Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1210 E. 2018/136 K. 26.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1210 Esas
KARAR NO : 2018/136
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/12/2016
KARAR TARİHİ : 26/02/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkilinin, davalı-borçlu …Şti. Arasındaki ticari ilişki neticesinde cari hesaptan kaynaklanan takip tarihi itibariyle 15.081,76 TL asıl alacağı bulunduğunu, alacağın ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek haksız olarak icra takibini durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı taraf lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; Müvekkili aleyhine haksız olarak icra takibi başlatıdığını, müvekkiline teslim edilen ürünlerin eksik olarak teslim edildiğini müvekkili hemen davacı şirket yetkilisi …’a e-posta göndererek durumu bildirdiğini, davacı şirket yetkilisinin de ürünlerin ayıplı olduğunu kabul ederek yeni ürün göndermeyi taahhüt ettiğini, ancak ilk başta hemen gönderemeyeceğini söylediğini, daha sonra ise göndermekten tamamen vazgeçtiğini, müvekkili ayıp ihbarını her ne kadar noter vasıtasıyla yapmamışsa da süresi içerisinde e-posta yoluyla ihbara bulunduğunu, TTK ve TBK’ da ayıp ihbarının ne şekilde yapılması gerektiğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığını, uygulamada ayıp ihbarının yazılı veya sözlü şekillerde yapıldığını, davalının, davacının ayıplı ürünleri yüzünden hem maddi hem de manevi zarara uğradığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi, Yargıtay kararları ve her türlü yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf delil olarak: İcra dosyası, e-postalar, faturalar, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerekirmesi nedeniyle, dosya bilirkişi SMMM bilirkişisi …’a tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davacı taraf defter kayıtları ile davalı taraf defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğunu, her iki taraf defter kayıtlarına göre de davacı taraf davalı taraftan 20.11.2015 tarihi itibarı ile 15.081,76.TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu mail ile bildirdiğini kendisine gelen mallar ayıplı olduğu için ödeme yapmadığının belirtildiğini, dosyaya ibraz edilen mailler incelendiğinde içerik olarak ayıp bildirimi niteliği taşıyan iki adet mail olduğunun görüldüğünü, bu maillerden bir tanesi tarihsiz olup info@….com adresinden …& … hesabına gönderilmşi olduğunu, mailde tarih olmadığı için hangi malları kapsadığını tespit etmek mümkün olmadığı gibi mailin gönderildiği kişinin de davacı taraf olmadığını, diğer mail’in ise 12.03.2015 tarihli 2:44 olan…@qmail.com adresinden … …@luk.com.tr adresine gönderilen mail olduğunu, bu mailde “bozuk ürünleri kabul etmeyeceğimi söyledim size” ibaresi yanında ayıbı bildiren başka ibarelerinde olduğunu, mail 12.03.2015 tarihinde saat 2:44’de davalı tarafa gönderildiğini, bu durumda ayıp ihbarının 12.03.2015 saat 2:44’den önce gönderilen malları kapsadığını, davalı tarafın ayıp ihbarında bulunduğu 12.03.2015 tarihinde faturaya ilişkini borcun tamamını 20.03.2015 tarihinde ödemiş olduğunu, 20.03.2015 tarihi itibarı ile her iki taraf ticari defter kayıtlarına göre de davacı tarafın davalı taraftan bir alacağı kalmadığını, davalı tarafın 13.08.2015 tarihinde davacı tarafça kesilen faturadan doğan borcunun da tamamını 14.03.2015 tarihinde ödemiş olduğunu, davacı tarafın icra takibine konu yaptığı alacağın 17.09.2015 tarihinde ve bu tarihten sonra kesilen fatura ve teslim edilen mallardan kaynaklanmakta olduğunu, 12.03.2015 tarihindeyapılan ayıp ihbarı 17.09.2015 tarihinde ve bu tarihten sonra kesilen fatura ve teslim edilen malları kapsayıp kapsamayacağı ve davalı tarafın ayıp ihbarında bulunduğu malların yerine başka firmalardan mal aldığını söylemiş olduğunu, başka firmalardan mal aldığına ilişin dosyaya ibraz ettiği faturalar 21.11.2015, 25.11.2015 ve 30.11.2015 tarihidir, bu faturalar ile alınan malların 12.03.2015 tarihli ayıp ihbarı kapsamında alınan mallar olduğunu, davalı tarafça yapılmış olan ödemelerin ödeme tarihinden önceki borçların ödemesine ilişkin olduğu kabul edilerek, davacı tarafça alacağa dayanak gösterilen faturalar üzerinden en son tarihliden ilk tarihe doğru alacağı oluşturan miktar üzerinden faiz hesaplaması yapıldığını, TTK 1530. maddesi uyarınca fatura tarihinden 30 gün sonrası faiz başlangıç tarihi kabul edildiğini, davacı tarafın 11.10.2016 takip tarihine kadar işlemiş faizi 1.279,26.TL olup davacı tarafça icra takibinde 1.212,33.TL talep edildiğini belirterek, tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre davcı tarafın davalı taraftan 11.10.2016 takip tarihi itibarı ile 15.081,76.TL asıl alacak ve 1.212.33.TL işlemiş faiz olmak
üzere toplam 16.294,09.TL alacaklı olduğuna dair rapor sunmuştur.
Dava; itirazın iptali davasıdır,
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, davacının davalıya gönderdiği mallarda ayıp olup olmadığı, ayıp ihbarının süresine uyulup uyulmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, alınan detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı ile davalı arasında alım satımdan kaynaklanan faturaya dayalı alacağın ödenmemesi nedeniyle yapılan takip sonrası mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile açıkça tespit olunduğu üzere, davacı tarafça kesilen faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın fatura konusu malların ayıplı olduğunu dile getirmiş olmasına rağmen, bu hususta davacıya her hangi bir ayıp ihbarında bulunmadığı, iade de yapmadığı, keza ayıp bildirimi olarak belirttiği mail’deki bildirimin ise birinin dosyamız davacısı ile ilgisinin olmaması diğerinin ise önceki satışa ilişkin olması, takibe konu fatura alacağına ilişkin satışa dair davacıya süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı, ayıbında ispatlanamamış olduğu, keza davalı tarafın son sunduğu dilekçesinde dile getirdiği hususa ilişkin de, bu hususu ispatlar her hangi bir yazılı belge, delil de sunamadığı ciheti ile savunmalarına itibar edilmemiş ve yapmış olduğu itirazın haksız oluğuna kanaat getirilmiş ve bu nedenle de davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının kabul edilen davası nedeniyle, alacağın faturaya dayalı ve davalı tarafça bilinebilecek nitelikte, likit olması dikkate alınarak, kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında davacı lehine ayrıca inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulüne, davalının İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdirine %20 oranında hesaplanan 3.249,81 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.113,05 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 167,87 TL nin mahsubu ile 945,18 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 167,87 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu ve 730,00 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 938,17 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.