Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1136 E. 2018/783 K. 09.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1136 Esas
KARAR NO : 2018/783
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/11/2016
KARAR TARİHİ : 09/07/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkil …bank …Şubesi nezdindeki hesabı üzerine 31.01.2016 tarihli 50.000,00 TL ve 29.02.2016 tarihli 59.417,16 TL’lık 2 adet çek …Şti. keşide ve teslim edildiği, çek normal ciro silsilesi içinde muhtelif cirolar aldıktan sonra en son yetkili hamilin … olduğu, ara ciranta konumunda olabileceği anlaşılan …Şti. bahse konu çeklerin kaybolduğu/çalındığı gerekçesiyle Lüleburgaz…Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile ödemeden men kararı aldırdığını, men kararını takiben yetkili hamil söz konusu çekleri muhatap bankaya ibraz ettiğinde, banka Lüleburgaz …Asliye Hukuk Mahkemesi kararını derç edip çek bedellerini ödeyemediği, bunun üzerine dava dışı yetkili hamil tarafından 50.000,00 TL’lık çek için Anadolu… İcra Müdürlüğünün …E. ve 59.417,66 TL’lık çek için Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyaları ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatılmış olduğunu, müvekkilinin haciz tehdidi altında çek ve takibin tüm ferilerini ödemiş olduğunu, ancak çek bedeli dışındaki takibin ferilerini ödemekle karşı karşıya bırakıldığını, davalı şirketin ödeme yasağı kararı almasındaki kusurdan dolayı müvekkilinin çek bedeli dışında kalan, takibin ferilerinden dolayı İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıp, Anadolu … İcra Müdürlüğü dosyasından 19,035,00 TL ve Anadolu … İcra Müdürlüğü dosyasından 20.632,34 TL olmak üzere çek bedelinin dışında ödemek zorunda kaldığı toplam 39.667,34 TL’nin tahsili için takip açtığını, davalının takibe ve tüm fer’ilerine itirazı üzerine takibin durduğu belirterek, 39,718,97 TL alacak üzerinden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile, davacının keşide ettiği çeklerin 22.09.2015 tarihinde yaşanan silahlı soygun sonucunda çalındığını, konuyla ilgili olarak Lüleburgaz CBS … E. sayılı dosyası ile suç duyusunda bulunulduğunu, çok sayıda boş dolu çek çalındığını, akabinde Lüleburgaz …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından ödeme yasağı kararı alındığını, müvekkilince her 2 takipten dolayı menfi tespit davaları açılmış ise de, yatırılan paraların alacaklısına ödenmemesi yönünde bir karar çıkmadığı, davalının tazminat talebini müvekkiline değil, çalıntı çeki dolaşıma sokan hamiline karşı açılması gerektiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Sözleşme, faturalar, çek suretleri, Lüleburgaz … Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyası, müvekkili şirkete ait banka hesap dökümü, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi, ticari defterler, Yargıtay kararı, ilanlar, tanık ve sair her türlü yasal delillere dayanmışlardır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya bankacı bilirkişi Mehmet Erdem’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davalı yanın almış olduğu ödeme yasağı karan nedeniyle, dava konusu 2 adet çekin ibraz tarihinde hesapta yeterli karşılıkları bulunmasına rağmen ödenememiş olduğunu, bilindiği üzere hasımsız olarak tek taraflı alınan ödeme yasağı ve çek iptal kararları iyiniyetli hamillerin çek bedelini tahsil etmekte bir engel oluşturmadığı bilinmektedir. İşte bu saikler altında yetkili çek hamili icra takibi sonucunda çek bedellerini ve fer ilerini davacıdan tahsil etmiştir Davacı bununla da kalmayıp icra harç ve masraflarını da ödemek zorunda kalmıştır. Davalı yanın eytemleri nedeniyle davacı çek safi bedelleri dışında, ayrıca faiz, çek tazminatı, çek komisyonu, ihtiyati haciz masrafı, icra harç ve masrafları dahil olmak üzere toplam 39.735,84 TL (149.153,50-109.417,66=) ödemiş olmakla, bu meblağ mertebesinde zarara uğratılmış olduğuna dair rapor sunmuştur.
