Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1174 E. 2021/82 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/1174 Esas
KARAR NO:2021/82

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:04/03/2016
KARAR TARİHİ:09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24/03/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkiline davalı …’nin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın aniden geri manevra yaparak çarpması sonucunda yaralanmasına neden olduğunu, yaralanma sonucunda müvekkilinin kalça kemiği, kaval kemiği ve muhtelif yerlerinde oluşan kırıklar neticesinde ameliyata alınarak bacağının birkaç yerine platin takıldığını, kaza sebebiyle 10-15 gün süre hastanede yatarak tedavi gördüğünü ve taburcu edildiğini, geçirdiği ameliyatlar nedeniyle 6 ay kadar ayağa kalkamadığını, gündelik işlerini yerine getiremediğini, haksız eylem veya kaza sonucu yaralanan müvekkilinin, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tüm tedavi masraflardan davalının sorumlu olduğunu, dava konusu olayın oluş biçim, yaralanmanın derecesi, her ne kadar çekilen fiziksel ve manevi acıyı dindirmeyecek olsa da, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000-TL maddi tazminatın, 50.000-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24/03/2015’den itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinde veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edildiği için kazaya karışan … plakalı aracın trafik kaydına tensiple ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın sigortacı şirket tarafından tanzim edilen 22/04/2014-2015 vadeli … poliçe numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusur ile sınırlı olduğunu, ZMMS meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğundan davacı tarafın uğradığı iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesinin gerektiğini, davacı tarafın maluliyet tespiti talebinin Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak tespit edilmesinin gerektiğini, kusur oranının tespiti yönünden de dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesinin gerektiğini, kusurun tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüarya uzmanına gönderilmesinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hususların bir çoğunun gerçeklikten uzak olduğunu, davacı dava dilekçesinde her ne kadar trafik ışıklarının ve yaya geçidinin bulunduğunu ifade etmişse de olay mahallinde ne trafik ışıkları ne de yaya geçidinin bulunmadığını, müvekkilinin iş bu kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, kusur araştırmasının yapılmasının gerektiğini, açıklanan nedenlerle davacının davasının reddiyle, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …’ ye, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Dava, trafik kazası neticesi yalanan davacının, olaya sebebiyet veren aracın sürücüsü, maliki ve sigortacısından tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu olarak davacının tedavi gördüğü hastanelerden celp olunan tüm kayıt ve belgeler, poliçe ve hasar dosyası, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırması için yazılan müzekkere cevapları celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizce kusur oranının tespiti yönünden dosya bir bütün halinde … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 13/11/2018 tarihli raporunun tetkikinde; dava konusu olayda davalı sürücü … ‘ nin %100 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya … ‘ ın kusursuz olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
Mahkememizce maluliyet oranının tespiti yönünden dosya bir bütün halinde … Adli Tıp Kurumu …. Adli Tıp İhtisas Dairesine gönderilmiş, … Adli Tıp Kurumu …. Adli Tıp İhtisas Dairesinin 29/04/2019 tarihli raporunun tetkikinde; mevcut tıbbi belgelere göre, … kızı, 1941 doğumlu … 24.03.2015 tarihinde geçirdiği araç içi trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli malüliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği kanaatiyle rapor alınmıştır.
Kusur ve maluliyet tespitleri yapılmasından sonra, mahkememizin 10/09/2019 tarihli celse bir nolu ara karar gereğin dosyada aktüarya uzmanı bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Şenay Kırçalı seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 25/10/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde; 24.03.2014 günü saat 11:30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile … Caddesini takiben seyirle olay mahalli kavşağa giriş yaptıktan sonra seyir istikametine göre sol taraftan ana yol konumundaki … Caddesini takiben kavşağa yaklaşmakta olan bir cenaze nakil aracını fark edip bu araca yol vermek için geri manevrayla vasıtayı harekete getirip daha önce geldiği … Caddesine giriş yaptığı yolu karşıdan karşıya geçmekte olan yaya … idaresindeki aracın arka kesimi ile çarpması neticesinde dava konusu kaza meydana geldiği, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu. Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 13.11.2018 tarih ve … Sayılı Raporunda, olayda; davalı Sürücü … ‘nin % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı … ‘ ın kusursuz olduğu, Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu, … İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 29.04.2019 tarih… sayı ve … karar nolu raporunda mevcut belgelere göre, 1941 doğumlu … 24.03.2015 tarihinde geçildiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının. 11.10,2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalınma Cîücü ve Meslekten Kazanma Gücü Kaybı Oran Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin mütalaa olunduğu, davacı … ‘ ın 24.03.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı olurak 9 ay geçici iş göremezlik gelirinin 8.147,34 TL olduğu, kazanın oluşumunda davacının kusurunun olmaması nedeni ile indirim yapılmadığı, davacı için hesaplanan 8.147,34 TL, 9 aylık geçici iş göremezlik tazminatından davalıların (sürücü, işleten ve Sigorta şirketi) müşterekken ve müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, sigorta şirketi için temerrüt tarihinin 04.03.2016 dava tarihi, diğer davalılar (sürücü ve işleten) için temerrüt tarihinin 24.03.2015 kaza tarihi olarak kabul edileceği kanaatiyle rapor alınmıştır.
