Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1213 E. 2018/53 K. 05.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1213 Esas
KARAR NO : 2018/53
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/12/2016
KARAR TARİHİ : 05/02/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; cari hesap ilişkisinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle, davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, yapılan icra takibine davalının haksız itiraz etmesi neticesinde takibin durduğunu, bu nedenle davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; Kendilerinin davacıdan vade farkı alacaklarının bulunduğunu, bu vade farkı alacağının 6.416,83 TL olduğu ve buna ilişkin takas haklarını kullandıklarını, bunun davalıya tebliğ edilmesine rağmen kendilerine iade edildiğini, taraflar arasındaki imzalanan proforma faturalar üzerinden usd cinsinden 120 günlü vadeli çek ile yapılması yönünde kararlaştırıldığı ve proforma faturanın 8 maddesinde gününde ödenmeyen evrak ve fatura bedellerine aylık %2 vade farkı ödenir şeklinde hüküm bulunduğunu ve 8 gün içinde itiraz edilmeyerek kesinleşen faturalar üzerinde vadesinde ödenmeyen faturalara aylık %3 vade farkı tahakkuk ettirileceği kararlaştırıldığı, buna göre de %2 vade farkı uyguladıklarında 7.941,64 TL lik alacaklarının bulunduğunu, bunun mahsubu gerektiğini, davanın reddi ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası, ticari defterler, faturalar,… Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarname, banka kayıtları, tahsilat makbuzları, çekler, tanık, yemin, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf delil olarak; faturalar, ihtarma, defter ve kayıtlar, icra dosyası, tanık, bilirkişi incelemesi, yemin ve sair her türlü delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya …’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Taraflar arasında TTK’nun 89.m. hükmüne uygun olarak bir alım-satım Sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmede gecikmeli ödemelerde vade farkına ilişkin talep edilebilecek oranın açıkça belirtildiği, davacının ödemelerini alım-satım sözleşmesinde kararlaştırılan 120 günlük ödeme opsiyonu içinde yapmayıp gecikmeli olarak yaptığının görüldüğü, davalının sözleşmesel olarak tanzim ettiği VADE FARKI faturasına ilişkin talebi, yukarıda hesaplandığı gibi cari hesap borcuna mahsup edilebileceğinin düşünüldüğü, davacının cari hesap alacağına vade farkı faturasının MAHSUBU sonucunda kalan 1.766,14 TL (7.941,64 – 6.175,50=) cari hesap alacağının davalıdan istenilebileceğini, davacının TAKİP TARİHİ itibariyle alacakları; Asıl alacak………: 1.766,14 TL, işlemiş faiz……..: 65,00 TL olmak üzere toplam alacağın 1.831,14 TL olduğunu, mahkeme tarafından itirazın iptaline karar verilmesi halinde, fazlaya ilişkin 6.400,64 TL (8.231.78-1.831.14=) talebin reddi durumunda. TAKİP tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 1.766,14 TL.sı tamamen ödeninceye kadar, 3095 sayılı yasanın 2/2.m. hükmü uyarınca yıllık %10,50 ve değişen oranlarda basit usulde işleyecek ticari AVANS faizi ile birlikte istenilebileceğine dair rapor sunmuştur.
