Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1241 E. 2019/891 K. 18.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/1241 Esas
KARAR NO: 2019/891

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 16/12/2016
KARAR TARİHİ: 18/11/2019

Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil… A.Ş. ile davalı arasında 24.12.2013 tarihli yetkili satıcı sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği davalı firmanın bilgi ve belgelerini gönderdiği gerçek ve tüzel kişilere müvekkil firma tarafından taşıt kredisi kullandırıldığını, davalı müvekkile gönderdiği bilgi ve belgelerin güncelliği, doğruluğu ve uygunluğunun teyit edilmesinde azami dikkat ve özeni gösterme yükümlülüğü bulunduğunu, sözleşmenin 3.b m, “…’nin talep edeceği bilgi ve belgelerin güncelliği, doğruluğunu ve uygunluğunu da ezami dikkat ve özen göstererek kontrol ettikten sonra testim alıp kurye firmalar kanalıyla ya da … tarafınden belirlenecek sair yöntemterte … ‘ye ileticektir. Satıcının düzenlediği fatura ve sair belgelerde tahrifat veya usulsüzlük var ise Kredi … tarafından hiç açılmamış sayılacak ve bu durumda satıcı, … tarafından kendisine ödenmiş kredi tutarı ile damga vargisini ve bunların toplamının %15’i kadar bir cezai faizi, kredinin havale tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, her ay için ayrı ayrı ve gün hesabına bakılmaksızın derhal ve defaten …’ye ödeyeceğini kabul, beyen ve taahhüt eder’, denildiğini, yine sözleşmenin 7 m. ” …’nin tüm bu işlemlerle ilgili olarak yegane rolü borçlunun kredilendirilmesi olup, satılan mala veya satış işlemi ile ilgisi yoktur.’; denildiğini, davalı firmanın taşıt kredilerine konu araçların, taşıl kredisi başvurusunda bulunduğu marka, model ve özellikleri taşımadığını, araçların pert niteliğine haiz olduklarını, bazı araçların tamamen hurda değeri taşıyan iskeletlerinin mevcut olduğunu, taşıt kredisine konu araçlara ilişkin bilgi ve belgelerde uygunsuzluk bulunduğunu, şöyle ki; davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen 6 adet kredi işleminden dolayı toplam 299.008.36 TL maddi zararı bulunduğunu, davalı firmanın, TTK’nun 18/1 m. ile 112 m. hükmü uyarınca müvekkilinin zararını gidermekle yükümlü olduğunu belirterek, şimdilik 10.000,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu kredilerin 2.el araçların satışı için kullandırılan kredi işlemleri olduğunu, davacının kredi başvurularında izlenmesi gereken prosedür dahilinde, davacıya başvuruda bulunulduğu ve davacının kabulü ile kredi sözleşmeleri imzalanıp, kredi bedelleri müvekkilinin hesabına gönderildiğini, müvekkilininde kredi tutarlarını satıcının hesabına gönderdiğini, başvuru işlemlerinin internet üzerinde kurulan online başvuru sistemi kullanılarak yapıldığını, davacıya gerekli bilgi ve belgeler gönderildikten sonra, müşteriler hakkında gerekli istihbaratın davacı tarafından yapıldığını, istihbarat sonuçlarının olumsuz olması durumunda, kredi başvurularının reddedildiğini, başvuruları kabul etmek ya da reddetmek tamamıyla davacının inisiyatifinde olduğunu, müvekkilinin bütün bilgileri sisteme girmekle yükümlü olduğunu, bunun dışında davacının tek yetkili ve sorumlu olduğunu, özellikle 2. el araçlarda ruhsat bilgileri sisteme yüklenir ve davacı tarafından tramer sorgusu yapılıp ağır hasarlı olması durumunda kredinin reddedildiğini, davacının kendisine gönderilen bilgi ve belgeleri kontrol etmek suretiyle, krediye onay verilir, belge asılları ayrıca kargo ile gönderilip, daha önce gönderilen belgelerle uygunluğu davacı tarafından kontrol edilir, eksik ya da hatalı olması durumunda kredi tutarı yetkili satıcı hesabına gönderilmez, müvekkili tarafından 7259 adet başvuruda bulunulduğunu, 2746 başvurunun reddedildiğini, 1929 başvurunun iptal edildiğini ve 2580 başvurunun kabul edildiğini, müvekkilinin sorunluluğunun bilgi ve belgeleri sıhhatli bir şekikle davacıya göndermek olduğunu, ancak davacının iddiası bilgi ve belge olmayıp, kredilerin geri ödenmesine dayanmakta olduğunu, davacı sanki müvekkilinin kredilere kefalette bulunmuş gibi bir sorumluluk yüklemeye çalıştığını belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı taraf delil olarak; 24/12/2013 tarihli Yetkili Satıcı Sözleşmesi, ihtarname, trafik tescil kayıtları, araçlara ilişkin fotoğraflar, araç satış sözleşmeleri, krdei sözleşmeleri ve kredi dosyları, bilirkişi incelmesi, ticari defter ve kayıtlar, keşif, tanık, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; taraflar arasında akdedilen sözleşme, ihtarname, araç satış sözleşmesi, kredi sözleşmes,i tramer kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, ticaret sicil kayıtları, keişf, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin vs. Yasal delillere dayanmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı ile davalı arasındaki sözleşme uyarınca, davalının aracısı olduğu kişilere araç kredisi sağlanması işinde, davalının taraflar arasındaki sözleşmeye ve yasaya aykırı davranıp davranmadığı, aykırı davranmış ise davacının zararının meydana gelip gelmediği, varsa zarar miktarı ve bunun davalıdan talep edip edemeyeceği notkalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya; SMMM bilirkişisi … ve finans uzmanı …’na tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında; Sonuç olarak “taraflar arasında 24.12.2003 tarihli …-Satıcı Genel Sözleşmesi akdedilmiş olduğu, davalının sözleşmeyi Satıcı sıfatıyla imzalamış olduğu, taşıt kredilerine ilişkin bilgiler ve davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre; Davacı şirket tarafından kredi borçlusu …’a 25.08.2015 tarihinde 38.100,60 TL miktarında kredi kullandırılmış olduğu, dava tarihi itibariyle kredi taksitlerinin tamamının Ödenmiş olduğu, davacı şirket tarafından kredi borçlusu …’ya 25.12.2015 tarihinde 18.747,17 TL miktarında kredi kullandırılmış olduğu, davacının dava tarihi itibariyle toplam 8.591,00 TL vadesi geçmiş kredi taksit alacağı bulunduğu, davacı şirket tarafından kredi borçlusu …’ya 18.02.2016 tarihinde 37.280,57 TL miktarında kredi kullandırılmış olduğu, davacının dava tarihi itibariyle toplam 6.121,80 TL vadesi geçmiş taksit alacağı bulunduğu, dava tarihinden sonra 13.02.2017 tarihinde 15.000,00 TL ve 08.05.2017 tarihinde 22.600,00 TL tahsilat yapılmış olduğu, böylece 30.06.2017 tarihi itibariyle cari hesap bakiyesinin sıfır olduğu, Davacı şirket tarafından kredi borçlusu …’a 01.03.2016 tarihinde 39.759,27 TL miktarında kredi kullandırılmış olduğu, davacının dava tarihi itibariyle toplam 8.900,52 TL vadesi geçmiş taksit alacağı bulunduğu, dava tarihinden sonra 17.06.2017 tarihinde 631,55 TL ve 17.07.2017 tarihinde 678,65 TL tahsilat yapılmış olduğu, davacı şirket tarafından kredi borçlusu …’a 09.03,2016 tarihinde 36.233,36 TL miktarında kredi kullandırılmış olduğu, davacının dava tarihi itibariyle toplam 4.435t95 TL vadesi geçmiş taksit alacağı bulunduğu, davacı şirket tarafından kredi borçlusu …’ya 28.03.2016 tarihinde 22.807,80 TL miktarında kredi kullandırılmış olduğu, davacının dava tarihi itibariyle toplam 5,072,00 TL vadesi geçmiş taksit alacağı bulunduğu, dava tarihinden sonra 29.12.2016 tarihinde 10.595,98 TL ve 20.01.2017 tarihinde 514,47 TL tahsilat yapılmış olduğu, davacının; taşıt kredilerine konu araçların niteliğine ilişkin iddiaları ve taraflar arasındaki sözleşme maddeleri uyarınca, davalının sorumlu olup olmadığı hususlarındaki hukuki nitelendirmenin mahkemeye aittir ” şeklinde rapor sunmuşlardır.