Yine mahkememizin 20/10/2020 tarihli celse iki nolu ara karar gereğince davacı yanın SGK tarafından karşılanmayan ve belgelendirilmeyen tedavi giderlerinin hesaplanması için dosya bir bütün halinde …’ a tevdiiği edilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 02/11/2020 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
İlgili bilirkişice alınan bilirkişi raporunun tetkikinde, davacı …’ın kazada femur üst kısımda kırığı olmasına neden olacak oranda yaralandığı, ameliyat geçirdiği ve sonunda yardımcı bakımına muhtaç hale geldiği raporlardan anlaşıldığı, yaralanma tarihi 24.03.2015 olup ameliyat sonrası muhtemelen fizik tedavi gördüğü hastaneden taburcu edildikten sonra 2-3 ay kadar başkasının yardımı ile hareket edebildiği, günlük ihtiyaçlarında yardım alacağı, bu süre içinde sağlıklı iken yürüyerek gittiği yerlere taksi ile gideceği, beslenme takviyeleri kullanacağı, bazen ilaç kullanacağından SGK üzerinden değil kendi imkanı ile alacağı düşünüldüğünden, bakıcıların 2015 yılında ayda ortalama 1.500,00-1800,00 TL arası ücret aldığı ve 3 ay bakıcı yardımı gerektiği ve diğer belgelendirilemeyen harcamalarda dikkate alındığında toplamda 6.500,00 – TL nin makul olduğu, trafik kazalarında tüm hastane ve tedavi giderlerinin SGK tarafından ödendiği dikkate alındığında her türlü destek gideri olarak 6.500,00- TL tazminatın kadri maruf olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava 24.03.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile yaralanan davacı tarafından talep edilen maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının yaya olarak karşıdan karşıya geçtiği sırada, davalılardan … sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı …’ın maliki olduğu, diğer davalının kaza tarihi itibariyle zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plakalı aracın çarpması nedeni ile yaralandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 49. maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Aynı yasanın devam eden 56. maddesine göre, bedensel bütünlüğün zedelenmesi durumunda; 58. maddesine göre de kişilik haklarının zarara uğraması durumunda zarara uğrayan, failden uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar paranın ödenmesini isteyebilir ve hâkim de, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 91.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Eldeki davanın yasal dayanağını yukarıda anılan kanun hükümleri oluşturmaktadır.
Davalı … vekili davacı tarafından talep edilen tedavi giderleri yönünden sorumlu olmadığını iddia etmiş ise de; 6098 sayılı TBK md. 54 gereğince vücut bütünlüğünün ihlali sonucu ortaya çıkan zararlardan olan SGK tarafından karşılanmayan faturasız tedavi giderleri ihlâlin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıktığından zorunlu mali sorumluluk sigortası teminat kapsamında olması, 6111 sayılı kanunla Karayolları Trafik Kanunun 98. Maddesinde değişiklik yapan düzenlemenin faturalı SGK tarafından karşılanan tedavi giderlerine ilişkin olması nedeni ile davalı yanın bun ilişkin beyan ve itirazlarına mahkememizce itibar edilmemiş davalının sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
ATK tarafından düzenlenen kusur raporuna göre davalı sürücü …’nin %100 oranın da kusurlu olduğu, davacının maluliyetine ilişkin düzenlenen raporda ise davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığı, 9 ay süre ile iş göremez halde kalacağının bildirildiği anlaşılmış, hesap bilirkişilerden davacının talepleri yönünden rapor alınmış, davacı belirlenen bedeller yönünden davasını ıslah etmiş, davalı … şirkete ıslaha karşı zaman aşımı def’inde bulunmuşsa da, olay ve ıslah tarihi itibariyle ceza zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, bilirkişi raporları ve ıslah dilekçesi göz önüne alınarak davacının maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden ; Bilindiği üzere 6098 sayılı BK. 56 md hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Kaza tarihinde ki paranın alım gücü, davalıların ve davacı yanın sosyal ekonomik durumları, davacının maluliyet oranı ile kazada davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olması göz önüne alınarak davacı yararına 5.000 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, davalı … yönünden talep edilen manevi tazminat isteminin ise anılan davalının manevi tazminat yönünden sorumluluğunun bulunmadığı, manevi tazminat isteminin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından davalı … şirketine yönelik manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
A-)MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN
1-)DAVANIN KABULÜ İLE;
8.147,34 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 6.500,00 TL belgelendirilemeyen tedavi gideri olmak üzere toplam 14.647,34 TL’nin davalı … yönünden 04.03.2016 tarihinden itibaren diğer davalılar yönünden 24.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … poliçe teminat limiti ile sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı yana ÖDENMESİNE
2-) Alınması gereken 1.000,55 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ödenen 284,3 TL harçtan mahsubu ile bakiye 716,25 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin ödenen 284,3 TL harcın davalılardan alınarak davacı yana ödenmesine ,
3-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı yana ödenmesine
B-)MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN
1-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
5.000,TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacı yana ÖDENMESİNE, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE
2-)Davalı …’ne yönelik manevi tazminat isteminin REDDİNE
3-)Alınması gereken 341,55 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan alınarak hazineye irat kaydına
4-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacı yana ödenmesine
5-)Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddine karar verilen manevi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine
6-)Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddine karar verilen manevi tazminat miktarı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Şirketine ödenmesine
C-)YARGILAMA GİDERİ YÖNÜNDEN;
1-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 29,20 TL başvuru harcı ile 2.595,50 TL posta tebligat , bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.624,7 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 797,68 TL yargılama giderinin davalılardan … 594,68 TL’sinden (aleyhine hükmedilen maddi tazminat miktarına isabet eden kısım) sorumlu olmak üzere davalılardan alınarak davacı yana ödenmesine
2)-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır