Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/118 E. 2022/148 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/316 Esas
KARAR NO:2022/149

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:20/04/2007
KARAR TARİHİ:21/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili nezdinde nakliyat emtia sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış olan baskı makinesinin davalı taşıma şirketinin taahhüdü altında … … taşındığını, ancak varma yerinde makinenin hasarlı olduğunun tespit edildiğini, sigortalı emtiada meydana gelen hasar nedeniyle müvekkili tarafından sigortalıya 21.163,32 TL ödemede bulunulduğunu, taşıyıcıya tam ve sağlam olarak teslim edilen emtianın hasarlı olarak alıcısına ulaştırılması nedeniyle CMR Konvansiyonu hükümleri uyarınca davalı taşıma şirketi ile CMR sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin meydana gelen zarardan sigortalının haklarına halef olan müvekkiline karşı sorumlu olduklarını ileri sürerek, 21.163,32 TL rücu tazminatının faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Nak. Paz. A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zaman aşımına uğradığını, emtianın 26/04/2006 tarihinde teslim edildiğini CMR 32’e göre dava açıma süresinin dolduğunu, ayrıca ihraç dilen malın hasarlanması nedeniyle alıcı tarafından eksik ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, buna göre sigortalının dava hakkı bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, alıcının hasar nedeniyle satıcıya ödeme yapmaması halinde sigortalıya yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağından davanın aktif husumetten reddi gerektiğini, ayrıca CMR 17/4 – 18.2 ve 9.2 maddeleri gereğince hasarın ambalaj kifayetsiz olması nedeniyle bu şekilde kayda alınması nedeniyle sorumlu olmadıklarını, CMR 23 ve 25 maddeleri gereğince sınırlı sorumluluk ilkesinin geçerli olması gerektiğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı Sigorta şirketi davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; Nakliyat emtia poliçesi, mal faturası ve tercümesi, hamule senedi ve tercümesi, ekspertiz raporu ve tercümesi, poliçe, 09/01/2007 tarihli rücu yazısı, 19/01/2007 tarihli cevabi yazısı, ibraname, bilirkişi incelemesi, tanık ve her türlü yasla delillere dayanmıştır.
Mahkememizin 03/09/2018 tarihli celsesinde alınan ara karar uyarınca; dava dosyasının daha önce rapor alınan aynı bilirkişiye tevdi ile, Yargıtay bozma ilamı da dikkate alınarak, ambalaj hatasından kaynaklanan zararın önlenmesi için davalının yükün ambalajlanmasına ilişkin müdahale imkanının olup olmadığı, yükün büyüklüğü ve dik olarak taşındığı dikkate alınarak, yükün ne şekilde istiflenmesi gerektiği ve varsa davalının taşıma ve işletme güvenliğine ilişkin denetim ve gözetim yükümlülüğünü ihlal edip etmediği, varsa bunların ne olduğu, bunun müterafik kusur olup olamayacağına ilşikin denetime açık önceki bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişiler taşıma ve lojistik hukuku öğretim üyesi Dr. … ve hukukçu-lojistik ve taşıma uzmanı … sunmuş oldukları 30/01/2019 havale tarihli ek raporlarında: Dosyaya sunulan gerek asıl ve gerekse ayrık raporda heyetlerinin hemfikir olduğu üzere, davacının sigortalısı ile davalı grupaj yük taşıyıcısının müterafik kusurlu olduğunu, kusur oranlarının eşit olduğu kanaatlerinin aynen devam ettiği hususunda ek rapor sunmuşlardır.