24/12/2018 tarihli celsede yeniden bilirkişi seçilmesine karar verilmiş olmakla, dosya muhasebecisi bilirkişi … ve Finans Uzmanı bilirkişisi …’e tevdi edilmiş ve sunulan raporda;
“Taraflar arasında Satıcı Genel Sözleşmesi imzalanmıştır. Bahse konu sözleşme ile davalı yetkili satıcı bayinin (0) km, ya da 2. el taşıt satışlarında krediye ihtiyaç duyan alıcılara davacı … şirketi tarafından kredi sağlanması amaçlanmıştır. Bu durumda davacının bir finansman şirketi olduğu ve davalının ise bir yetkili satıcı bayi olduğu kuşkusuzdur. Kısaca davalı satıcı bayinin bilgi ve belgelerini gönderdiği taşıt alıcılarına davacı tarafından uygun görülmesi halinde kredi tahsis edilip kullandırılmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.b m bilirkişi raporunda belirtilmiştir. Davalı bayi sözleşmenin 3.b maddesi yükümlülüğü çerçevesinde, (0) km. ya da 2. El taşıt alıcılarına ilişkin bilgi ve belgeleri faks ya da internet ortamında davacıya göndermekle yükümlüdür. Bir başka deyişle davalı bayi kredi kullanacak olan alıcılardan temin ettiği bilgi ve belgeleri objektif kurallar içinde özenli bir şekilde çeşitli iletişim kanalları üzerinden davacıya iletmek yükümlülüğü altındadır. Yani kısaca davalı bir kredi teklifinde bulunan taraftır. Davacıda krediye onay veren kreditör-finansman sağlayan taraftır.
Davalı bayinin yukarıda belirtilen koşullar altında … firmasına intikal ettirdiği bilgi ve belgeler davacı tarafından incelemeye tabi tutulmak suretiyle, gerek mali yönden ve gerekse çeşitli istihbarat kaynaklarından (KKB, TCMB, TBB, Ticaret odaları, İcra daireleri, vergi daireleri, SGK vesaire gibi) ve gerekse de sigorta bilgi gözetim merkezinden TRAMER sorgusu istihbaratı yapılmak kaydıyla, davacı tarafından uygun görülen taşıt alıcılarının kredileri onaylanmak suretiyle kredi bedelleri davalı bayi hesabına gönderilmektedir.
Dava konusu kredilerle ilgili olarak, davalı bayinin çeşitli iletişim araçları (faks, internet vesaire gibi) kanalıyla davacıya göndermiş olduğu bilgi ve belgelerden sözleşmenin m. uyarınca asılları kurye dağıtım firmaları kanalıyla davacıya intikal etliğinde, davacı tarafından gönderilen bilgi ve belge karşılaştırmalarında herhangi bir tahrifat, sahtecilik ve/veya uygunsuzluk bulunduğuna ilişkin gerek dosya içeriğinde ve gerekse de inceleme sırasında herhangi bir bilgi ve belge/tutanak sunulma mıştır, Davacı, dosya içeriğinde araçların pert olduğunu ya da ağır hasarlı okduklanna ilişkin bir kısım fotoğraflar sunmuştur. Ancak, bu görüntülerin yukarda (3.) bent altında tabloda belirtilen araçlara ah olduğunu kanıtlayabilecek bir belge sunulmamıştır. Dolayısıyla dava konusu krediler için rehin tesis edilen taşıtlarla bir organik bağ kurulamamıştır, yani bilgi ve belge bağlamında davacı bu yöndeki iddialarını açıkça ispatlayamamıştır.
Davacının taşıt kredisi borcu ödenmediğini iddia ettiği kredilerin irdelenmesinde bilirkişi raporundaki tabloda; bilirkişi raporundaki tabloda belirtilen 1. Sıradaki borcun tamamen ödenmiş olduğu, 2. Sırdaki borcun aynen devam ettiği, 3. Sıradaki borcun tamamının ödenmiş olduğu, 4. Sıradaki borcun aynen devam devam ettiği, 5. Sıradaki borcun anaparası ödenip kısmen faiz borcunun kaldığı ve 6 Sıradaki borcun kısmen ödenmiş olduğu görülmektedir. Bu tetkikler sonucunda 2 adet kredinin tamamen ödenmesi ve iki adedinin büyük bir miktarının ödenmiş olması diğer 2 adet kredinin de zaman içinde ödenme olasılığının olduğunu göstermektedir.
