Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1177 E. 2018/386 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1177 Esas
KARAR NO : 2018/386
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/11/2016
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirkete 409.802,59 USD tutarında hammaddeyi fatura karşılığı satışını ve teslimini yaptığını, davalının fatura ve sevk irsaliyesi karşığı teslim aldığı hammaddelerin bedellerini ödememesi üzerine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E sayılı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptalini, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, dava dilekçesinde belirtilen malların müvekkiline teslim edilmediğini, ayrıca herhangi bir mal teslimine ilişkin irsaliye de bulunmadığını, satıcının mal teslimini kanıtlaması gerektiğini, müvekkilinin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacı yana borcu olmadığının anlaşılacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Takibin başlatıldığı, İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki her iki tarafın kabulündedir. Söz konusu ticari ilişki nedeni ile davacı taraf takibe dayanak faturalar konusu malı teslim ettiğini iddia ve davalı taraf da faturalar konusu malı teslim almadığını savunduğuna göre, davacı bu iddiasını (malın teslimini) kanıtlamak zorundadır. Salt fatura düzenlenmesi malın teslim edildiği anlamına gelmez. Ancak, takibe konu edilen faturalar davalı defterine kaydedilmiş veya vergi dairesi müdürlüğüne BA Formları ile davalı tarafından faturalar bildirilmiş ise faturalar kapsamındaki malların teslim alınmış olduğunun kabulü gerekir. Bu kapsamda yer almayan faturalar için ise kanıt yükü (yani mal teslimini kanıt yükü) yine takip alacaklısı davacıdadır. Diğer yandan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin kanıtlanması konusunda kanıt yükü kendisine ait olan tarafa HMK’nun 200.md gereğince kesin kanıtlarla kanıtlama zorunluluğu getirilmiş ise de; fatura konusu malın teslim edildiğinin tanıkla kanıtlanması olanaklıdır.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki kısmi itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, faturaların ve sevk irsaliyelerinin dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte rapor alınmak üzere Tarsus Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, bu yönden sunulan 02/01/2018 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi 02/01/2018 tarihli raporunda; davacının ticari defter ve kayıtlarının e defter kapsamında usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının, ticari defter ve kayıtlarında dava ve takip konusu 13 adet faturanın usulüne uygun şekilde kayıtlı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre, davacı şirkete takip tarihi itibariyle 1.289.639,65 TL (409.801,62 USD) borcu bulunduğu bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, taraf ticari defter ve kayıtları, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre, taraf ticari defter ve kayıtlarında davacının davalıdan 1.289.639,65 TL (409.801,62 USD) alacaklı göründüğü, incelenen davalı defterlerinde dava ve takip konusu faturaların kayıtlı olduğu, faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinin üzerinde teslim alan imzası bulunduğu ve davalının fatura içeriğine süresi içinde itiraz etmediği, bu itibarla davalının fatura içerği malların teslim edilmediği savunmasını ispatlanamadığı, bu nedenle, davalının vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; belirlenen-tespit edilen (409.801,62 USD) alacak miktarını aşan davacı isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalı borçlunun İstanbul …İcra Müd.’nün … Esas sayılı dosyasında 409.801,62 USD’ye yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar yönünden takibin bu miktarına takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a.maddesi gereğince faiz yürütülmek suretiyle devamına, bu konudaki fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 255.561,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
3-Dava tarihinden sonra yapıldığı ileri sürülen ödemelerin infazda dikkate alınmasına,
4-Alınması gerekli 87.286,68-TL karar ve ilam harcından 21.821,73-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 65.464,95-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç ve icraya yatan harç toplamı 21.821,73 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 60.784,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 900 TL bilirkişi ücreti ve 206,50 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.140 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.139,99 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davalılar tarafından yatırılan 19,50 TL vekalet pulu, 16,40 TL vekalet harcı, 100,00 TL bilirkişi ek ücreti ve 10,00 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 145,90 TL’nin kabul ve red oranına göre 5,63 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.