Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1289 E. 2019/929 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1289 Esas
KARAR NO: 2019/929

DAVA : Ticari Şirket (Rekabet Yasağı)
DAVA TARİHİ: 27/12/2016
KARAR TARİHİ: 21/11/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dava dışı … A.Ş.’nin %40 paya sahip ortağı olduklarını, aynı zamanda davalı gerçek kişinin tek kişiden oluşan yönetimde başkan olduğunu ve şirkette %39 oranında, dava dışı …nın ise %20 oranında, şirket çalışanı dava dışı …’in ise %1 oranında hisseye sahip olduğunu; dava dışı … A.Ş.’nin feshi istemli olarak İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından dava açıldığını; davalı şirket ve ortağı ve sorumlusu olan davalı gerçek kişinin TTK 396.md kapsamında rekabet yasağına aykırı davrandıklarını, ortağı oldukları dava dışı şirket stoklarının davalı şirkete aktarıldığını veya elden satış yoluyla dava dışı şirketi zarar uğrattıklarını, 20/10/2016 tarihinden sonra davalı şirketin defterleri ve stokları dahilinde kazanımlarının dava dışı şirkete aktarılması gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin TTK 396.md gereği dava dışı …A.Ş.’ne devrine, davalı şirkete kayyım atanmasına ve davalı gerçek kişinin şirket adına yaptığı işlerden dolayı menfaatinin şirkete bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf iddialarının soyut olduğunu, aile şirketi olarak kurulan dava dışı şirketin ana sözleşmesinde rekabet yasağına dair hüküm bulunmadığını, müvekkili şirket ile dava dışı şirketin meslek gruplarının farklı olduğunu, her iki şirket ticari defter ve kayıtları incelendiğinde dava dışı şirketin zarara uğratıldığı yönündeki iddialarının yerinde olmadığının tespit edileceğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı gerçek kişinin, yöneticisi ve davacılarla birlikte ortağı olduğu dava dışı …A.Ş. aleyhine rekabet yasağına aykırı eylemleriyle diğer davalı şirket lehine yapılmış stok, gelirler ve tüm menfaatlerin dava dışı dava dışı …A.Ş.’ye devri istemine ilişkindir.
Rekabet Yasağına ilişkin düzenlenen 6102 sayılı TTK’nın 396.maddesi; “Yönetim kurulu üyelerinden biri, genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi, aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremez. Bu hükme aykırı harekette bulunan yönetim kurulu üyelerinden şirket tazminat istemekte veya tazminat yerine yapılan işlemi şirket adına yapılmış saymakta ve üçüncü kişiler hesabına yapılan sözleşmelerden doğan menfaatlerin şirkete ait olduğunu dava etmekte serbesttir.” hükmünü içermektedir.
Buna göre, TTK’nın 396.maddesinde rekabet yasağına uymayan yönetici hakkında dava açma hakkı münhasıran zarar gören ortaklığa tanınmıştır. Dolayısıyla ortakların bu maddeye dayalı olarak dava açma hakları bulunmamaktadır (Yargıtay 11. H.D.2017/420 E-2018/6137 K).
Somut olayda; haksız rekabete uğradığı ileri sürülen dava dışı …A.Ş. ortağı davacıların, rekabet yasağına uymayan yönetici aleyhine haksız rekabet iddiasına dayalı dava açma hakkı yoktur. Bir başka anlatımla, olayda haksız rekabete uğrayan davacı ortaklar değil, davacıların ortağı olduğu şirkettir. Buna göre de, ileri sürülen hukuksal nedene dayalı olarak dava açma hakkı da münhasıran dava dışı şirkete aittir.
Dava dilekçesinde ileri sürülen TTK 555. maddesinde düzenlenen sorumluluk davalarında ortaklara tanınan dava açma hakkı, TTK’nın 396. madde kapsamında açılacak davalarda ortaklara tanınmamıştır. Dolayısıyla davacıların TTK’nın 555.maddesindeki haklarına dayalı olarak eldeki davayı açmalarına yasal olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı ortakların dava açma hakkı bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, 179,20 TL peşin ve tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 134,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan 5,20 TL vekalet harcı, 7,25 TL vekalet pulu, 50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 62,45 TL yargılama giderinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.