Dava: İtirazın iptali davasıdır.
Davacının iddiası, davalı taraf savunması, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı , gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle, itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca, davacının vekilinin karar duruşmasındaki imzalı beyanı da dikkate alınarak, 39.667,34 TL yönünden kabulüne, bakiye 51,63 TL lik talebi yönünden ise feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki yoktur. Ticari ilişki dosyamız davacısı ile dava dışı …Şti ye vermiş olduğu 50.000,00 ve 59.417,66 TL lik çeklerin dava dışı …Şti den önce 50.000,00 TL lik çek için …, oradan da dosyamız davalısı…Şti ye ve çek üzerindeki kayıtlara göre …teknik, …Makine, … Kumaş,… ve ondan da dosyamız davacısına karşı icra takibindebulunan son hamil…’na 59.417,66 TL lik çek yönünden ise, davacıdan…, ondan…, oradan dosyamız davalısı …Şti ye ondan da sırası ile çek üzerindeki kayıtlara göre…, … Kumaş,… ve ondan da dosyamız davacısına karşı icra takibinde bulunan …’na geçmiş şekli ile çek kaydı üzerinde görülen kayıtlara rağmen çekin çalındığı iddiası ile dosyamız davalısı tarafından talebi üzerine açtığı çek zayi davası üzerine, mahkemenin talebi kabul ederek, ödeme yasağı kararı verilen her iki çek için, ödeme gününde karşılıkları bulunan çeklerin, davalı tarafça mahkemeye yapılan başvuruda alınan ödeme yasağı kararı nedeniyle, davacının muhatap bankası tarafından çeklerin bedelinin ödenmeyerek, dava dışı son hamil … tarafından icra yoluyla çek bedelleri ve ferilerinin dosyamız davacısından tahsil edilmiş olduğu, çek bedelleri dışında kalan miktarların davalıdan davacı isteminin yerinde olup olmadığı yönünde ihtilaf bulunduğu ve bu ihtilafın çözülmesi gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Davacının kaybolan çeklere ilişkin, yasanın kendisine tanığı, çek zayi davası ve bu dava ile birlikte ödeme yasağı talebine hakkı bulunduğu sabit olup, bu talebi üzerine mahkemece karar verildikten sonra, çekin iyi niyet iddiasında bulunan kişiler tarafından bankaya ibrazında ödeme yasağı kararı nedeniyle, ödenmemesi halinde çek bedeli ve icra takibine girişilmiş olması nedeniyle, diğer ferilerinden davalının sorumlu olup olmadığı yönünde yapılan değerlendirmede, davalının sorumluluğunun alınan ödeme yasağından değil, bu ödeme yasağına dayanak oluşturulan ve basiretli bir tacirden beklenmeyen, almış olduğu müşteri çeklerini günü gelene kadar usulünce, muhafaza edip, günü geldiğinde bankaya ibrazı ile tahsil hak ve yükümlülüğü olmasına rağmen, bu yükümlülüğüne uymamasından, yani çekleri güvenli bir ortamda tutup kaybetmeme, veya güvenlik tedbirlerini alarak çaldırmama, yada hırsızlık risklerine karşı bir bankaya tahsil cirosu ile tevdi ederek, saklanmasını sağlama gibi kendisinden beklenen görevleri layıkı ile yerine getirememiş olduğu ve bu nedenle de çalınmasında veya kaybolmasında her hangi bir dahli bulunmayan ve ödeme günü geldiğinde de karşılığını bankada bulunduran, dosyamız davacısının, eğer ki davalının basiretli tacir tanımına uymayan bu nakıs hareketleri olmasaydı, günüde ibrazında çek bedellerini ödeyecek başkaca bir ödeme yükümlülüğüne girmeyecek olmasına rağmen, ödeme yasağı nedeniyle, şekli olarak yasal hamil görünen, dava dışı …’nun ödeme yasağı nedeniyle, bu kez icra yoluyla çek bedellerini davacıdan tahsil etmesine, davalının sebep olmuş olduğu ve çek ana bedelleri dışında kalan ödemelerden bu nedenle davalı sorumludur. Zira, davalının kusuru bulunmaktadır ve kusurdan kendisi sorumludur. Davacının, gününde sunulan şekli olarak hamil görünen çek alacaklısına karşı ödeme yasağı kararı olmasaydı ödeme ile bu yükümlülüğünden kurtulacak iken, ödeme yasağı nedeniyle icra takibine maruz kalarak, icra yoluyla çek bedeli ve bu bedelleri aşan ferileri yönünden yapmış olduğu ödemelerden kusurlu, basiretli tacir davranışında bulunmayan davalının sorumluluğu kaçınılmazdır.
