Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1303 E. 2023/589 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1303 Esas
KARAR NO:2023/589

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ:30/12/2016
KARAR TARİHİ:17/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankanın … Şubesinden 2007-2009 tarih aralığında 8 adet ticari kredi kullandığı, Rekabet Kurulu Kararına göre 12 bankanın 21.08.2007-22.09.2011 tarihleri arasında mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri alanında anlaşma ve/veya uyumlu eylem birliği içinde bulunmak suretiyle 12 bankanın rekabeti ihlal ettiğini, bu bankalar arasında davalı bankanın da bulunduğunu, bahse konu bankaların bir araya gelerek konut, bireysel ve kredi kartı faizlerinde eylem birliği içinde faiz artışı yaptıklarını, davalı bankaca kartel oluşturmak suretiyle yüksek faiz uygulanması sonucunda rekabetin korunması hakkındaki kanun hükümlerinin ihlal edilmesi neticesinde müvekkilinin zarara uğratıldığını belirtilerek, maruz kalınan zararın 3 kat mertebesinde şimdilik 1.000,00 TL tutarında tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek – yasal faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarih ve 13-13/198-100 sayılı Kararının gerekçe gösterildiği, davacı talebinin zamanaşımına uğradığını, söz konusu Rekabet Kurulu Kararı 15.07.2013 tarihinde kurulun WEB sitesinde yayınlandığını, inceleme sırasında ticari kredilerin kapsam dışında bırakıldığını, öncelikle bahse konu 12 bankanın hangi konularda incelemeye tabi tutulduğu ve hangi konularda ceza aldığının irdelenmesi gerektiğini, Rekabet kurulunca mevduat, kredi, kredi kartları hizmeti bakımından inceleme yapıldığını, bankaların salt ceza almış olmasının yüksek faiz uyguladıkları anlamına gelmediği belirtilerek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; Rekabet Kurumunun 08.03.2019 tarih ve 13-13/198-100 sayılı kararı, Danıştay 13. Dairesinin 2015/3590 esas, 2015/4614 karar ve 15.12.2015 tarihli ve 2015/2445 esas, 2015/4605 karar ve 16.12.2015 tarihli kararları, kredi dosyası, ticari defter ve kayıtlar, yemin, keşif, bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; Rekabet kurulu kararı, bankaya ait ticari defter ve kayıtlar, kredi sözleşmesi, TBB risk merkezi kayıtları, kullanılmış olan kredilere ilişkin sözleşme ve belgeler, uzman görüşü, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya bankacı bilirkişi…’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda: Davacının çok açık olmamakla birlikte davasını Rekabet Kurulu Kararının 40, Sayfasındaki “J.2.5 belge 6“ adlı bölümde zikredilen tespitlere dayandırmış olduğu anlaşılmaktadır. Rekabet Kurulu Kararının 40, 41, 42 ve 44 sayfalarındaki (13), (14), (15) ve (16) nolu tablolarda davalı bankanın adı her ne kadar geçmekte ise de, davacıya kullandırılan taksitli ticari kredi ile Rekabet Kurulu kararının dönemsel olarak karşılaştırma olanağı bulunmamakta olduğunu, bu bakımdan davalı bankanın rekabeti engellediği gerekçesiyle maddi cezaya maruz kalmış olması demek, davacıya kullandırılan krediye yüksek faiz uygulandığı anlamına gelmez. Raket Kurulu Kararının, bankaların 21.08.2007-24.10.2011 tarih aralığını kapsayan dönemde herhangi bir tarihte ya da dönemde loka! olarak herhangi bir kredi işlemi ya da vadeli mevduata uygulanan faize dayandırılmış olduğu nazara alındığında, – incelemeye tabi tutulan 12 bankanın – inceleme döneminin bütününde kullandırdıkları tüm kredilere yüksek faiz uyguladıkları gibi bir sonuca varmak kanımca son derece hatalı bir yaklaşım tarzı olduğu düşünülmekte olduğunu, davacıya ticari nitelikli taksitli kredi kullandırılmış olduğu gözönüne alındığında, yeni TTK’nun 8 m. hükmü uyarınca ticari nitelikli kredilerin bahse konu Rekabet Kurulu Kararına konu edilmesinin bir çelişki olacağı düşünülerek, dava konusu kredinin ticari nitelikli kredi olması nedeniyle, 4054 sayılı Rek.Kor.Hak. K’nun 4 m. Kapsamında değerlendirilemeyeceğine dair rapor sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, haksız rekabetten kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; davanın dayandığı Rekabet Kurulu kararında bankaların anlaşmalı olarak yüksek faiz belirledikleri tespit edilen kredilerin tüketici kredileri olduğu, somut uyuşmazlık konusu ticari kredilerin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, ayrıca Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin benzer uyuşmazlıklarda verdiği 02.12.2019 tarih, 2019/1213 esas, 2019/7738 karar ve 08.01.2020 tarih, 2019/1496 esas, 2020/163 karar sayılı içtihatlarının da bu yönde olduğu anlaşılmakla, bekletici mesele ara kararından dönülerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 29,20-TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 240,65-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.
17/07/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı