacıların zarara uğrayıp uğramadığı, bankanın imzayı almamış olmasına rağmen sunduğu vekaletname ile dilekçesindeki paranın dava dışı… tarafından çekildiğini ve murisin sağlığında onun için kullanıldığını, ispatlanmış olmasının yeterli olup olmadığı, davalının bu hususu başka deliller ile ispat imkanı olup olmadığı, davacıların açılan davada hakkı kötüye kullanıp kullanmadıkları, davaya konu alacağın miktarı ve ferileri ile faiz oranı ve alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
İddia, savunma toplanan deliller birlikte değerlendirilmiş, davanın ve takibin müteveffa ve banka arasındaki Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinden kaynaklandığı, davacıların haklarına halef olduğunu iddia ettikleri müteveffa …’nun Tüketici sıfatında olduğu saptanmış, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri de birlikte değerlendirilmiş, dava konusu uyuşmazlık açısından mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmış olmakla mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip
¸e-imzalı
Hakim
¸e-imzalı