Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1272 E. 2022/192 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2016/1272 Esas
KARAR NO:2022/192

DAVA:Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/04/2014
KARAR TARİHİ:01/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin karı koca olduklarını, davalı … ile herhangi bir alışverişleri veya başkaca herhangi bir işlemleri olmamasına rağmen haklarında icra takipleri başlatıldığını ve kesinleştiğini, …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında 1.323,75 TL takip çıkışı ile alacak talep edildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından 1.441,00 TL takip çıkışı ile alacak talep edildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında 1.736,74 TL takip çıkışı ile alacak talep edildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında 1.029,75 TL takip çıkışı ile alacak talep edildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında 9.530,15 TL takip çıkışı ile alacak talep edildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında 2.881,97 TL takip çıkışı ile alacak talep edildiğini, müvekkillerinin bu dosyaların varlığından banka hesaplarına haciz konulması sonucuyla uyap ortamından haberdar olduklarını, icra dosyalarında takibe konu edilen kredi evraklarının veya herhangi bir belgenin dosyaya konulmadığını, müvekkillerinin davalı bankadan herhangi bir kredi çekmediğini, takibe konu edilen alacak kalemlerinin dayanağının ve konusunun taraflarınca bilinmediğini, eğer müvekkillerince atıldığı iddia edilen imzalar var ise de bu imzalara itiraz ettiklerini, iş bu icra dosyalarında bazılarında müvekkillerinin banka hesaplarına haciz konulduğundan dolayı müvekkillerinin ticari faaliyetlerinin durma noktasına geldiğini belirterek davanın kabulü ile …. İcra müdürlüğünün … E. Sayılı, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyalarında her iki müvekkilinin de davalı tarafa borçlu olmadıklarının tespitine, davalı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Temlik veren davalı vekili cevap dilekçesinde; , davalı borçluların dava dışı …San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne 29/12/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi gereğince müşteri sıfatı ile kullandırılan fakat karşılığı alınamayan kredinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile borçlusu durumunda olduklarını, davacılar …ve …’ın iş bu Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden …San. Ve Tic. Ltd. Şti. Adına kredi ve çek hesabı açıldığını, çekler verildiğini, bu çeklerin karşılığını almak amacıyla müvekkil bankaya ibraz edildiğinde karşılığı olmadığından müvekkil banka tarafından karşılıksızdır işlemi yapıldığını, Çek Kanunu 3. Maddesi uyarınca bankanın ödemekle mükellef olduğu ve müşterisinden rücu edebileceği çek teminat bedellerini ibraz eden 3. Kişilere bu ödemelerin yapıldığını, dava dışı borçlu şirket yetkilileri ve davacı kefilleri iş bu çek teminat bedellerini ödemeyince müvekkili bankanın alacağını teminen karşılıksızdır işlemi nedeniyle ödemek zorunda kaldıkları miktarlar üzerinden şirket yetkilileri ve davacı kefiller hakkında dava dilekçesinde arz edilen icra dosyaları ile ilamsız takip yoluna gidildiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde sanki müvekkil banka ile asıl borçlu şirketle hiçbir ilişkileri yokmuş havasını özellikle yaratmaya çalışmakta olduğunu, ancak davacı vekilinin iddialarının dayanaktan yoksun olduğunu, davacı vekilinin müvekkillerinin dava konusu takip dosyalarının varlığından banka hesaplarına haciz konulması sonucu uyap ortamından haberdar olduğunu iddia ettiğini ancak davacı vekilinin bu iddiasının dinlenemez nitelikte olduğunu, zira takip konusu dosyalardan … ve … adına çıkartılan ödeme emirlerinin bizzat davacı … imzasına tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine, davacıların borçlarının varlığına rağmen kötü niyetli olarak ödemediklerinden %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası ile …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, davacı tarafın imza incelemesine esas olmak üzere kurumlardan celp olunan tüm bilgi ve belgeleri, temlik alan davalı ve temlik alan davacı tarafa yazılan müzekkere cevapları ve tüm ekleri celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 15/06/2017 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve banka kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman Şahin İpekhan seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 15/12/2017 tarihli rapor ile 06/05/2019 tarihli ek raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporu ve ek raporunun tetkikinde, …. İcra Dairesi’nin … nolu dosyasından dolayı davalı şirketin davacılar … ile …’dan ayrı ayrı ve tahsilde tekerrür olmak kaydı ile 09.12.2013 tarihi itibarı ile 1.000,00-TL asıl alacak, 670.-TL temerrüt faizi, 33,50 TL BSMV olmak üzere toplam 1.723,50 TL alacaklı olduğu, ….