Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/237 E. 2020/214 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/237 Esas
KARAR NO : 2020/214

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2016
KARAR TARİHİ : 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından, davalı bankanın müşterisi olan… Şti.’nin düzenleyerek müvekkili adına keşide ettiği iki adet çekin banka teminat bedellerinin ödenmesi için davalı banka aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak davalı borçlu (banka) tarafından icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, çeklerin müvekkili tarafından tahsil edilmek üzere davalı bankanın …Şubesi’ne teslim edildiğini ve her iki çek için davalı banka tarafından çek tevdiat bordrosu düzenlendiğini, bahse konu çeklerin arka sayfalarına bakıldığında çeklerin bankaya ibrazı sonrasında üzerlerine “…kısmı Karşılıksızdır. Ancak Takas Sistemi Kapsamında Ödeme Yapılamamıştır.” şeklinde karşılıksızdır şehri düşüldüğünü, bu nedenle davalı bankanın haksız ve mesnetsiz itirazının kaldırılması için işbu davanın açılması zorunluluğunun hâsıl olduğunu, yasal mevzuat gereğince davalı bankanın takip konusu borcu ödemesi gerektiğini belirterek davalının haksız itirazının kaldırılmasına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen çeklerin takastan sorulduğunu ve hesap müsait olmadığından çeklerin arkasına karşılıksızdır şerhi düşüldüğünü, bunun üzerine davacı şirketin çeklere ilişkin sorumluluk tutarının ödenmesi için talepte bulunduğunu, ancak çeklerdeki keşideci imzası tutmadığından müvekkili banka tarafından davacıya ödeme yapılmadığını, dava konusu çeklerin çek fotokopilerinden ismi net olarak okunamamakla birlikte bir faktoring şirketi tarafından müvekkili bankaya ibraz edildiğini, davacının huzurdaki davayı ikame ederken yetkili hamil olduğunu ispatlayan yazılı bir belge sunmadığını, davacı şirketin çeklerin yetkili hamili olmadığını, dava konusu talep yetkili hamil tarafından ileri sürebileceğinden öncelikle husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, çekin geçerliliğinin keşidecisi tarafından imza edilmesine bağlı olduğunu, çekteki imzanın keşidecinin imzası olup olmadığı hususunun banka tarafından kendi kayıtlarında bulunan imza örnekleri ile karşılaştırmanın bir zorunluluk olduğunu, şayet imza kontrolü sonucunda imzanın keşidecinin imzasının olmadığı belirlenirse çekin geçerli bir çek olmaması nedeniyle işleme alınmaması gerektiğini, işleme alınmayacak bir çek için bankanın sorumluluk bedeli ödemesinin söz konusu olamayacağını, keşidecinin bankada işleyen hesap cüzdanında hangi imzayı kullanmışsa çeki de aynı şekilde imzalamak zorunda olduğunu, aksi takdirde bankanın hesap kartonundaki imzanın tutmaması halinde ödemeyi yapmayacağını, bu nedenle ne hamile, ne de keşideciye karşı sorumlu olmayacağını, eğer davacının ibraz ettiği anda çekteki imza keşideciye ait olmadığı (sahte imza olduğu) halde banka çek meblağını öderse sorumluluğunun doğacağını, müvekkili bankanın çek üzerindeki imzanın keşideci imzası olup olmadığını araştırmak zorunda olduğunu, gerek Yargıtay kararları gerekse ilgili kanun hükümleri gereğince çekteki imzanın banka kayıtlarındaki imza ile örtüşmemesi durumunda muhatap bankanın çek bedelini ödeme yükümlülüğü olmadığından, asgari sorumluluk tutarından da sorumluluğu olmayacağını, buna rağmen müvekkili aleyhine takip başlatılması ve dava açılmasının açıkça yasaya aykırı olduğunu, ayrıca banka kayıtlarındaki imza ile çek üzerindeki imzalar birbirini tutmadığından ve davacı da yetkili hamil olmadığından dolayı ödeme yapılmamış olduğundan icra inkâr tazminatı talep etmenin şartlarının da oluşmadığını, açıklanan nedenlerle müvekkili banka tarafından takibe haklı olarak itiraz edildiğini belirterek müvekkili banka aleyhine açılan haksız davanın reddine, davacı tarafın icra takibinde haksız ve kötü niyetli olması sebebi ile davalı aleyhine İİK.’nun 67. Maddesi gereğince %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı kaşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.

DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; davacı şirket tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine, davalı borçlu (banka) tarafından yapılan itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davalı bankanın muhatabı olduğu 31/05/2013 ve 30/07/2013 keşide tarihli 2 (iki) adet çekin karşılıksız çıkması nedeniyle, mevzuat gereğince muhatap bankanın yasal sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı, bu tutarın ödenip ödenmediği, davacının bu nedenle davalı bankadan alacaklı olup olmadığı ile alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmektedir.
Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, çek yaprakları, çek tevdiat bordroları delillerine dayanmıştır. Davalı banka ise delil olarak; banka kayıtları, davaya konu edilen çekler, keşideciye ait imza sirküleri ve sözleşmeler, bilirkişi incelemesi, ilmi ve kazai içtihatlar ile sair delillere dayanmıştır.
Mahkememizce İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak …E. sayılı takip dosyasının gönderilmesi istenmiş, icra dosyasının bir örneğinin dosyamız içerisine alındığı görülmüştür. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından davalı banka aleyhine 05/06/2015 tarihinde borcun sebebi olarak “… çek numaralı, 31/05/2013 keşide tarihli çek için 1.045-TL., … çek numaralı, 30/075/2013 keşide tarihli çek için: 1.045-TL.” gösterilmek suretiyle 2.090,00-TL. asıl alacak, 439,04-TL. toplamda işlemiş faiz olmak üzere 2.529,04-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek 7 nolu ödeme emrinin davalı bankaya 11/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça yasal süresi içerisinde 16/06/2015 tarihinde borca, faizine ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine İcra Müdürlüğü’nün 17/06/2015 tarihli kararı ile takibin durdurulduğu, davacı tarafından 03/03/2016 tarihinde ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde de huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Davalı banka vekili 24/10/2016 tarihli duruşmada; keşideci imzasının tutmadığını, bu nedenle müvekkili bankanın bunu inceleyip ödememe hakkı olduğunu, davacının yetkili hamil olmadığını belirterek bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep etmiştir. Bunun üzerine mahkememizce 24/10/2016 tarihli duruşmada verilen ara kararlarla; öncelikle çek asıllarının ilgili icra müdürlüğünden istenerek mahkeme kasasına alınmasına, davalı tarafa karşılıksız kalan çeklerin keşidecisi olan şirketin yetkilisine ait değişen yetkili var ise değişenler ile birlikte imza sirküleri ve imza kartonu aslını sunması için süre verilmesine, sonrasında ise başvuru halinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davalı banka vekili tarafından 07/11/2016 tarihli dilekçe ekinde; dava konusu alacağın kaynağı olan karşılıksız çeklerin keşidecisi olan şirkete (… Şti.’ye) ait Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi, şirket yetkilisi …’a ait imza sirküleri aslı, şirket yetkililerinden…, … ve …’e ait imza sirküleri sureti mahkememize sunulmuştur. Ayrıca …, … ve …’e ait imza sirküleri aslının ilgili noterden celbedilmesi talep edilmiştir.
Dava konusu çek asıllarının İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasında değil de Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasında olduğu yönündeki davacı vekili beyanı üzerine mahkememizce Bakırköy …İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmıştır. Ancak daha sonra çek asılları davacı vekili Av…. tarafından mahkememize dilekçe ekinde sunulmuş ve mahkememiz kasasına alınmıştır.