Dava: İtirazın iptali davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna göre, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun ve süresinde tasdikli olduğu ve lehine delil olduğu, davacı yanın sunduğu cari hesap özetine göre de, fazla ödeme nedeniyle davacının 7.941,64 TL alacaklı olduğu, davalının borçlu olduğu, taraflar arasındaki alım satım sözleşmesinin daha doğrusu proforma fatura içeriğine göre ödeme şeklinin 120 gün vadeli usd cinsi çekle yapılacağı ve sözleşmenin vade farkı başlıklı 8 maddesine göre gününde ödenmeyen alacak ve fatura bedellerine aylık %2 vade farkı uygulanacağı ve sözleşmenin 9 maddesine göre de kur farkı olarak kur farkı satışlarda aylık vade farkının %1 olarak belirlendiği, davalının defterlerinin usulüne uygun ve süresinde tasdikli olduğu, davalı defterlerine göre 1.524,79 Tl borçlu göründüğü, buna göre de taraflar arasındaki farkın vade farkı açıklamalı kdv dahil 6.416,83 TL lik faturadan kaynaklandığı, bu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen, davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı bu nedenle de davalının davacıdan vade farkından kaynaklı takas mahsuba konu edilebilecek bir alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, yapılan bilirkişi hesaplamasında 2 adet faturadan dolayı yani davalının tanzim ettiği 58.320,03 USD lik fatura ödemesinin çekle yapılan ödemeler dikkate alındığında vade farkı tutarının 3.251,63 TL olduğu, diğer 169.047,38 USD lik fatura ödemesinden kaynaklanan vade farkının 1.981,85 TL olduğu bu na göre toplam kdv dahil talep edilebilecek vade farkı fatura bedelinin 6.175,50 TL olduğu, davalının ise 6.416,83 TL lik vade faturası tanzim ettiği, vade farkının asıl alacağa eklenen bir bedel olduğu, bunun oluşabilmesi için de taraflar arasında fatura verilmesini gerektiren bir ilişkinin bulunması ve bu ilişkide bedelin peşin veya belli bir tarihte ödenmesinin kararlaştırılmış olması , bedelin henüz ödenmemiş olması, süresinde ödenmeyen alacaklı ilgili vade farkının alınacağına dair açık hüküm bulunması, bir cari hesap sözleşmesi bulunması yada taraflar arasında sürekli uygulama şeklini almış ve benimsenmiş ve teamül hale gelmiş bir uygulamanın bulunması gerekmesi şartlarına göre, taraflar arasında vade farkı uygulamasının yerinde olduğu , zira iki adet proforma fatura içeriğine göre alım satım sözleşmesi niteliğinde bir anlaşma sağlandığı, davacı yanca bazı ödemelerin gecikmesi nedeniyle 6.175,50 TL sözleşme hükümlerine göre vade farkı oluştuğuna dair bilirkişi raporundaki görüşler ve taraflar arasında yapılacak ödemelerin 120 gün vadeli çeklerle yapılabileceği ve faturalar üzerinde son ödeme tarihlerinin açıkça yazılı olduğu ve aylık vade farkının 8 madde uyarınca %2 uygulanacağı kararlaştırılmış buna göre de, bilirkişi tarafından tespit edilen 6.175,50 TL lik kdv dahil vade farkı alacağının davacının talep ettiği 7.941,46 TL den mahsup edilmesi gerektiği ve mahsup sonucunda davacının davalıdan 1.766,14 TL bakiye alacağının kaldığı, bu kısma ilişkin davalı tarafın itirazının iptali gerektiğine kanaat getirilmiş ve davacının bu kısma ilişkin davasının kabulüne, fazlaya ilişkin kısmın ise reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki alacak faturaya dayalı olup, davalı faturadan kaynaklı borcunu bilebilecek durumda olduğundan, alacak likit kabul edilmiş ve bu nedenle kabul edilen kısım üzerinden davacı lehine inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davacı tarafın, reddedilen davası yönünden davalı tarafça davacının açıkça kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilemediğinden, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 1.766,14 TL asıl, 65,00 TL işlemiş faiz olmak üzere 1.831,14 TL ye ilişkin itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranda avans faizi yürütülmek suretiyle takibin devamına,
2-Fazla istemin reddine,
3-Kabul edilen kısım üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 366,22 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen kısım yönünden şartlar oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
5-Kabul edilen 1.831,14 TL üzerinden alınması gerekli 125,09 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 99,42 TL nin mahsubu 25,67 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 99,42 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu ve 805,00 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 944,72 TL nin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 210,15 TL giderin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.831,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen kısım dikkate alınarak AAÜT gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafça yapılan 7,25 TL vekalet pulu, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 11,85 TL nin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 9,21 TL giderin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair. Kabul edilen kısım yönünden miktar itibariyle istinaf yolu kapalı kesin, reddedilen kısım yönünden HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.