Mahkememizin 25/02/2019 tarihli celsesinde alanın ara karar uyarınca Yargıtay ilamı ve dosya kapsamı belirtilerek bilirkişi raporu düzenlenmesine karar verilmiş olmakla bilirkişiler taşıma ve lojistik uzmanı … ve sigorta uzmanı …’a tevdine karar verilmiş olmakla bilirkişiler sunmuş oldukları 25/09/2019 tarihli raporlarında; Dava dışı sigortalının taşınmak üzere davalı taşıyıcıya teslim ettiği emtia-eşyanın, hassas nitelikte makine olmasına karşın, yetersiz ambalaj yapmak suretiyle teslim ettiğini, davalı taşıyıcının ise, hassas nitelikli makineyi araç içerisinde taşıma ve işletme güvenliği bakımından edim ve yükümlülüğünü yerine getirmeksizin grupaj eşya yükü olarak kabul ederek taşıdığı, fakat kısmi hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, yüklemenin sorumluluğu dava dışı sigortalı gönderene ait olsa bile, ambalajdaki açık hatayı tespit noktasında davalı taşıyıcının kusuru olduğu dosyada mevcut dört bilirkişi raporları ile paralel şekilde hasarın oluşmasında kadri marufunda % 50 ve % 50 oranında müterafik kusurunun bulunduğu şeklinde değerlendirilmiş olduğunu, davacı … Sigorta A.Ş.’nin devir ve temlik edildiğine ilişkin imzalı ibraname mukabilinde dava dışı sigortalısı … San. ve Tic. A.Ş.’ne 04.10.2006 tarihinde TL bazında 21.163,32 TL hasar tazminatı ödemiş ve TTK.’nun 1301. maddesine istinaden ödemiş olduğu tazminat miktarı kadar sigortalısının haklarına halef olmuş olduğunu, davalı nakliyat firması … Nak. Paz. A.Ş.’nin Yurt Dışı Sorumluluk Sigortası olan 3721581 no.lu CMR Poliçesi 05.09.2005-05.09.2006 tarihleri arasında geçerli olup, dava konusu nakliyat ve hasar da poliçe vadesi içerisinde meydana gelmiş olduğunu, CMR Sözleşmesinin 32/1-a maddesine göre; yapılan taşımalardan doğacak davaların, hasar veya gecikmelerde teslim tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılması gerektiğinden, dava konusu hasarlı sigortalı makine 26.04.2006 tarihinde teslim edilmiş ve dava ise ilk olarak 20.04.2007 tarihinde 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmış olup, bu nedenle davalıların zamanaşımı itirazlarının tamamen geçersiz bulunduğunu, dolayısıyla da; CMR Poliçesinin 05.09.2005 – 05.09.2006 tarihleri arasında meydana gelen dava konusu zarar nedeniyle, davalı … A.Ş.’nin de sorumluluğu aynen devam etmekte olup, sigortalısı davalı nakliyat firması … Nak. Paz. A.Ş. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğunu, CMR Sözleşmesinin 23/3. maddesine göre taşıyıcıların sorumluluk miktarı 8,33 SDR sınırını aşamayacağından; hasar gören makinenin brüt ağırlığı 295 kg. olduğuna göre, davalı taşıyıcının sorumluluk miktarı 295 kg x 8,33 SDR = 2.457,35 SDR olarak hesaplanmış olduğunu, iş bu rücuen tazminat davasında davacı … Sigorta A.Ş. sigortalısına ödeme yapmış olduğu 04.10.2006 tarihinde sigortalısının haklarına halef olmuşsa da, mevcut Yargıtay Kararlarına göre uygulanacak SDR kurunun karar tarihindeki kur esas alınarak belirlenmesi gerekmekte ise de, CMR Sözleşmesinin 27/1 maddesine göre yabancı para cinsinden alacağın tahsili için açılan davada dava konusu alacağa % 5 oranında gecikme faizi istenebileceği, ancak dava konusu olayda talep edilen tazminat miktarı TL bazında olduğundan, % 5 üzerinden faiz hesap edilmesinin mümkün olmadığı ve davacı vekilinin talebi doğrultusunda 04.10.2006 ödeme tarihinden itibaren işletilecek en yüksek ticari faiz üzerinden ticari faiz üzerinden hesaplanması gerektiğine dair rapor sunmuşlardır.
Mahkememizin 12/04/2021 tarihli celsesinde alınan ara karar uyarınca; Yargıtay bozma ilamı ve taraf vekillerinin beyanı doğrultusunda dosyaya daha önce rapor sunan bilirkişilerden faklı kişiler olmak üzere bir lojistik ve makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, Mak. Yük. Müh. Prof. Dr. … ve lojistik uzmanı … sunmuş oldukları 16/06/2021 havale tarihli raporlarında; Dava konusu kazada hasarın meydana gelişinde; davacı şirkete Sigortalı … San. ve Tic.A.Ş.’nin %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğunu, davalı nakliye şirketi … Nak.Paz. A.Ş.’nin %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğunu, davacının zarar ve ziyan miktarı 25.220,37-TL. olarak hesaplanmış olup, davalı tarafın hasarın oluşundaki kusur durumu dikkate alındığında; 25.220,37-TL X 0,25 = 6.305,09-TL. ‘den davalı tarafın sorumlu olduğu, CMR konvansiyonunca sınırlı sorumluğu kadar olan hesaplanan tazminat bedeli 6.110,94- TL. olarak hesaplandığı için kabul görmesi gereken miktarın bu miktar ile sınırlandığı ve sayın mahkeme başkanlığın 6.110,94-TL. olan tazmin bedelinin dikkate almasının gerektiğine dair rapor sunmuşlardır.