Davacı kreditör bir firma olmakla, daha işin başında her verilen kredinin geri dönmeme riski bulunduğu gözetilerek, buna göre teminatlandınlmaktadır. Davalı bayinin verdiği bilgiye göre 7259 adet kredi başvurusunda bulunulduğu, 2746 adet başvurunun reddedildiği, 1929 adet başvurunun iptal edildiği ve 2580 adet başvurunun kabul edilip kredilendirme işleminin yapılmış olduğu dikkate alındığında, fiilen kredi kullandırılan 2590 adet gerçek ve tüzel kişiden sadece 6 adet kredinin sorunlu hale gelmesi, müşteri seçimi bakımından her iki taraf açısından büyük bir başarıdır. Finans sektöründe makul kabul edilen ortalama sorunlu kredi oranı %7’ler civarında iken, davalı firma kanalıyla kullandırılan sorunlu kredi oranı %0,3 civarındadır. Kaldı ki, bu kredilerin de büyük bir çoğunluğu zaten ödenmiş bulunmaktadır. Henüz şüpheli alacaklar hesabına intikal eden bir alacak bulunmadığı gibi gerçek anlamda işletme zararı yazılan bir alacakta bulunmamaktadır.
Dosya içeriğindeki mevcut deliller ile inceleme sırasında tarafların sundukları bilgi ve belgeler dahilinde değerlendirme yapılmıştır. Davalı bayinin sözleşmesel olarak üzerine düşen edimleri yerine getirmiş olduğu, bunun aksini davacı yanın ispat edemediğini, bunca tahsis edilen kredilerden sadece %0,3’nün sorunlu hale gelmesi sektör ortalamalarına göre son derece makuldür. Davalı bayinin pert niteliğinde ağır hasarlı taşıllara kredi kullandırdığı yönündeki iddialarda ispatlanamamıştır. Diğer yandan davalının görevi kredi kullanmak isteyen müşterilerin bilgi ve belgelerini davacıya sıhhatli ve özenli bir şekilde intikal ettirmektir. Kredinin diğer istihbarat ve tramer sorguları ile kullandırılıp kullandırılmama inisiyatifi tamamen davacı uhdesindedir. Dava konusu krediler davacının onayı ile kullandınlmıştır. Davalının kredilerin geri ödenmesine karşılık bir taahhüdü, garantisi ya da kefaleti bulunmamaktadır. Kaldı ki, davacının sorunlu olarak gösterdiği 6 adet kredinin büyük bir çoğunluğunun zaten ödenmiş olması ve henüz işletme zararı yazılan bir alacağında bulunmaması nazara alınarak, dava konusu olaydan ötürü davalıya herhangi bir kusur atfedilememiştir.
Davalı, sözleşmesel edimlerini mevcut delillere göre usulüne uygun olarak ifa etmiştir. Buna mukabil davacı dosya içeriğindeki bilgi ve belgeler ışığında öne sürdüğü iddialarını ispatlayamamıştır. Somut olayda davalıya yüklenebilecek herhangi bir kusur tespit edilememiştir. ” şeklinde rapor sunmuşlardır.
Dava: Alacak davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olan ve bu nedenle de itibar edilen bilirkişi raporları uyarınca, davacı firmanın kredatör (krediye onay veren) firma, davalının kredi teklifinde bulunan taraf olduğu, krediler ile ilgili evrak asıllarının davacıya gönderildiği davacı tarafından bunların sahte veya uygunsuz olduğuna ilişkin bir beyanda bulunulmadığı, davacının araçların pert veya hasarlı olduğuna ilişkin ispata yarar delil sunmadığı, davalı firma tarafından kullandırılan sorunlu kredi oranının da makul orandan çokça düşük olduğu kaldı ki kredinin kullandırılıp kullandırılmamasında insiyatifin davacıda olduğunun kabulü ile dosya mevcudunda da anlaşıldığı üzere davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile 15,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.