Davacının, açmış olduğu çek iptali davası veya soruşturma dosyasının çek hamili görünen kişinin icra takibi yapmasına engel oluşturmadığı ve yine yapılan icra takibi sonucunda, alacağın tahsiline de bir engel doğurmadığı, davacının takibe karşı çek keşidecisi olması hesabıyla imza inkarında bulunamadığı ve çek keşidecisinin çek iptali davası açma yetkisinin de olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davacının bankaya ibrazında veya cebri icra yoluyla ödemeden başka, hukuken ödemeyi durduracak bir imkanı bulunmamaktadır. Bu imkanın, dosyamız davalısı, çekin rıza dışında elinden çıktığını iddia eden …Şti de olmasının da davacıya bir katkısı bulunmadığından, çeki güvenli ortamda saklama yükümlülüğünü ihmali, kusurlu olarak ihlal eden davalının eylemi neticesinde dava dışı …’na geçmesinin sonuçlarına davalının katlanması gerekir. Nitekim, davalının gerek açmış olduğu çek iptali davası, gerek yapılan soruşturma, gerekse de çek iptali davası sonrasında açılan istirdat davası yönünden haklı çıkması halinde rücu hakkı kendisinde olup, gerek cebri icra yoluyla dosyamız davacısından çeki tahsil den kişi yada aradaki başkaca, çeki davalının rızası dışında alan kişilere karşı dava açma hakkının da dosyamız davalısına ait olacağı, bu edenle de soruşturma dosyasının ve Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesindeki dosyanını sonucunun beklenilmesine gerek duyulmadığına kanaat getirilmiş, bu nedenle de davalı vekilinin talepleri yerinde görülmemiştir.
Alınan bilirkişi raporunda, çek bedelleri dışında, davacının cebri icra yoluyla ödemek zorunda kaldığı tüm kalemlerin toplamı olan 39.667,34 TL ye ilişkin davasının kabulüne, kabul edilen bu kısımlar yönünden davalının itirazının iptaline, takibin bu kısım yönünden aynı şartlarla devamına, kabul edilen kısım, dosyadaki bilgi ve belgeler uyarınca cebri icra yoluyla tahsil edilen alacak olması, belgeli olması bu haliyle de likit olması nedeniyle de kabul edilen bu kısım üzerinden davacı lehine ayrıca talebi dikkate alınarak, %20 oranında inkar tazminatına hükmetmek, asıl alacağın dışında kalan işlemiş faiz kısmı olan 51,63 TL lik davası yönünden ise feragat nedeniyle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalının İstanbul… İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasındaki 39.667,34 TL ye ilişkin asıl alacak kısmına ilişkin itirazın iptaline, bu kısım yönünden takibin aynı şartlarla devamına,
2-Davacının kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 7.933,46 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının İstanbul … icra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 51.63 TL lik işlemiş faiz kısmına ilişkin davasının HMK 307 maddesi uyarınca feragat nedeniyle reddine,
4-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gerekli 2.709,68 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 479,72 TL harcın mahsubu ile 2.229,96 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 479,72 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu ve 871,50 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.391,52 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1.389,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 4.713,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu ve 2,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 13,10 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 0,17 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 51,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, reddedilen kısım yönünden miktar itibariyle İstinaf yolu kapalı kesin, kabul edilen kısım yönünden HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.