Mahkememizin 27/09/2021 tarihli celsesinde alınan ara karar uyarınca, son rapor sunan bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişiler sunmuş oldukları 17/11/2021 tarihli ek raporlarında: Dava konu&u kazada hasarın meydana gelişinde; davacı şirkete Sigortalı … San. ve Tic.A.Ş.’nin %7S (yüzde vetmisbes) oranında kusurlu olduğunu, davalı nakliye şirketi … Nak*Paz. A.Ş.’nin %2S (vûtde virmibes) oranında kusurlu olduğunu, davacının zarar ve ziyan miktarı 25.220,37 TL. olarak hesaplanmış olup, davalı tarafın hasarın oluşunda ki kusur durumu dikkate alındığında; 25.220,37-TL. X 0,25= 6.305,09-TL
6305,09-TL, ‘den davalı tarafın sonımlu olduğu, CMR konvansiyon unca sınırlı sorumluluğu kadar hesaplanan tazminat bedeli 6.110,94 TL. hesaplandığı için kabul görmesi gereken miktarın bu miktarla sınırlandığı ve mahkemenin 6.110,94 TL. olan tazmin bedelinin dikkate alınmasının uygun olacağına dair ek rapor sunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Mahkememizden verilen 28/12/2015 tarih, 2014/… E, 2015/… sayılı kararı Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 15.01.2018 tarih, 2016/6417 E. 2018/239 K. sayılı ilamıyla ”Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; dava konusu hasarın kötü ambalajlanmadan kaynaklandığının sabit olduğu, ancak profesyonel ve ticari bir iş yapan taşıyıcının, yol şartlarını biliyor olması veya yaptığı iş gereği bilmesi gerektiği, buna göre de varsa hatalı, yanlış ambalajlamaya karşı göndereni uyarması ve doğru istif ve ambalajlama yapılmasını sağlaması gerektiği, davalı taşıyıcının hatalı ambalajlama yapılmasına rağmen herhangi bir ihtarda bulunmadan ve taşıma senedine ihtirazi kayıt koymadan emtiayı teslim aldığı, bu nedenle davalı taşıyıcının %50 oranında müterafik kusurlu olduğu, meydana gelen zarar miktarı 21.163,32 TL olduğundan %50 kusur oranına göre davalı taşıyıcının 10.581,66 TL ödemesi gerekir iken CMR 23/3 maddesinde öngörülen sorumluluk sınırına göre 2.457,35 SDR (5.505,94 TL)’den sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 5.505,94 TL’nin dava tarihinden itibaren yıllık %5 faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı … Nakliyat A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Davacı nezdinde sigortalı emtia, davalı tarafından İstanbul/Almanya arası taşınmış olup, bu taşıma CMR hükümlerine tabidir. CMR hükümlerine tabi olan taşımalarda, taşıyıcının taşıdığı malları alıcısına tam ve sağlam olarak teslim etmek zorunluluğu mevcut olup, meydana gelen eksilmeler ve hasarlardan sorumluluğu esastır. Ancak anılan konvansiyonun 17/4-c maddesinde, yükün gönderici, alıcı veya bunların adına hareket eden kişiler tarafından alınması, yüklenmesi, istiflenmesi veya boşaltılması özel risk durumu olarak kabul edilmiş, hasar veya kaybın anılan nedenlerden kaynaklanması halinde taşıyıcının sorumlu olmayacağı hükme bağlanmıştır. Fakat, yükleme gönderene veya başkasına ait olsa bile taşıyıcının, malın sağlam ve tam olarak teslimi zorunluluğu çerçevesinde gerek istiflenmesi gerekse ambalaj itibariyle taşımaya uygunluğu noktasında denetleme görevi mevcuttur. İstiflenme ile emtianın veya ambalaj içinde bulunan emtianın araç içine taşımaya uygun doğru yerleştirilmesi itibariyle bu sorumluluk, ileri bir noktadır. Ancak, ambalaj açısından denetim ve gözetim görevi daha sınırlıdır. Ambalaj itibariyle taşımaya uygunluk genel görünüş itibariyle yapılacaktır. Şayet hasar, salt emtianın ambalaj içine doğru ve sağlam yerleştirilmemesinden kaynaklanmış ise ambalaja müdahale imkanı olmayan hallerde taşıyıcının bir sorumluluğunun olmayacağı kuşkusuzdur.
Somut olayda, mahkemece, yazılı şekilde, hasarın hatalı ambalajlamadan kaynaklandığı, ancak davalı taşıyıcının doğru istif ve ambalajlamanın yapılmasını sağlaması gerektiği, bu nedenle davalı taşıyıcının %50 oranında müterafik kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, dosyada mevcut ekspertiz raporunda, taşımaya konu baskı makinesinin taşınması sırasında orijinal ambalaj malzemesi kullanılmadığı, makinenin sadece dik konumda çok katlı folya ile sarılmış olduğu, bu ambalajın grupaj kargo için nakliyeye uygun olmadığı, hasarın makinenin uygun olmayan ambalajlama nedeniyle meydana geldiği belirtilmiştir. Bu durum hükme esas bilirkişi raporunda da kabul edilmiştir. Bu itibarla, mahkemece, hasarın kötü ambalajlamadan kaynaklandığı kabul edilmesine rağmen davalının taşımaya konu makinenin ambalajlanmasına müdahale imkanının olup olmadığı, makinenin büyüklüğü ve dik olarak taşındığı gözetilerek makinenin ne şekilde istiflenmesi gerektiği, davalının işletme ve taşıma güvenliğine ilişkin hangi denetim ve gözetim yükümlülüğünü ihlal ettiği tartışılmadan davalı taşıyıcıya müterafik kusur takdir edilmesi doğru olmamış ” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan 17/11/2021 tarihli ek raporda özetle; dava konusu kazada hasarın meydana gelişinde; davacı şirkete Sigortalı … San. ve Tic.A.Ş.’nin % 75 oranında kusurlu olduğu, davalı nakliye şirketi … Nak. Paz. A.Ş.’nin %25 oranında kusurlu olduğunu, davacının zarar ve ziyan miktarı 25.220,37 TL. olarak hesaplanmış olup, davalı tarafın hasarın oluşundaki kusur durumu dikkate alındığında; 25.220,37 TL x 0,25 = 6.305,09 TL’den davalı tarafın sonımlu olduğu, CMR konvansiyon unca sınırlı sorumluluğu kadar hesaplanan tazminat bedeli 6.110,94 TL. hesaplandığı için kabul görmesi gereken miktarın bu miktarla sınırlandığı ve mahkemenin 6.110,94 TL. olan tazmin bedelinin dikkate alınmasının uygun olacağına dair tespitler içerdiği,
Anılan raporun bozma ilamı doğrultusunda hazırlanmış, dosyamız kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli olması nedeniyle anılan rapora itibar edilmesi suretiyle davalı …..A.Ş’nin taşıyan, davalı Yapı Kredi Sigortanın ise taşıyanın CMR sigortacısı olması nedeniyle meydana gelen zarardan her iki davalının da müteselsil sorumluluğu bulunmakta iken, davacı ise ödemeden dolayı açmış olduğu rücuen alacak davasında kimin yerine geçmiş ise onun hak ve yükümlüklerine sahip olmasından dolayı, daha önce davalılara herhangi bir ihtarda bulunmadığından, davalıların dava tarihi itibariyle temerrüde düşecekleri ve CMR hükümeri gereğince de %5 faiz talep edebileceğine kanaat getirilmekle, davacının davasının 6.110,94 TL’nin dava tarihinden itibaren yıllık % 5 faiz uygulanmak suretiyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davalı tarafça yapılan husumet itirazı, hükmüne uyulan ilk Yargıtay bozması sonrasında yinelenmiş ise de, husumet yönünden daha önce mahkememizce verilen kararın, temyiz üzerine Yargıtay tarafından bozulduğu ve bozmaya uyulmuş olmakla, artık bu hususun kesinleşmiş olduğu ve davalı tarafın husumet itirazının yerinde olmadığı, zira Yargıtay bozmasında zikredildiği gibi satış her ne kadar FOB şeklinde ise de; aynı zamanda mal mükabili olduğu ve satıcının satılanı sağlam olarak teslim etmemesi halinde karşılığı alacağının mal olarak ödenmesi sırasında eksik veya hiç ödeme yapılmaması riskine istinaden FOB satışla yapmış olduğu satışa konu emtiayı sigortalatmasında hukuki menfaatinin bulunduğu ve bu nedenle de aktif husumetin olduğu, dava dışı satıcıya ödeme yapan sigortacı davacının ise rücuan davada bulunduğu anlaşılmakla, yerine geçen satıcının hak ve yükümlüklerine sahip olmakla, davacının da bu nedenle aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, zaman aşımı definde bulunulmuş ise de; emtianın 26/04/2006 tarihinde teslim edildiği, davanın ise 20/04/2007 yılında açıldığı, davada uygulanması gereken CMR hükümlerinden 32 maddede ön görülen 1 yıllık sürenin henüz dolmadığı bu haliyle davalıların zaman aşımı defilerinin yerinde olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-6.110,94 TL’nin dava tarihi olan 20/04/2007 tarihinden itibaren yıllık %5 oranında işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin davacı isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 417,44-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 285,66-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 131,78-TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 285,66-TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 13,10-TL başvuru harcı, 3,30-TL vekalet harcı ve 9.106,50-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 9.122,90-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 2.634,25-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … Nak. Paz. A.Ş tarafından yapılan 253,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 179,95-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin davalı …sigorta A.Ş vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.21/02/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim ..
e-imzalı