Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1227 E. 2018/1178 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1227 Esas
KARAR NO : 2018/1178
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 14/12/2016
KARAR TARİHİ: 10/12/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; …A.Ş.’nin sigortalısı bulunduğu … AVM inşaatının 5 ayrı sigorta şirketi tarafından müşterek olarak teminat altına alındığını, davacı şirket nezdinde inşaat bütün tehlikeler sigorta poliçeleri tanzim edildiğini, sigortalı inşaatta 06.12.2012, 09.12.2012 ve 12.12.2012 tarihlerinde inşaatın -2 katında elektrik pano odasında … ve… tipinde enerji kablolarının kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındığını, müvekkili şirketin 20.02.2013 tarihinde 5.404,00 TL tazminat ödediğini, davalının sigortalı inşaatın özel güvenliğinin sağlanmasını üstlendiğini, davalının sözleşme kapsamında meydana gelen hasarlardan sorumlu olduğunu belirterek; 5.404,00 TL’nin 20.02.2013 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının zararın meydana gelmesinde kasıt veya ağır kusurunun bulunmadığını, şantiyenin çok büyük bir alan olduğunu, bu yerin risk analizlerin yapılarak dava dışı Saf Gayrimenkul şirketine sunulduğunu, şantiyede 33 güvenlik personeli ile özel güvenlik hizmetinin verildiğini, mevcut yerin kaç kişi ile korunması gerektiği hususunda rapor alınması gerektiğini, söz konusu kabloların 400m olduğunu, şantiye dışına insan eli ile çıkarılmasının imkansız ve vasıtaya ihtiyaç olduğunu, 200m eksildiği iddia edilen kabloların yenilenmesi için yekpare olması gerektiğinden çalındığı beyan edilen kabloların başka bir yerde kullanılmış olabileceğini bundan dolayı dışarı çıkan bir kablonun olmadığını belirterek ; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Rücuen alacak davasıdır.
Mahkememizce takip dosyası celp edilmiş, iddia, savunma, takip dosyası kapsamı ve tarafların sundukları deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No: … sayılı ilamına göre “Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.”
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No: …, Karar No: … sayılı ilamında ” Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Davanın, davacı sigorta şirketi tarafından oluşan zarar sebebiyle davacı tarafça sigortalısına yapılan ödemenin davalı taraftan rücuen tahsiline yönelik tazminat davası niteliğinde olduğu, rücuen tazminat halefiyet davasının yukarıda açıklanan emsal Yargıtay Kararları ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararına göre ticari dava niteliğinde olmadığı saptanmış olmakla, davacı sigortalısının Tüketici konumunda olduğu, dava tarihinden önce 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın, 73/1.maddesi ve 3. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlık açısından Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kanaatına varılarak, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmış olmakla mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip
¸e-imzalı
Hakim
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.