İmza incelemesine esas belge asıllarının temini için taraflarca bildirilen yerlere mahkememizce gerekli müzekkereler yazılmış, … Noterliği’nden … Şti.’ye ait 01/04/2009 tarihli – … yevmiye numaralı imza sirküleri aslı celbedilerek mahkememiz kasasına alınmıştır. Sonrasında 23/01/2017 tarihli bilirkişi seçimine ilişkin ara kararla grafolog bilirkişi olarak Dr. … seçilmiş ve dosya dava konusu çeklerdeki keşideci imzası ile dosyaya gelen mukayese imzalar üzerinde imza incelemesi yaptırılmak ve rapor düzenlenmek üzere 07/02/2017 tarihinde bu bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Adli Tıp Uzmanı – Grafolog Bilirkişi Dr. … tarafından düzenlenen 05/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda; tetkik konusu …bank… Şubesi’ne ait 31/05/2013 tarihli … sayılı 3.969,00-TL. meblağlı ve 30/07/2013 tarihli 0339210 sayılı 2.152,00-TL. meblağlı 2 (iki) adet çek aslı üzerindeki imzalarla mukayese belgeler olan “…, … ve …’ün imzalarını içerir … Noterliği’nin 01/04/2009 tarih – … yevmiye nolu imza sirküleri aslı, …’ün imzalarını içerir…bank Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi aslı, …’ın imzalarını içerir … Noterliği’nin 12/04/2013 tarih – … yevmiye nolu imza sirküleri aslı üzerinde laboratuar ortamında, büyüteç, stereomikroskop, UV ışık kaynağı, beyaz ışık, değişik açılardan verilen ışık ışınları altında ve yüksek çözünürlü scanner tarayıcı ve bilgisayar programları ile taranarak analitik incelemeye ve objektif denetime uygun hale getirildikten sonra grafolojik ve kaligrafik esaslar dahilinde tarafımdan yapılan incelemede çek asıllarındaki keşideci … Şti.’ne atfen atılı imzalar ile …, …, ve …’a ait mukayese imzalar arasında tersim tarzı, imzaların başlangıcı ve bitirilişi, Gramaların örgülenmesi, çizgisel hareketlerin biçimlenmesi, devinim noktaları, ebat, meyil, istikamet, seyir, istif, kalem alışkanlıkları bakımından uygunluk ve benzerlik bulunmadığı, tetkik konusu çek asıllarındaki keşideci …Şti.’ne atfen atılı imzaların …, …, ve …’ın eli ürünü olmadığı; çek asıllarındaki keşideci imzalarının monoton, durağan, kalıp kaşe tarzı görünümde olduğu ve …’a ait mukayese imzalar arasında tersim tarzı bakımından benzerlik görüldüğü; birbiri üstüne yatık üç adet gramanın tepe kısımlarının tetkik konusu imzalarda daha geniş olmasına karşın mukayese imzalarda daha dik olması, mukayese imzalarda üç adet gramadan sonra el kaldırılarak tekrar sağa doğru iki adet grama yapılıp son gramanın alt ucundan sağa, sola ve tekrar sağa doğru açılanma yapacak tarzda yatay çizgi çekilerek imzaların bitirildiği, tetkik konusu imzalarda üç adet gramadan sonra el kaldırılarak bir iki grama yapılıp gramanın alt ucundan sola ve sağa aynı düzlem üzerinde çizgi çekilip tekrar sağa doğru açılanma gösteren çizgi çekildiği bu kriterler göz önüne alındığında tetkik konusu imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında yeterli uygunluk ve benzerlik bulunmadığı, ancak dosya içerisinde …’a ait samimi imzalarını içerir başka bir belge aslı olmadığı mukayese belge ile çeklerin keşide tarihi arasında dört yıllık bir süre olduğu süreç zarfında imzalarında değişme olabileceği dolayısıyla keşide tarihine yakın şahsa ait samimi imzaların temini halinde yeniden görüş verilebileceği ifade edilmiştir.
Davacı vekili 24/05/2017 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde; sunulan rapor hakkında beyanda bulunduktan sonra, imza tetkikinin çeklerin keşide tarihine yakın bir zamanda şahsa ait samimi bir imzanın bulunduğu belgenin incelenmesiyle daha kesin sonuçlanabileceğini belirterek şahsa ait imza örneklerinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden, Nüfus Müdürlüğü’nden ve şahsın ikametinin bulunduğu ilçi seçim bürosundan getirtilerek yeniden imza incelemesi talebinde bulunmuştur.
Mahkememizce 02/10/2017 tarihli duruşmada; 05/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda dosyada hakkında yeterli imza örneği bulunmadığından çeklerdeki imzanın kendisine aidiyeti konusunda sağlıklı değerlendirme yapılamadığı, çeklerin keşide tarihine yakın samimi imzalarının temini halinde yeniden görüş verilebileceği bildirilen Muhterem …’a ilişkin açık kimlik ve T.C. nosu yazılması suretiyle … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden. Bankalardan, belediyeden, ilçe seçim kurulundan, tapudan, nüfus müdürlüğünden ve noterlerden temin edilebilen belge asılları nın celbedilerek dosyanın önceki bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Sonrasında mahkememizce… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, …Nüfus Müdürlüğü’ne, …Belediye Başkanlığı’na, … Tapu Sicil Müdürlüğü’ne, … İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı’na ayrı ayrı müzekkereler yazılarak …’a ait ıslak imzaların bulunduğu evrak asıllarının gönderilmesi istenmiştir.
Mahkememizce yazılan müzekkerelere ilgili yerlerden yeterli cevaplar geldikten, celbi istenen ıslak imzalı belgeler gönderildikten ve ilgili noterliklerden getirtilmesi gereken ıslak imzalı belge asılları da tamamlandıktan sonra davacı vekilinin 17/10/2019 tarihli dilekçesi sonrasında dava konusu çeklerdeki keşideci imzası ile dosyaya gelen mukayese imzalar üzerinde imza incelemesi yaptırılmak ve ek rapor düzenlenmek üzere dosya 07/11/2019 tarihinde kök raporu düzenleyen grafolog bilirkişiye tevdi edilmiştir.
25/11/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; tetkik konusu …bank …Şubesi’ne ait 31/05/2013 tarihli … sayılı 3.969,00-TL. meblağlı ve 30/07/2013 tarihli 0339210 sayılı 2.152,00-TL. meblağlı 2 (iki) adet çek aslı üzerindeki imzalarla mukayese belgeler olan …’ın imzalarını içerir …Noterliği’nin 24/03/2009 tarihli …yevmiye sayılı imza sirküleri aslı, …Noterliği’nin 18/03/2013 tarihli … yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Vekaletname aslı, … Noterliği’nin 08/01/2014 tarihli … yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Vekaletname aslı, …Noterliği’nin 30/11/2017 tarihli …yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Vekaletname aslı, … Merkez Mahallesi… nolu seçim sandığına ait 16/04/2017 tarihli “Sandık Seçmen Listesi” aslı, … Noterlığî’nin 24/03/2009 tarihli … yevmiye sayılı imza beyannamesi aslı üzerinde laboratuar ortamında, büyüteç, stereomikroskop, UV ışık kaynağı, beyaz ışık, değişik açılardan verilen ışık ışınları altında ve yüksek çözünürlü scanner tarayıcı ve bilgisayar programları ile taranarak analitik incelemeye ve objektif denetime uygun hale getirildikten sonra grafolojik ve kaligrafik esaslar dahilinde tarafımdan yapılan incelemede çek asıllarındaki keşideci … Şti.’ne atfen atılı imzalar ile …’a ait bu kere ek olarak gönderilen mukayese imzaları arasında tersim tarzı, imzaların başlangıcı ve bitirilişi, Gramaların örgülenmesi, çizgisel hareketlerin biçimlenmesi, devinim noktaları, ebat, meyil, istikamet, seyir, istif, kalem alışkanlıkları bakımından uygunluk ve benzerlik bulunduğu, inceleme konusu çek asıllarındaki keşideci … Şti.’ne atfen atılı imzaların …’ın eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı şeklinde görüş bildirilmiştir. (Raporun 2. sayfasının son kısmında her ne kadar “ …uygunluk ve benzerlik bulunmadığı…” şeklinde bir ifade yer almış ise de raporun sonuç kısmındaki nihai değerlendirmenin çeklerdeki keşideci imzalarının …’ın eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı şeklindeki değerlendirme karşısında mahkememizce bilirkişi tarafından sevhen bu şekilde yazıldığı kanaatine varılmıştır.)
Ek bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı banka vekili tarafından 13/12/2019 tarihli dilekçe ile ek rapora karşı itirazda bulunulmuş, dosyada alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın yeni bir bilirkişiye gönderilmesi talep edilmiş ise de mahkememizce dosyada alınan kök ve ek bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmadığı, ek raporun kök raporda daha sağlıklı bir inceleme yapılabilmesi bakımından başkaca imza belgelerine ihtiyaç duyulduğunun belirtilmesi üzerine ek rapora gönderildiği, alınan raporların yeterli olduğu, ek raporun uyuşmazlığı çözmeye elverişli ve yargısal denetime uygun bulunduğu anlaşıldığından davalı tarafın yeni bir bilirkişiden rapor alınması yönündeki isteminin reddine karar verilmiştir.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada belirlenecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığıdır.
Dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporları gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Yukarıda da belirtildiği üzere huzurdaki dava; karşılıksız kalan çeklerin yasal sorumluluk bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
5941 sayılı Çek Kanunu’nun “İbraz, ödeme, çekin karşılıksız olduğunun tespiti ve gecikme cezası” başlıklı 3. maddesinin somut uyuşmazlıkla ilgili;
1.fıkrasına göre; Karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığı sorulmak suretiyle ödenir.
2.fıkrasına göre; “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır.
3. fıkrasına göre; Muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;
a) Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde,
1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya üzerinde ise bin Türk Lirası,
2) Çek bedeli bin Türk Lirasının altında ise çek bedelini,
b) Karşılığının kısmen bulunması hâlinde,
1) Çek bedeli bin Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığı bin Türk Lirasına tamamlayacak bir miktarı,
2) Çek bedeli bin Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak bin Türk Lirasını, ödemekle yükümlüdür. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdî kredi sözleşmesi hükmündedir. Bu fıkradaki miktar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır.
4.fıkrasına göre; Hamilin talepte bulunması hâlinde, karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişinin tüzel kişi adına bedeli tahsil etmesi hâlinde bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz.
Söz konusu yasal düzenlemeye göre; çek hesabının açıldığı banka (muhatap banka) Çek Kanunu uyarınca hesap sahibine verdiği çeklerin karşılıksız kalması halinde, kanunun belirlediği yasal çek karşılığını hamile ödemek zorundadır. Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmündedir. Huzurdaki davaya konu çeklerin keşide tarihleri itibariyle kanunun belirlediği yasal çek karşılık miktarı ise her çek yaprağı başına 1.045,00-TL.’dir.
Davalı banka tarafından dava konusu alacağın kaynağı olan 31/05/2013 ve 30/07/2013 keşide tarihli 2 (iki) adet çek ile ilgili olarak yasal sorumluluk tutarını ödememe ve takibe itiraz gerekçesi: “banka kayıtlarındaki keşideci imzası ile çek üzerindeki imzaların birbirini tutmaması” ve “davacının yetkili hamil olmaması” gösterilmiştir. Dosyada yaptırılan bilirkişi ve imza incelemesi sonucunda 31/05/2013 ve 30/07/2013 keşide tarihli çeklerdeki keşideci imzasının, keşideci …Şti.’nin yetkilisi olan …’a ait e onun eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca davayı konu çekler, keşidecisi tarafından davacı şirket adına keşide edilmiş olup, davacı şirket çeklerin lehdarı konumundadır.
Davacı tarafın iddiası, davalının savunması, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporları ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; davalı bankanın sorumlu tutulabilmesi için çeklerin süresinde ibraz edildiğinin ve karşılığının bulunmadığının belgelenmesi gerektiği, dava konusu çeklerin ibraz tarihi itibariyle karşılığının bulunmadığı hususu çeklerin arkasına yazıldığı, böylelikle davaya konu çeklerin süresinde ibraz edilip karşılığının çıkmadığı, buna göre her bir çek yaprağı için çek karnesi vermiş olan davalı bankanın 5941 sayılı Kanunun 3. maddesi gereğince keşide tarihleri itibariyle her bir çek yaprağı için 1.045,00-TL. tutarında asgari ödeme sorumluluğu bulunduğu, mahkememizce yaptırılan imza incelemesinde dava konusu çeklerdeki imzaların davalı banka tarafından verilen çek hesabı sahibi keşideci … Şti.’nin yetkilisi olan …’a ait e onun eli ürünü olduğu, yukarıda anılan yasa maddeleri gereği davalı bankaya ibraz edilerek arkasına karşılıksız şerhi düşülen çekler nedeniyle davalı banka yasal olarak sorumlu olduğu miktarı ödemekten kaçınamayacağı ve bankanın takip konusu çek sorumluluk bedellerini ödemek zorunda olduğu, davacı şirket başlattığı takiple davalı bankadan asgari sorumluluk tutarını talep etmiş olduğundan, davalıdan takip öncesi için işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, davalı bankanın ödemekle sorumlu olduğu tutarın sadece her bir çek yaprağı için 1.045,00-TL. ve toplamda 2.090,00-TL. olduğu, davalı bankanın vaki itirazının bu miktar yönünden haksız olduğu ve İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptalinin gerektiği, belirlenen ve tespit edilen alacak miktarını aşan davacı isteminin ise yukarıda açıklanan nedenle yerinde olmadığı ve reddi gerektiği kanaatine varıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, takip konusu asıl alacak belirlenebilir ve likit, itiraz da haksız olduğundan kabul edilen miktar üzerinden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki 2.090,00-TL. asıl alacağa ilişkin itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
2-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 418,00-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 142,77-TL karar ve ilam harcının, 43,19-TL peşin yatırılan ve icraya yatırılan harçtan mahsubu ile geriye kalan 99,58-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 43,19- TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 437,60-TL. yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 361,63- TL.’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.090,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 439,04- TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 522,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 90,62 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Davacı Yargılama Gideri Dökümü:
29,20 TL başvuru harcı
4,30 TL vekalet harcı
200,00 TL bilirkişi ücreti
204,10 TL tebligat ve posta ücreti
+___________________________
437,60- TL Toplam

Davalı Yargılama Gideri Dökümü:
500,00 TL bilirkişi ücreti
22,00 TL tebligat ücreti
+___________________________
522,00- TL Toplam
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.