İcra Dairesi’nin … nolu dosyasından dolayı hesaplanan bankaca alacak tutarı taraflarınca hesaplanan alacak tutarından daha az olup taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde davacı bankanın hesaplamaları esas alınarak takip tarihi 09.12.2013 itibarı ile davalı şirketin davacılar … ile …’dan ayrı ayrı ve tahsilde tekerrür olmak kaydı ile 1.000,00-TL asıl alacak, 420,00-TL temerrüt aizi, 33,21- TL BSMV olmak üzere toplam 1.441,00- TL alacaklı olduğu, …. İcra Dairesinin … nolu dosyasından dolayı bankaca alacak tutarı tarafınca hesaplanan alacak tutarından daha az olup taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde davacı bankanın hesaplamaları esas alınarak takip tarihi 21.01 2014 itiban ile davalı şirketin davacılar … ile …’dan ayrı ayrı ve tahsilde tekerrür olmak kaydı ile 1.000,00-TL asıl alacak, 308,33 TL temerrüt faizi, 15,42- TL BSMV olmak üzere toplam 1.323,75,- TL alacaklı olduğu, …. İcra Dairesinin … nolu dosyasından dolayı bankaca alacak tutarı tarafınca hesaplanan alacak tutarından daha az olup taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde davalı bankanın hesaplamaları esas alınarak takip tarihi 09.12.2013 itibarı ile davalı şirketin davacılar … ile …’dan ayrı ayrı ve tahsilde tekerrür olmak kaydı ile 1.000,00-TL asıl alacak, 28,33 TL temerrüt faizi, 1,42 TL BSMV olmak üzere toplam 1.029,75- TL alacaklı olduğu, …. İcra Dairesi’nin … E sayılı dosyasından dolayı kök raporundaki tespitlere ek olarak 01.10.2012 takip tarihi itibarı ile davalı şirketin davalılar … ile …’ın her birinden ayrı ayrı ve tahsikle tekerrür olmamak kaydı ile 9.000,00-TL asıl alacak 263,33 TL temerrüt faizi, 13,67 TL bsmv olmak üzere toplam 9.277,00-TL alacaklı olduğu kanaatiyle raporlar alınmıştır.
İmzaya karşı yapılan itiraz nedeniyle tüm deliller toplandıktan sonra dosya bir bütün halinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince alınan 26/04/2021 tarihli ön raporunun tetkikinde, incelemeye konu Denizbank ‘ a ait 29/12/2010 tarihli 300.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesinin aslının temin edilerek, mevcutlar ile birlikte kurullarına gönderilmesini talep ettikleri görülmüştür
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince alınan 26/04/2021 tarihli ön raporu uyarınca temlik veren bankaya ve davalı şirkete müzekkereler yazılmış, Genel Kredi Sözleşmesinin kurumlarında bulunmadığını bildirmişlerdir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ….İcra Müdürlüğü’nün … esas, 9. İcra Müdürlüğünün …-…, 19. İcra müdürlüğünün … ve 22. İcra müdürlüğünün … takip sayılı dosyalarına konu alacak nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (TMK m. 6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır.
Somut olayda, temlik veren banka tarafından davalılar aleyhine yukarıda anılan icra dosyaları ile kefalet sözleşmesi nedeni ile ilamsız icra takibine başlandığı anlaşılmıştır. Davacılar tarafından kefalet sözleşmesinde adlarına atfen atılı imza inkar edilmektedir.
Davalının alacağı imzası inkar edilen kefalet sözleşmesine dayanmaktadır. Dava konusu alacağın dayanağı olan kredi sözleşmesi ile davacıların kefalet beyanını içerir kefalet sözleşmesi dosyaya ibraz edilmiş değildir. Mahkememizce bu konuda yapılan yazışmalardan da sonuç alınamamıştır.
Herhangi bir belgedeki imzanın inkarı halinde ispat külfeti alacaklıdadır (Bakınız. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/11412 Esas, 2017/1989 Karar; Yargıtay 12.Hukuk Dairesi’nin 2012/34017 Esas, 2013/5287 Karar sayılı ilamları). Eldeki davada bu bakımdan ispat külfeti davalı taraftadır. Sözleşmeleri ibraz etmesi gereken davalı taraftır. Yerleşmiş Yargıtay kararları gereği fotokopi evrak üzerinde imza incelemesi yapılamaz. Aslı ibraz edilemediğinden kefalet sözleşmesindeki imzanın davacıların eli ürünü olduğu hususu kanıtlanamamıştır. Davalı taraf üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediği anlaşıldığından davanın kabulü ile davacıların borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmünü içermektedir.
Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır.
Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir.
Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 17.03.2010 tarihli ve 2010/19-123 esas, 2010/154 karar, 07.12.2011 tarihli ve 2011/13-576 esas 2011/747 karar ve 20.03.2013 tarihli ve 2012/19-778 esas, 2013/250 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Dosya kapsamı dikkate alındığında dava konusu takiplerin kötü niyetli olarak yapıldığı kanıtlanmadığından buna ilişkin talebin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davacıların …. İcra Müdürlüğünün … Esas, …. İcra Müdürlüğünün … Esas, …. İcra Müdürlüğünün … Esas, …. İcra Müdürlüğünün … Esas, …. İcra Müdürlüğünün … Esas ve …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyalarına konu alacak nedeniyle BORÇLU OLMADIKLARININ TESPİTİNE,
2-Davacı tarafın şartları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 1.225,71-TL karar ve ilam harcından 306,50-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 919,21-TL eksik harcın temlik alan davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 337,90-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.113,45-TL olmak üzere toplam 1.451,34-TL yargılama giderinin temlik alan davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 5.100,00 -TL vekalet ücretinin temlik alan davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır