Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1307 E. 2019/960 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1307 Esas
KARAR NO : 2019/960

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılmış 18/05/2013 tarihli Bayilik Sözleşmesi ve aynı tarihli protokol gereği, davalı bayinin taahhüdünden 287 ton eksik ürün alımı yaptığını, bu nedenle müvekkilinin kar kaybına uğradığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 1.000-USD’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi ve ekleri gereğince davalı tarafından davacıdan eksik ürün alımı yapıldığı iddiasıyla uğranıldığı ileri sürülen kar kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; bayilik sözleşmesi, 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi, protokol, ürün alım taahhütnamesi, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, tanık, keşif, yemin, ve sair tüm delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, 05/02/2018 tarihli duruşmada iddia, savunma ve toplanan deliller üzerinde teknik bilgi sahibi uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, 21/02/2018 günü saat:14.00 inceleme günü ve saati olarak belirlenmiştir.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dosyaya getirtilen ve sunulan belgeler üzeride inceleme yapılmak için dosya konusunda uzman SMMM bilirkişisi … ve Sektör bilirkişisi …’e tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından düzenlenen ve mahkememize 10/09/2018 tarihinde sunulan bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 10/09/2018 düzenleme tarihli raporda özetle; davacı firmanın inceleme konusu yapılan 2013/2014/2015 mali dönemlerine ait ticari defterlerinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. Ve V.U.K. Hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterlerinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları 2015 yılları ticari defterlerinin e-defter olduğu, davalı taraf defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığını, dava konusu cezai şart talebine ilişkin, her yıl sonunda bir önceki yıla dair cezai koşulların (şartın) istenebilmesi, takip eden yılda henüz ifaya başlamadan önce çekince (itirazi kayıt) bildirmesi veya ihtar çekilmesine bağlı olduğu, bunlar yapılmadan müteakip yıla ait ceza koşulu (şartı) istenemeyeceği davacı yanca bu koşulların sağlandığını gösterir herhangi bir belgeye dava dosyasında rastlanılmadığı, açıklanan nedenlerle dava konusu bayilik sözleşmesinin sona erdirildiği son yıla ilişkin cezai şartın talep edilebileceği, davacı tarafın sözleşmenin fesh edildiği 2015 yılı için eksik alınan ürün bedeline ilişkin talep edebileceği miktarın 67,57 USD olarak hesaplandığı, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş olduğu, ancak dava dosyası ve ekleri üzerindeki incelemede davalı tarafın hangi tarih itibari ile temerrüte düşürülmüş olduğu tespit edilemediği faiz hesaplaması yapılamadığı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karış beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuş, bunun üzerine 14/02/2019 tarihli duruşma ara kararı dosyanın ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş olduğu, bilirkişiler tarafından 17/05/2019 tarihli ek rapor düzenlendiği, raporun dosya içeresine alınmış olduğu görüldü.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ek raporda özetle; kök raporda Yargıtay 19.Hd. 2014/4694 E. 2014/65S5 sayılı kararına göre “… Her yıl sonunda bir önceki yıla dair cezai şartın istenebilmesi, takip eden yılda henüz ifaya başlamadan önce çekince kaydının konulması, veya ihtar çekilmesine bağlı olduğu, bunlar yapılmadan müteakip yıllara ait cezai şartın talep edilemeyeceği..” yönündeki kararı dikkate alındığı ve cezai şart alacağının belirlendiğini, ne var ki; mahkeme tarafından benimsendiği takdirde davacı yanın dava dosyasına sunduğu söz konusu itiraz dilekçesinde belirtilen Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 31/05/2018 tarih 2017/1145 Esas 2018/3125 Karar sayılı çok yakın tarihli içtihadında “…Cezai şartın anlaşma süresinin sonunda toplam olarak talep edilmesine ilişkin hükmün bulunması halinde bu hükme göre sonuca gidilmesi gerektiği yönündeki kararı gereği, taraflar arasında akdedilmiş olan söz konusu bayilik sözleşmesi ile ilişkili olan taahhütname de yer alan bu yöndeki hüküm gereğince 18/05/2013-31/07/2015 dönemi ile ilgili olarak kök raporun ticari defter kayıtları üzerinde yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde hesaplanan 570,629 m3 eksik alım karşılığı 7.988,80 USD cezai şart bedelinin davalı yandan talep edilebileceği şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı bayi tarafından 15/05/2013 tarihli Ürün Alım Taahhütnamesi’nin (g) bendinde, “… A.Ş.’nin anılan kar mahrumiyeti tutarını mutabakatımız dahilinde anlaşma süresi sonunda toplam olarak talep etmesine muvafakat ettiğimizi,”…. (h) bendinde ise “…tarafından feragatname verilmedikçe …’in herhangi bir hak ve alacağından feragat etmiş sayılmayacağını…” beyan, kabul ve taahhüt ederiz. denilmek suretiyle davacı şirketin cezai şart tutarını dilerse her anlaşma yılı sonunda, dilerse anlaşma süresi sonunda toplam olarak talep etmesine muvafakat etmiştir. Taahhütnamedeki bu düzenleme uyarınca davacı dağıtım şirketi bayilik sözleşmesinin yürürlükte kaldığı süre içinde ve dolayısıyla sözleşmenin sona ermesine kadar asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemesi nedeniyle davalı bayiden cezai şart talebinde bulunabilecektir. Nitekim bu hususla ilgili ek raporda da belirtilen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 31.05.2018 tarihli, 2017/1145 E. ve 2018/3125 K. sayılı içtihadında sözleşmede cezai şartın anlaşma süresinin sonunda toplam olarak talep edilmesine ilişkin hüküm bulunması halinde bu hükme göre sonuca gidilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası kapsamı, bilirkişi kök ve ek raporları kapsamı tümüyle birlikte değerlendirilmiş, alınan bilirkişi ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve alınan bilirkişi kök ve ek raporları birlikte değerlendirilmesinde; taraflar arasında 15/05/2013 tarihli 5 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi ve aynı tarihli Protokol imzalandığı, davalı bayii tarafından sözleşme ve protokol gereği eksik ürün alımı yapıldığı, 15/05/2013 tarihli Ürün Alım Taahhütnamesine göre davacı dağıtım şirketi bayilik sözleşmesinin yürürlükte kaldığı süre içinde ve dolayısıyla sözleşmenin sona erme tarihinde kadar asgari alım taahhüdünün yerine getirilmemesi nedeniyle davalı bayiden cezai şart talebinde bulunabileceğinden, mahkekemizce benimsenen bilirkişi kurulu ek raporundaki hesaplamaya göre 570,629 m3 eksik ürün alımı nedeniyle cezai şart bedeli olarak davacının davalı bayiden 7.988,80-USD alacaklı olduğu anlaşılmış, benimsenen bilirkişi kurulu ek raporu ile tespit edilen miktardan davacının talebi ile bağlı kalınarak 1.000-USD’nin davalıdan tahsili yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 1.000,00-USD (Amerikan Doları)’nın dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4489 sayılı kanun ile değişik 4/a maddesi gereğince Devlet bankalarınca 1 yıl vadeli USD mevduat hesabına uygulanan en yüksek faizle ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 242,13-TL karar ve ilam harcından, 60,54-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 181,59- TL’nin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 1.453,14-TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 maddesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Yargılama Gideri Dökümü:
29,30 -TL başvuru harcı
60,54-TL Peşin Harç
4,30-TL vekalet ücreti
1.200,00 TL bilirkişi ücreti
159,00- TL tebligat ve posta ücreti
+___________________________
1.453,14 -TL Toplam
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.